Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:11 ÜRETİCİLERE YENİ DESTEKLEME MODELİ EĞİTİMİ
- 14:23 BAŞKAN GÜLER’DEN YATIRIM MÜJDELERİ
- 14:14 BAŞKAN TEPE’YE PANKARTLI TEŞEKKÜR
- 13:57 ÜRETİCİLERE SİGORTA UYARISI
- 13:47 ZENGİN: KAMU HİZMETİNİN YARDIMCISI OLMAZ
- 13:17 “İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, KURAKLIK VE TARIMI YOK EDİYOR”
- 12:58 ORDU’DA 1206 KONUT SATILDI
- 12:51 ALTINORDU BELEDİYESİ ORDU GÜNLERİ’NE HAZIR
- 12:50 ARANAN 18 KİŞİ YAKALANDI
- 12:45 KURALSIZ SÜRÜCÜLERE CEZA YAĞDI
- 11:28 “PERŞEMBE KIYILARINA DOKUNMA!”
- 11:21 YENİKAPI’DA ORDU RÜZGÂRI ESECEK
- 10:59 AKKUŞ’TA SERDAR USLU DÖNEMİ
- 10:57 DEMİŞ İŞTE!
- 10:57 KUPADA 4.TUR PROGRAMI BELLİ OLDU
“MOBBİNG İNSANLIK SUÇUDUR”
Türk Sağlık-Sen Ordu Şube Başkanı Fatih Galender Zengin, başta sağlık çalışanları olmak üzere kamu görevlilerinin pek çoğunun fiziksel şiddete de maruz kaldığını belirterek, mobbingin insanlık suçu olduğunu söyledi.
Gerek kamu gerek özel sektörde çalışma hayatının önemli sorunlarından birisi olarak kabul edilen mobbingin, her kademedeki çalışanın karşılaşması muhtemel bir olumsuzluk olduğunu belirten Zengin, özellikle liyakat ve ehliyet ilkelerinin çalışma ortamlarında zedelendiğine dikkat çekti.
Özellikle kontrol mekanizmasının yetersiz olduğu, liyakat ve adalet ilkelerinin zedelendiği ortamlarda sıkça görülen ve gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun kişilere sistematik olarak baskı uygulaması durumunu ifade eden mobbing kesinlikle bir insanlık sücudu olduğunu ifade eden Zengin, “Mobbing, duygusal bir saldırıdır ve yaş, ırk, cinsiyet ayırımı gözetmeden; taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye ya da gruba yönelir. Rasgele olmayıp kasıtlı ve planlı olan “mobbing”in amacı, kişiyi ya da grubu iş yaşamından dışlamak, pasif hale getirmek ve yıpratmaktır” dedi.
Kamu Kurumlarında hızla artan mobbingin çalışanların verimini düşürdüğünü vurgulayan Zengin, “Bununla birlikte psikolojik taciz olgusunun tek bir nedenle açıklanamayacak kadar kapsamlı ve karmaşık olan yapısı, olayların tespiti ve değerlendirilmesi noktasında birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ülkemizde bu konuya ilişkin yaptırım içeren, detaylı mevzuat eksikliği, belirsizlik ortamında çalışanlara her türlü baskının rahatlıkla yapılabildiği bir durum yaratmıştır” diyerek mevzuat eksikliğine değindi.
ZENGİN: SENDİKAL AYRIMCILIK, ESNEK İSTİHDAM, GÜVENCESİZ ÇALIŞMA MOBBİNGE ÇANAK TUTMAKTADIR
Kamuda sendikal ayrımcılık noktasında ciddi sıkıntıların olduğunu belirten Ordu Şube Başkanı Fatih Galender Zengin, şunları söyledi: “Ortaya çıkan boşluk, kamu kurum ve kuruluşlarında sendika üyeliğinden, siyasi görüş ayrılıklarına kadar birçok nedenden dolayı kamu görevlilerinin işyerlerinde psikolojik tacize maruz kalmalarına neden olmaktadır. Kamu hizmetlerinin siyasi müdahalelere açık yapısı, kamu görevlilerinin tayin, atanma, terfi, yer değişikliği, görev gibi konularda ağırlıklı olarak idarenin takdir yetkisine bağlı olması, psikolojik tacizin yaygınlaşmasının başlıca nedenleri arasında gösterilebilir. Bilhassa son dönemde sendikal ayrımcılık noktasında karşılaşılan sorunlardan bir tanesi de idarenin istediği sendikaya üye olmayan kamu görevlilerine, verilen geçici görevlendirmeler yoluyla uyguladığı tacizler olmaktadır. Kamuda yaygınlaşan esnek istihdam biçimi, gerekli güvencelerden yoksun bir çalışma sistemi önermesi nedeniyle çalışanları psikolojik taciz karşısında korumasız bırakmaktadır.”
ZENGİN: SAĞLIK ÇALIŞANLARI BAŞTA OLMAK ÜZERE KAMU GÖREVLİLERİ FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALMAKTADIR.
Mobbingin tespiti ve yargı sürecinin uzun sürmesinden kaynaklı sıkıntılar olduğuna işaret eden Zengin, daha sonra şunları belirtti: “Dileğimiz ve çabamız, çalışanlarımızın her türlü baskıdan uzak, güvenceli işlerde, verimli ve mutlu bir şekilde istihdam edilmeleridir” diyerek konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Kuşkusuz ki, mobbingin en yaygın olarak yaşandığı yerler kamu işyerleri olmakla birlikte, mobbingin tespiti ve yargı sürecinin uzun sürmesi, çalışanın iş yaşamını olumsuz etkileyeceği, tacizin artarak devam edeceği, çalışanın işyerinin değiştirileceği, daha zor görevlere verileceği ya da eğitim düzeyi ve mesleki becerilerine uygun olmayan işlerde görevlendirileceği endişesi ile kamu görevlilerinin bu yöndeki şikâyetlerinin sınırlı kalmasına neden olmaktadır. Başta sağlık çalışanları olmak üzere kamu görevlilerinin pek çoğu fiziksel şiddete de maruz kalmaktadır. Psikolojik şiddetin bir sonraki aşamasının fiziksel şiddet olduğu unutulmamalıdır. Bütün bu sorunlar ortadayken ILO’nun Çalışma Yaşamında Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi, bizler için de bir umut ışığı olmuştur.”