Ordu İl\İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri tarafından “22 Mart Dünya Su Günü" münasebetiyle üreticilere, öğrencilere ve resmi kurum çalışanlarına su israfının önlenmesi konusunda eğitimler verildi.

Konu hakkında açıklamalarda bulunan İl Müdürü Kemal Yılmaz; “Tatlı su kaynaklarının önemine dikkati çekilmesi ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimine odaklanılması maksadıyla her yıl 22 Mart “Dünya Su Günü" olarak kutlanılmaktadır. Ülkemizde de su israfının önlenmesi ve suyun etkin kullanımının artırılması amacıyla Bakanlığımız tarafından önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bu kapsamda Ülkemizde Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde, Tarım ve Orman Bakanlığımızın koordinasyonunda 31 Ocak 2023 tarihinde "Ulusal Su Verimliliği Seferberliği" başlatılmıştır. Başlatılan bu seferberlik kapsamında "Suda Sıfır Kayıp" yaklaşımı ile ülkemizde her alanda suyumuzu verimli kullanarak kaynaklarımızın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlanmaktadır" dedi.

Ülkemizde "Ulusal Su Verimliliği Seferberliği" başlatıldığı tarihten itibaren İl ve İlçe Müdürlüklerimiz tarafından su israfının önlenmesi amacıyla İlimiz genelinde eğitimlerin gerçekleştirildiğini belirten Yılmaz; “Bu konuda düzenlenen eğitimlerimiz 22 Mart Dünya Su Günü'nde de yoğun olarak devam etti. 19 İlçemizde öğrencilerimize, üreticilerimize ve resmi kurumlardaki personele suyun etkin kullanımı konusunda eğitimler verildi" ifadelerini kullandı.

Su kıtlığının her geçen gün daha önemli bir sorun haline geldiğini belirten Yılmaz; “Ülkemiz küresel iklim değişikliğinin etkilerinin yoğun hissedildiği Akdeniz kuşağında yer almakta ve yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul edilmektedir. Önümüzdeki 100 yıl için yapılan iklim değişikliği tahminlerine göre, ülkemizde su kaynaklarının yaklaşık %25 oranında azalması beklenmektedir. Ülkemiz su zengini olmayıp, aksine yılda 1.313 m³ kişi başı kullanılabilir su miktarı ile su stresi altındaki bölgeler arasında yer almaktadır. Su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılmasına yönelik gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, 2030 yılından itibaren Türkiye'nin su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alması beklenmektedir. Mevcut durumda, ülkemizin yıllık kullanılabilir tatlı su tüketiminin %77'si tarımda, %23'ü ise içme-kullanma suyu ve endüstriyel üretimde kullanılmaktadır. Su kaynaklarının korunması konusunda harekete geçmek için daha fazla bekleyemeyiz. Rakamlardan da anlaşılacağı üzere bu konuda harekete geçilmemesinin sonuçlarının en belirgin hissedileceği alan tarım olacaktır. Daha az suyla daha fazla üretmenin yollarını bulmak zorundayız. Mevcut tatlı su kaynaklarımızı kirlilikten ve iklim değişikliğinin etkilerinden korumalı, ayrıca insanların suya daha eşit erişimini sağlamalıyız. Başka bir deyişle yaşamımızın ve gıdamızın geriye kalan suyumuza bağlı olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Tarladan sofraya gıda zincirinin tamamında suyu daha verimli kullanmalıyız. Suyu israf etmemeli ve daha akıllıca kullanmalıyız. Suyu hiç tükenmeyecek sınırsız bir kaynak olarak görmemeliyiz. Su bize miras değil gelecek nesillerimizin emanetidir. Su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere aktarılması, toplum olarak üzerimize düşen önemli bir görevdir." ifadelerini kullandı.

Su israfını önlemek amacıyla bireysel olarak herkesin elinden geleni yapması gerektiğini vurgulayan İl Müdürü Kemal Yılmaz; “Hepimizin "Suda Sıfır Kayıp" yaklaşımı ile hareket ederek bu konuda önlemler almamız gerekiyor. Geleneksel sulama yöntemlerini modern teknolojilerle değiştirmeliyiz. Toprağı değil bitkiyi sulamalıyız.  Bitkilerin ihtiyaç duyduğu suyu en uygun miktarda ve uygun zamanda sağlayarak su tüketimimizi azaltmalıyız. Suya veda etmeden, vefa göstermeliyiz." diyerek sözlerini noktaladı.