Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 17:34 RUHSATSIZ SİLAHA 4 YIL HAPİS
- 17:05 OKULLARA KAR TATİLİ
- 16:17 52 ORDU, ÇANKAYA’YI 3’LEDİ
- 13:30 BÜYÜKŞEHİR İLE ÜRETİCİNİN YÜZÜ GÜLÜYOR
- 13:28 BÜYÜKŞEHİR KIŞA HAZIR
- 13:26 KOKARCA BAHANE FİYATLAR ŞAHANE!
- 13:24 ÖĞRETMENLER GÜNÜ ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLERLE KUTLANDI
- 13:23 KÜLTÜR MANTARI YETİŞTİRİCİLİĞİ KURSU DÜZENLENDİ
- 13:21 REKTÖR BAŞ, ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜ KUTLADI
- 13:19 MİLLİ EĞİTİMDEN ÖĞRETMENLERE ÖZEL TURNUVALAR
- 13:17 BAŞKAN KİBAR’DAN ÖĞRETMENLERE PASTA SÜRPRİZİ
- 13:16 “HAVAMIZI KORUYALIM KOAH’SIZ YAŞAYALIM!”
- 13:10 ORDU 67 LİDERİ YIKTI
- 13:07 TÜRKİYE’NİN RAKİBİ MACARİSTAN
- 13:03 EN ÇOK TARAFTAR ÇEKEN STATLAR
EMEP, “KOKARCA ZARARININ SORUMLUSU İKTİDARDIR”
Emek Partisi Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, fındığa verilen düşük fiyat zararından sonra şimdi de kahverengi kokarca zarar veriyor." diyerek iki zararının sorumlusunun da iktidar olduğunu söyledi.
Fındık üreticilerinin birçok zorluğa direnerek ürün yetiştirdiğini belirten EMEP Ordu İl Başkanı Yasin Uzun, "Her yıl olduğu gibi iktidar, TMO aracılığıyla tarım ve gıda şirketlerini memnun ederken üreticileri mağdur etti. Yetmiyormuş gibi adında kooperatif sözcüğü olsa da özünde şirket olan FKB de dalga geçer gibi alım fiyatını 115 TL’den başlattı, 120 TL yaptı.
Daha önce de açıkladığımız gibi TMO, ödemeyi 45 gün içinde yapacağını açıklayarak " fındık getirmeyin" demektedir. Bu durum iktidarın üreticilere vurduğu birinci darbeydi. Türkiye genelinde üretici köylülerden yükselen tepkiler iktidarın üreticilere verdiği zarara katlanma sınırının yok olduğunu göstermektedir." dedi.
İkinci zarar kokarcadan
Fındık fiyatından sonra önlem alınmayan kokarca zararının da belirgin olduğuna dikkat çeken Uzun, "İktidar fındık fiyatını üreticileri mağdur edecek biçimde açıklayarak zarar verdi. İkinci zararı ise, kokarcaya karşı önlem almamasından kaynaklı oldu.
Başta Fatsa ve Ünye ilçemiz olmak üzere ilimizde kokarcadan kaynaklı hem verim hem de kalite düşüklüğü yaşanmaktadır. Kokarcaya karşı mücadelenin verilmeyişinin sorumluluğu devlete aittir. Yani iktidarın ikinci zararı kokarcadan kaynaklanan zarar oldu." dedi.
Mücadele aynı anda olmalı
Kokarcaya karşı mücadeleyi üreticilere havale edildiğini söyleyen Uzun, " Kokarcaya karşı mücadelenin her yerde aynı anda yapılmasının zorunlu olduğunu açıklamıştık, bildiriler dağıtmıştık. Uçan zararlıya lokal mücadelenin yararlı olmayacağını herkes biliyor ama asıl sorumlu olan iktidarın ve bakanlığın bilmemesi düşünülemez. Bu sorumsuzluk ve iş bilmezlikten başka bir şey değildir.
Yeniden vurguluyoruz ki, mücadele üreticilere paralı- parasız ilaç dağıtmakla olmuyor. Bu yöntem başka canlılara da zarar verilmesine neden olmaktadır. Sorumluluk devlete ait ve tüm masraflar karşılanarak seferberlik ilan edilmelidir. Hatta seferlikte görev alacakların ücretleri de ödenmelidir. Bu tehlike basite alınmamalı, bilim insanlarından da destek alınarak mücadeleye başlanılmalıdır." dedi.
Zararın neresinden dönersek kardır
Uzun, en az iki yıl başarısız mücadele döneminin boşa harcandığına dikkat çekerek, "Kahverengi kokarcaya karşı iki yıldır mücadelede yaşanan zaaflar ders olmalı ve bugünden başlayarak sonuç alıcı mücadele yürütülmeli. Fındığa verdiği zarar belli. Hem üretimde hem de kalitede olumsuzluk yaşattı. O zaman bir an önce planlama yapılmalıdır. Üreticiye teorik bilgi vermek yetmez. Devlet kokarcanın görüldüğü her yerde mücadeleyi başlatmalıdır." dedi.
Kokarca zararını devlet karşılamalı
Kokarca nedeniyle üründe kalite sorunu yaşandığını belirten Uzun, “Kokarca nedeniyle fındıkta randıman ve kalite sorunu yaşanıyor. Tüccar 50 randıman gelen fındığı 90-95 TL’den alıyor. Kokarcanın verdiği zarar nedeniyle 35-40 randıman gelen fındığı da 50-60 TL’den alınıyor. Üretici zarar ediyor.
Kokarcaya karşı önlem almayan iktidar kokarcadan zarar gören fındığı alıp üreticiye ücretini ödemelidir. Ayrıca kokarca nedeniyle zarar gören fındığın sağlık bakımından da etkisinin olacağı ortadayken bu fındıkların satılması engellenmeli, devlet üreticinin zararını karşılamalıdır.” dedi.
Sesimizi yükseltelim
Uzun, üreticilere de seslenerek, "İlk açıklamamızda vurguladığımız gibi toplu mücadele için devletin sorumluluğu üstlenmesi için sesimizi yükseltelim. Taleplerimizi basın açıklaması, sokak eylemi de dahil her yöntemle dile getirmeliyiz." dedi.