Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 11:02 KOKARCA İLE MÜCADELE HIZ KAZANDI
- 11:02 “ÖĞRETMEN AKADEMİSİ” PROJESİ HAYATA GEÇİRİLDİ
- 10:33 ORDU’DA AVCI DÜDÜK ÇALACAK
- 10:33 1.AMATÖR DE 2.HAFTA HEYECANI
- 10:33 SÜPERLERİN 4 MAÇLI GÜNÜ
- 10:33 ORDU 67 LİDERLE KAPIŞACAK
- 16:02 Erkılınç: Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür
- 16:01 HALK EKMEK FABRİKASI AÇILIYOR
- 15:29 ÜRETİCİLERE GEBE DÜVE DAĞITILDI
- 13:44 BAŞKAN GÜLER’DEN GÜRGENTEPE VE GÖLKÖY’E ÇIKARMA
- 13:25 ORDU’DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU
- 13:25 DİKKAT: KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI
- 13:13 OKULLARIN YOLU ASFALTLA BULUŞTU
- 13:14 YILMAZ: BÜTÇE YENİDEN REVİZE EDİLMELİ!
- 13:04 MAVİ KUMBARALAR HER YERDE
YILMAZ: REFAH PAYI ZORUNLUDUR!
Türkiye Kamu Sen Ordu İl Başkanı Hasan Ali Yılmaz, 2024 yılı memur ve memur emeklilerinin zam oranlarına ilişkin, işçi emeklilerine yapılması planlanan artışlarla birlikte memur emeklilerinin de durumlarının düzeltilmesi, ilave ek ödemenin emekli maaşlarına sayılması ve refah payı verilmesi konularında taleplerini bir kere daha yinelediklerini söyledi.
Enflasyon farkı maaş zammı değildir, refah payı zorunludur diyen Başkan Yılmaz, “Hükümet memur emeklilerinin haklı talebini duymalı ve ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasını sağlamalıdır” dedi.
Yılmaz, “2023 yılına ilişkin olarak enflasyon rakamlarının belli olmasının ardından memur ve emeklilere verilecek enflasyon farkı da ortaya çıkmış, 2024 yılı zamları belli olmuştur.
Bilindiği üzere memurlara ve memur emeklilerine önce toplu sözleşme sonucuna göre belirlenen maaş artışı yapılmaktadır. Eğer yapılan zam gerçekleşen enflasyonun altında kalırsa aradaki fark da dönem sonunda enflasyon farkı olarak maaşlara yansıtılmaktadır.
Yani herhangi bir dönem için memur ve emeklilere enflasyon farkı verilmesi demek, aslında o dönemde maaşların eridiği ve sonradan yapılan takviye ile zamların ancak sıfıra eşitlendiği anlamı taşımaktadır. Dönem sonundaki enflasyon farkı ile gelecek döneme ilişkin maaş artışı birlikte verildiği için kamuoyunda sanki memurlara ve emeklilere yüksek oranlı zam yapılıyor algısı oluşmaktadır. Nitekim 2024 yılı zamlarıyla ilgili olarak da böyle bir kafa karışıklığı yaratılmış durumdadır.
Şöyle ki; 2023 yılı enflasyonu %64,77 olmuştur. Son altı ayda ise enflasyon %37,57 olarak gerçekleşmiştir. Temmuz ayında memur ve emeklilere %6 zam verildiği için geçen altı ayda maaşlar 31,57 puan erimiştir. Ocak ayında da önce bu erime telafi edilerek Temmuz 2023’deki maaş zamları sıfırlanmış, ardından da %15’lik 2024 yılının ilk yarı zammı yapılmıştır.
Yani memur ve memur emeklilerine 2024 yılının ilk altı ayı için yapılan zam %15’tir. Bu bakımdan kamuoyunda memur ve emeklilere %49,25 zam yapıldığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tekraren hatırlatıyoruz; enflasyon farkı maaş zammı değildir.
Enflasyon farkı maaşlardaki yaşanan erimenin gecikmiş bir telafisidir. Bu da aslında memur ve emekli maaşlarının enflasyon karşısında sürekli eridiğinin ispatıdır” diye konuştu.
“REFAH PAYI UYGULAMASI HEMEN HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
Başkan Yılmaz, açıklamasının devamında ise; “Bir ülkede vatandaşların gelirlerinin enflasyon oranı üzerinde ve ekonomik büyüme ile orantılı olarak artması dahi yalnızca gelir dağılımındaki durumu korumaya yönelik olup, gerçek anlamda gelir artışı sağlamaz. Gelir dağılımında adaletin sağlanması ve sosyal devlet ilkesinin emrettiği sosyal refaha ulaşılması için kamu görevlilerine enflasyon artışı, ekonomik iyileşme ve refah payı olarak nitelendirilebilecek unsurlar göz önünde bulundurulmak kaydıyla bir ücret artışı sağlanmalıdır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2024 için enflasyon tahminini %36; 2025 yılı için ise %14 olarak belirlemiştir. Ekonomik gelişmeler, enflasyon gerçekleşmelerinin bu tahminlerin çok daha üzerinde olacağını ortaya koymaktadır. Hal böyle iken kamu görevlileri ve emeklilerine 2024 yılının tamamı için (%15+%10), kümülatif %26,5; 2025 yılının tamamı için ise (%6+%5), kümülatif %11,3 oranında maaş artışı yapılacaktır.
Buna göre iki yıllık tahmini veriler ve maaşlara yapılması öngörülen artışlar hesap edildiğinde tahminlerin tutması varsayımı ile 2024 ve 2025 yıllarında mal ve hizmet fiyatları toplam %55,04 oranında zamlanırken memur ve emekli maaşlarındaki artış kümülatif %40,8’de kalacaktır. En iyimser tahminle memur ve emeklilerimizin maaşları önümüzdeki gelecek 2 yıllık sürede 15 puan eriyecek, enflasyon farkı ile dönem sonlarında yapılacak ödeme sonucunda maaşlarda reel anlamda sıfır artış sağlanmış olacaktır. Bu durum, maaşların erimeye devam edeceğinin resmi olarak tescili anlamı taşımaktadır.
2022 ve 2023 yıllarında verilen refah payı, memurlarımız için bir can suyu olmuştu. Ne yazık ki, bu sene bu uygulama hayata geçmedi. Türkiye Kamu-Sen olarak daima kamu çalışanlarına ve emeklilerine piyasa gerçekleriyle örtüşen maaş zammı yapılması gerektiğini ifade etmekteyiz. Kamu görevlilerimizin alım gücünün yükseltilmesi için gerçek enflasyonun üzerinde bir artış yapılması ve buna ek olarak refah payı verilmesinin zorunlu olduğunu vurgulamaktayız” şeklinde konuştu.
“İLAVE EK ÖDEME EMEKLİ MAAŞLARINA YANSITILMALIDIR”
Ek ödemelerin maaşlara yansıtılması gerektiğini savunan Yılmaz; “Ocak zamları ile birlikte 8 bin 77 TL olarak başlanan ilave ek ödeme uygulaması 12 bin 54 liraya çıkmıştır. Emekli maaşı hesabına dahil olmayan miktar büyüdükçe, emeklilikteki adaletsizlik de katlanarak büyümektedir. Yaşanan ekonomik gelişmeler ve memurların alım gücündeki erime dikkate alındığında; emekliliğe yansımayan ilave ek ödeme Anayasamızın ölçülülük, adalet ve kanun önünde eşitlik ilkelerine de aykırı bir durum teşkil etmektedir.
Çalışma hayatı ile emeklilik arasındaki makasın bu denli açılmasının adalet ve hakkaniyetle bağdaşır bir yanının olmadığı açıktır. Kamu çalışanlarımızın bu şartlar altında emekli olduğunda hayat standardını nasıl koruyacağı izaha muhtaçtır. Bu şartlar altında özellikle memur emeklilerimizin maaşlarının, çalışma hayatıyla ilişkisi bütünüyle kesilmiştir. Böyle olunca memurlarımız emekli olmak istemeyecek, tüm kamu görevlileri 65 yaşına kadar çalışmayı sürdürecek, emekli olduktan sonra da düşük maaşla yaşam mücadelesi verecektir.
Yani en düşük dereceli memur emekli olduğunda, çalışırken aldığı maaşın yalnızca %45’ini alabilecektir. Asgari ücret 17 bin TL ilken açlık sınırının bile altında maaşla geçinmeye çalışan emeklilerimizin hali görülmelidir. Bununla birlikte 1. Dereceye gelen bütün memurların ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi, emeklilikte yaşanan sorunları bir nebze olsun giderecektir.
Bir başka aksaklık da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayan memurlarımızın emeklilik haklarında yaşanmaktadır. 2008 sonrasında ilk defa göreve başlayan memurlarımızın emekli aylığı bağlama oranları ve emekli maaşları çok daha düşüktür.
Biz, bu yanlış uygulamaların TBMM’de getirilen bu torba yasa ile düzeltilmesini istiyoruz. Hükümet memur emeklilerinin bu haklı talebini duymalı ve ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasını sağlamalıdır.
Türkiye Kamu-Sen olarak yetkililerden çağrımıza kulak vermesi, memurlara ilave zam, refah payı ve memur emeklilerinin durumunu iyileştirecek uygulamaları bu tasarıya eklemesi ve ilave ek ödeme tutarının emekli maaşlarına dahil edilmesi çağrımızı yineliyoruz. Konfederasyon olarak bu yoldaki girişimlerimizi sonuç alıncaya kadar sürdüreceğiz” diye de konuştu.