Türkiye Kamu-Sen Ordu İl Başkanı Hasan Ali Yılmaz, 15 Temmuz “Demokrasi ve Milli Birlik Günü” dolayısıyla bir mesaj yayınladı.

Başkan Yılmaz, yayınladığı mesajda; “15 Temmuz, bu milletin devletiyle, siyasetçisiyle, kamu görevlisiyle, işçisiyle, emeklisiyle, güvenlik kuvvetleriyle bir olup yeni bir destan yazdığı gündür.

Terör örgütünün yıllar boyunca, sinsi bir planın parçası olarak toplum ve kamu kurum ve kuruluşları nezdinde açtığı yaraları sarmak, ayrılıkların, adam kayırmanın, haksızlıkların üzerini bir daha açılmamacasına kapatmak ve devlet içinde farklı oluşumların örgütlenmesine izin vermemek üzerimize düşen en büyük sorumluluktur” dedi. 

Başkan Yılmaz, mesajında şu satırlara yer verdi; “Huzurumuzun, birliğimizin ve dirliğimizin daim olması dileklerimle, tüm milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum.

Milletimizin arasına, devletimizin en mahrem kurumlarına kadar sızarak milli ve manevi değerlerimizi istismar edip yozlaştıran, bu yolla yakın çevrelerine menfaat devşiren şer odaklarının, milletimizin tercihiyle iş başına gelmiş iktidarı silah zoruyla değiştirerek ülkemizi karanlık dehlizlerde boğmak cüretini gösterdiği hain darbe girişiminin üzerinden 8 yıl geçti.

Terör örgütü mensupları, yıllarca milletimizin saf ve temiz duygularını suiistimal ettiler. Kurumlarda adaleti, liyakati, ehliyeti ve hakkaniyeti ayaklar altına alarak, ticarette serbest rekabeti hiçe sayarak her türlü ahlak dışı yollarla kendi mensuplarına ikbal ve istikbal sağladılar.  

Yarattıkları puslu ortamda elde ettikleriyle yetinmeyen ve milletimizi de gaflet ve dalalete sürüklediklerini zanneden bu güruh, 15 Temmuz 2016’da ülkemizin yönetimini toptan ele geçirip kirli emellerine ulaşmak uğruna kendi vatandaşlarına namlu doğrulttu, ülkemizi kana ve teröre boğdu.

Ancak Türk milletinin en büyük vasfı olan birlik, beraberlik ve cesareti karşısında pes edip adeta bozguna uğradı. 15 Temmuz 2016’da ülkemizi uçurumun kenarından döndüren güç; birlik ve beraberlik içinde vatanına, milletine, devletine ve cumhuriyetine sahip çıkan, vatanın varlığını, milletin geleceğini tehlike altında görerek meydanlara koşan Türk milletinin ortaya koyduğu bağımsızlık ruhuydu.

15 Temmuz, bu milletin devletiyle, siyasetçisiyle, kamu görevlisiyle, işçisiyle, emeklisiyle, güvenlik kuvvetleriyle bir olup yeni bir destan yazdığı gündür. Ancak ülkemizi 15 Temmuz’a taşıyan süreç iyi görülüp gerekli tedbirler alınmadığı taktirde başka 15 Temmuzlar yaşama ihtimalimiz de sürecektir.

Kamu kurumlarında belli gruplara imtiyaz tanınması, ehliyet, liyakat ve adaletin tahrip edilmesi, bizi biz yapan ve bir arada tutan değerlerimizin tahrip edilerek bir ayrımcılık unsuru haline getirilmesi ülkemizi 15 Temmuz karanlığına sürükleyen sürecin nedenleri olmuştur. 

Terör örgütünün yıllar boyunca, sinsi bir planın parçası olarak toplum ve kamu kurum ve kuruluşları nezdinde açtığı yaraları sarmak, ayrılıkların, adam kayırmanın, haksızlıkların üzerini bir daha açılmamacasına kapatmak ve devlet içinde farklı oluşumların örgütlenmesine izin vermemek üzerimize düşen en büyük sorumluluktur. 

Bu duygu ve düşünceler içinde tarih boyunca bu millet için can veren bütün şehit ve gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyor, tüm milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününü kutluyorum.”