Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz “İnsani yardım çalışanlarının hiçbir koşulda hedef alınmaması ve insani yardım hakkının engellenmemesi konusunda bugün sesimizi çok daha güçlü bir şekilde yükseltmemiz gerekiyor” dedi.

 
Türk Kızılay, insani yardımın önemi ve çatışma bölgelerinde yardım çalışanlarının hedef alındığı saldırılar konusunda farkındalık yaratmak üzere Dünya İnsani Yardım Günü’nde iki temaya odaklanan fotoğraf sergisinin açılışını yaptı.
 
Türk Kızılay’ın dünya genelinde insani yardım çalışmalarını yansıtan “Humanitarian” (İnsani Yardım) sergisinin yanı sıra Anadolu Ajansı’nın seçkisiyle hazırlanan “Not A Target" (Hedef Değil) adlı sergi, Kızılay Renda Sanat ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen programla kapılarını açtı. Suriye'de yardım faaliyetleri yürütürken uğradığı saldırı sonucu şehit olan Kızılay çalışanı Mehmet Arif Kıdıman’a özel bir bölümün de ayrıldığı serginin açılış törenine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, Ankara Valisi Vasip Şahin, Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Türkiye Delegasyonu Başkanı Jessie Thomson, Kızılay Yönetim Kurulu üyeleri Yener Tanık ve Zübeyde Hümeyra Çelik, Afet Yönetimi ve İklim Değişikliği Müdürü Doç. Dr. Kurtuluş Sarı, İletişim ve Bağış Yönetimi Genel Müdürü Murat Solak, Uluslararası İşler ve Göç Hizmetleri Genel Müdürü Alper Küçük katıldı. 
 
Kızılay Başkanı: Bir gün hepimiz ihtiyaç sahibi haline gelebiliriz
 
Etkinliğin açılış programında konuşan Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz  insani yardımın herkesin günün birinde ihtiyaç duyabileceği bir alan olduğuna değinerek şöyle konuştu:
 
“Bazen bir doğal afet, bazen insan eliyle yapılan bir afet ya da savaş nedeniyle her birimiz ihtiyaç sahibi haline gelebiliriz. İnsani yardım çalışanları dediğimizde de sahada gördüklerimizin çok büyük bir yüzdesinin gönüllü olduğunu bilmeliyiz.
 
2023-2024 yıllarını düşündüğümüzde çok kötü bir dönemden geçtiğimizi söyleyebilirim. 2023 yılında dünya genelinde 280 insani yardım çalışanı ve gönüllüsü hayatını kaybetti. 2024 yılı ise insanlık tarihindeki en kötü yıl olmaya aday. Bugün Birleşmiş Milletler Gazze’yi insani yardım çalışanları için dünyadaki en tehlikeli yer ilan etti. Maalesef bizim her ne yaşanırsa yaşansın, insani yardım alanında çalışan bizler biliriz ki Cenevre Konvansiyonu’na göre bırakın sivilleri, çatışan askerlerin bile insani yardım ve sağlık hizmetine ulaşım hakkı vardır. Gazze konusunda içimiz buruk. İnsani yardım koridorunun açılmasıyla alakalı çok büyük bir mücadele verdik. Ve kısıtlı da olsa bir can suyunu Refah Kapısı'ndan ulaştırabiliyorduk. Ama mayıs başından itibaren Refah Kapısı’nın kapandığı, tamamen bir açık hava hapishanesi koşullarının olduğu bir Gazze’den bahsediyoruz. Gazze’de bugüne kadar 200’den fazla insani yardım çalışanı hayatını kaybetti. Filistin Kızılayı’ndan 19’u görev başında olmak üzere 33 insani yardım çalışanı hayatını kaybetti. Bizim bugün 19 Ağustos vesilesiyle insani yardım çalışanlarının hiçbir koşulda hedef alınmaması ve insani yardım hakkının engellenmemesi gerektiği konusunda sesimizi çok daha güçlü bir şekilde yükseltmemiz gerekiyor.”
 
Thomson: İnsani yardım çalışanlarının hedef alınması kabul edilemez
 
Programda konuşan Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC) Türkiye Delegasyonu Başkanı Jessie Thompson ise bu yılın IFRC için en ölümcül yıllardan biri olduğuna değinerek “Bu yılın başından beri 28 cesur Kızılhaç ve Kızılay gönüllümüzü ve personelimizi insani görevlerini yerine getirirken kaybettik. 7 Ekim'den bu yana İsrail ve Filistin'deki gönüllülerimize ve personelimize yönelik benzeri görülmemiş bir şiddete tanık olduk. Sudan'da bir yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar sırasında Sudan Kızılay'ının 7 gönüllüsü ve personelini kaybetmenin yasını tutuyoruz. Bu trajediler çatışma bölgelerinde insani yardım çalışanlarının karşı karşıya kaldığı tehlikelerin keskin bir hatırlatıcısıdır. Gönüllüler de dahil olmak üzere insani yardım çalışanlarının hedef alınması kabul edilemez. Bugün IFRC olarak İnsanlığı Koru kampanyamızı başlatıyoruz. Dünya genelinde insani yardım çalışanlarının korunması için derhal ve acil olarak harekete geçilmesi çağrısında bulunuyoruz. Hükümetlerden Kızılhaç ve Kızılay ekiplerinin korunmasını güçlendirmelerini istiyoruz."