Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:02 Erkılınç: Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür
- 16:01 HALK EKMEK FABRİKASI AÇILIYOR
- 15:29 ÜRETİCİLERE GEBE DÜVE DAĞITILDI
- 13:44 BAŞKAN GÜLER’DEN GÜRGENTEPE VE GÖLKÖY’E ÇIKARMA
- 13:25 ORDU’DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU
- 13:25 DİKKAT: KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI
- 13:13 OKULLARIN YOLU ASFALTLA BULUŞTU
- 13:14 YILMAZ: BÜTÇE YENİDEN REVİZE EDİLMELİ!
- 13:04 MAVİ KUMBARALAR HER YERDE
- 12:57 SANCAKTAROĞLU: İHALELERDE COĞRAFİ KOŞULLAR GÖZ ÖNÜNDE TUTULSUN!
- 12:54 1 MİLYON MÜKELLEF E-DEFTER SİSTEMİNE DÂHİL OLUYOR
- 12:43 HİNDİSTAN, TÜRK FINDIĞINI SEVDİ
- 12:44 BAŞKAN GÜLER’İ DUYGULANDIRAN FOTOĞRAF
- 12:35 ORTA KORİDOR İKLİM DOSTU OLACAK
- 12:11 KARŞIYA CAMİİ VE ÖRNEK CUMA SABAHI BULUŞMASI
ZENGİN: MAAŞIN ÜÇTE BİRİ VERGİYE GİDİYOR
Vergi dilimlerinin güncellenmesi gerektiğine dikkat çeken Türk Sağlık Sen Ordu Şubesi Başkanı Fatih Galender Zengin, yaptığı açıklamada maaşın üçte birinin vergiye gittiğini söyledi.
Başkan Zengin; “Ücretlerde uygulanan vergi dilimleri nedeniyle yılsonuna kadar çalışanların eline geçen ücret buharlaşmaktadır. Kamu çalışanlarının bu dilim dilim uygulanan vergi zulmüne tahammülü kalmamıştır. Alınan zam farkı vergiye gitti” dedi.
Zengin, açıklamasının devamında ise; “Yıllardır enflasyon kadar maaş zammı alan memurların en büyük sorunlarından biri vergi yükünün yüksek olmasıdır. Tüm memur, emekli ve diğer çalışanların maaşlarından gelir vergisi oranında kesintiler peşin yapılmaktadır.
Özellikle yılın ikinci yarısında alınan zammı zaten görememekte, yılın ikinci yarısında doğrudan vergi dilimine girmektedir. Yani devlet kaşıkla verdiği zammı kepçeyle geri almaktadır.
Artarda gelen zamlar, adını ilk defa duyduğumuz vergiler, enflasyon karşısında gün geçtikçe eriyen maaşlar çalışanların yoksullaşmasına sebep olmaktadır. Biz yoksullaşmaya karşı hem gelirde hem de vergide adalet istiyoruz” diye konuştu.
Kamu çalışanlarının maruz kaldığı bu vergi dilimi adaletsizliğini ortadan kaldırılmalıdır diyen Başkan Zengin, şöyle devam etti; “Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınacak adil bir sistemin kurulması elzemdir. Yetkililerin vergi toplamanın en kolay yolunu seçiyor. Vergi kaçıranların üzerine yeterince gidilemediği için işçi, memur ve asgari ücretliden kolayca vergi toplandığını, ülke ekonomisinin çalışanların kaynağından kesilen vergileriyle ayakta duruyor.
Memurların ve sözleşmeli personelin; iş adamlarından, sanayiciden, yıllık kazancı milyonlarca lirayı bulan işletmeciden daha fazla gelir vergisi ödüyor. Bu adaletsizlik nedeniyle memur maaşlarına yapılan zamların vergi artışından dolayı yaşadıkları kayıpları bile karşılamamaktadır.
Ülke içinde gelir dağılımını düzenlemenin en etkin yollarından bir tanesi de uygulanan vergi politikalarıdır. Vergi politikalarının temel amacı, çok kazanandan çok, az kanandan az vergi almak yoluyla, toplanan vergilerin kamu hizmetleri aracılığıyla topluma döndürülmesi, böylelikle de düşük gelirli ile yüksek gelirli kesimler arasındaki dengenin sağlanmasıdır.
Ne yazık ki ülkemizde bu durum tersine bir yol izlemektedir. Kamu tarafından izlenen vergi politikasının temelinde belli kesimlerden yüksek oranda vergi alınması ve vergi vermesi gereken fakat vermeyenlerden vergi alınamaması yatmaktadır.
Hal böyle olunca iktidarlar da kamu harcamalarına kaynak oluşturacak gelirlerin başında gelen vergiyi, tahsilin en kolay olduğu kesimden yani kayıt altında çalışan kesimden almakta ve kaynağından kesilen vergiler yoluyla kaynak ihtiyacını gidermeye çalışmaktadır” şeklinde konuştu.
Zengin, açıklamasını şu şekilde sürdürdü; “Gelir dağılımının vergiler yoluyla etkilenmesinde önemli olan bir kayıtlı çalışanları yolunacak kaz gibi gören bu vergi politikası, gelir dağılımının geniş kitleler aleyhine bozulmasında büyük pay sahibi olmaktadır. Çünkü bu yolla ücretli, sabit gelirli kesimin satın alma gücü önemli ölçüde daraltılmaktadır.
Vergi politikalarındaki bu adaletsizlik nedeniyle, zaten düşük ücret alan ve büyük ölçüde ülkenin en fakir kesimini oluşturan kamu görevlileri, işçiler ve asgari ücretliler kısa sürede bir üst vergi dilimine tabi olmakta, maaşları düşmekte ve temmuz ayında aldıkları maaş zammının büyük bölümü artan gelir vergisi ödemesine gitmektedir.
Ayrıca bilindiği gibi ücretli yaşanan olumsuzlukları gidermenin yolu, çalışanlar üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesidir. Ülke içinde sosyal güvenliğin sağlanması, işsizliğin önlenmesi, emeğiyle yaşayanların korunması ve hayat standartlarının yükseltilmesi yoluyla sosyal eşitsizlikleri giderme işlevini yüklenen devlete sosyal devlet denir.
Amacı, sosyal ve ekonomik açıdan güçsüz vatandaşlara yardım ederek sosyal adaleti ve insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyini sağlamak olan sosyal devlette, bu unsurların sağlanması devletin bir ödevi, vatandaşların da hakkı olarak ortaya çıkmaktadır. Öyle ise, adil bir gelir dağılımı sağlamak, sosyal devlet ilkesini benimsemiş olan ülkemiz için bir zorunluluktur.
Bu nedenle gelir dağılımının daha adaletli bir şekilde gerçekleşmesinin ana unsuru olan vergi politikalarının biz çalışanlar lehine düzenlenmesini istemek her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının anayasal hakkıdır.
Dolayısıyla bizler bu anayasal hakkımızı kullanarak yıllardır üzerimizde ağır bir yük olan gelir vergisi sorununun bir an önce çözülmesini istiyor ve bu konunun ülkemizi idare edenlerin yükümlülüğünde olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz” diye de konuştu.