Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 13:30 ÜNYE BELEDİYESİ’NDEN AÇIK YÜZME HAVUZU
- 13:11 BAŞKAN YİĞİNER, ŞOFÖR ESNAFININ TALEPLERİNİ İLETTİ
- 12:15 2024’TE BALONLAR REKORA UÇTU
- 10:39 KADIN LİGLERİ TAM GAZ
- 10:39 ÜNYE’DE GÜNEŞ DÖNEMİ START ALDI
- 10:39 DEMİŞ İŞTE!
- 10:39 GRUP MÜSABAKALARI START ALIYOR
- 09:41 GAZİ VURUŞU
- 16:19 “MADEN ÇALIŞMALARI KABUL EDİLEMEZ”
- 15:57 “ORDU’YU AYAĞA KALDIRACAĞIZ”
- 15:56 ALKOLLÜ SÜRÜCÜLERE CEZA YAĞDI
- 15:43 ALTAŞ, GÜVEN TAZELEDİ
- 15:32 “ÖTV ARTIŞLARI ZAM OLARAK YANSITILMAMALI”
- 15:32 ANAHTAR PARTİ ORDU’DA HIZLI BAŞLADI
- 15:31 YENİ YIL PAZARI SONA ERDİ
YILMAZ: EMEK UCUZ, EKMEK PAHALI!
Türkiye Kamu Sen Ordu İl Başkanı Hasan Ali Yılmaz, özellikle son birkaç yıldır, çalışanlar içinde en fazla mağduriyet yaşayan kesim memurlar ve memur emeklileri olduğunu belirterek, maaş zamlarını değerlendirdi.
Emek ucuz, ekmek pahalı diyen Başkan Yılmaz, yaptığı açıklamada; “Maaşlar altın, dolar, Euro gibi araçlar karşısında eridiği gibi geçinmek de her geçen gün biraz daha zorlaşmaktadır. Kamu çalışanlarına ve memur emeklilerine bütçeden ayrılan kaynak yetersizdir” dedi.
Yılmaz, açıklamasının devamında; “Maaşlara hedeflenen enflasyona göre zam yapılmaktadır. Memur maaşları belirlenirken hedeflere göre değil, gerçeklere dayalı bir yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir.
Nitekim az önce TÜİK, 2024 yılının enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre enflasyonda Aralık ayında % 1,03 arttı ve yıllık enflasyon da % 44.38 olarak gerçekleşti. Temmuz-Aralık enflasyonu ise % 15.75 oldu. Böylece Temmuz ayında yapılan %10’luk maaş artışı enflasyonun altında kaldı ve maaşlar 2024’ün ikinci yarsında reel olarak % 5.75 oranında eridi.
Bu oranlar, maaşların sadece enflasyon karşısında değil, aynı zamanda vatandaşlarımızın zorunlu harcamalarındaki artışla birlikte, alım gücünün çok daha düşük bir seviyeye gerilediğini göstermektedir.
Bu koşullar, kamu çalışanları ve emekliler için büyük bir ekonomik açmaza yol açmaktadır. Bu durumun bir an önce önüne geçilmesi gerekmektedir. 2023’te gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmeleri sonucunda memur ve emekli maaşlarına 2025 yılı için %6+5’lik bir artış öngörülmüştü.
Buna göre memur ve emekli maaşlarına % 5.75 enflasyon farkı verildikten sonra önümüzdeki 6 ay için yalnızca %6 zam yapılacaktır. Enflasyon farkı hariç bu artış, en düşük dereceli memur maaşına 2 bin 203, ortalama memur maaşına ise 2 bin 647 lira zam demektir” diye konuştu.
Bu zamla memurlarımızın 6 ay boyunca idare etmesi beklenmektedir diyen Başkan Yılmaz, şu şekilde devam etti; “Biz, hakkımız olandan fazlasını istemiyoruz. Bakın; 2025 yılı için yeniden değerleme oranı %43,93 olarak belirlendi. Yani kamu, kendi alacaklarına %44 zam yaptı. Merkez Bankası’nın 2025 yılına ilişkin TÜFE beklentisi %21 dolaylarındadır.
Orta Vadeli Program (OVP)’da 2025 yılında TÜFE’nin en iyi ihtimalle %17,5; ekonomik büyümenin ise %4 olacağı tahmin edilmiştir. Ama enflasyon farkı hariç tutulduğunda 2025 yılında memur maaşlarına %6+5; kümülatif %11,3 zam yapılacaktır.
Bu durumda, eğer bir tedbir alınmazsa tarihinde ilk defa memur ve emekliler devletimizin hedeflediği enflasyonun bile altında maaş zammı alacaklardır. Biz, “emek ucuz, ekmek pahalı” olmasın diyoruz. Bunun için maaşlarda mutlak surette bir revizyona gidilmesi gerektiğini bir kere daha ifade ediyoruz. Nimette de külfette de adaletin esas alınması gerekirken külfeti kamu çalışanlarına yükleyip nimetten hak ettiğini vermemek kabul edilemez.
Bu çerçevede, memur ve emeklilere en azından kamu alacaklarına uygulanan %43,93 oranına eşit bir zam oranı belirlenmelidir. Bu şekilde adalet sağlanmış olacaktır. Ayrıca, ekonomik zorluklar içinde çalışanlarımızın yaşam standartlarının korunabilmesi adına atılması gereken birkaç önemli adım daha vardır:
Kamu çalışanlarına, geçmiş dönemde yaşanan kayıpların telafisi için ek zam yapılmalıdır. Kamu çalışanları ve emeklilerin alım gücünün yükseltilmesi için refah payı verilmelidir. Enflasyon farkı ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılmalıdır.
Beklentimiz, maaşları enflasyon karşısında sürekli eriyen kamu çalışanları için adaletin tecelli etmesi ve memur ve emeklilerimizin bütçelerinde oluşacak yükün hafifletilmesi yönünde karar alınmasıdır. Biz, memurlarımızın hakkını savunmaya ve ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda, taleplerimizin karşılık bulmasını ve kamu çalışanlarının yaşam standartlarının yükseltilmesini bekliyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak kamuda yalnızca memurlarımızın alamadığı bayram ikramiyesinin ödenmesi için yıllardır dile getirdiğimiz talebimizi buradan bir kere daha yineliyoruz. Memurlar da devletin görevlisi olarak bu ödemeyi herkes kadar hak etmektedir. Kamuda bayram ikramiyesi alamayan tek kesim olan memurlarımız, artık daha fazla ihmal edilmemeli, yok sayılmamalıdır.
Çalışanlarımızın alım gücünü yükseltmek iki yolla mümkündür: Ücretleri enflasyonun üzerinde artırmak ve adil vergi politikalarıyla ucuz kamu hizmeti sunmak. Ama vergi yükünün de memurlarımızın omuzlarına yüklendiğini görüyoruz.
Gelir vergisi dilimleri, memur maaşlarına yapılan artışlar kadar artmıyor. Böyle olunca da her sene memurlar biraz daha fazla vergi ödüyor. Bu noktada, vergi politikalarının adil bir şekilde yeniden şekillendirilmesi, gelir dilimlerinin ekonomik gerçeklere uygun şekilde yükseltilmesi ve gelir vergisi oranının ücretliler açısından %15 seviyesinde sabitlenmesi önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.