İstanbul’da düzenlenen Afet ve Çocuk Çalıştayı’nda alanında uzman 77 isim, deprem başta olmak üzere yaşanan afetlerde ve savaşlarda çocukları korumanın önündeki engelleri ve çözüm yollarını masaya yatırdı.

 
Afetlerden ve savaşlardan etkilenen çocukların durumunun ana başlık olarak seçildiği Afet ve Çocuk Çalıştayı, Yetim Vakfı tarafından İstanbul’da gerçekleştirildi. Rami Kışlası Kütüphanesi’nde düzenlenen çalıştaya katılan uzman 77 isim "Afet ve Çocuk Hakları", "Afetler ve Çocuklara Müdahale", "Afetlerde STK ve devlet iş birliği" ile "Afet ve toplumsal bilinç" olmak üzere dört başlığı ele aldı. Konuşmacılar, çocukları afetlerden korumanın önündeki engelleri kaldırmayı ve çözüm yollarını irdeledi. Filistin'de savaşa maruz kalan Filistinli çocukların durumunu da ele alan uzmanlar hem İsrail'i kınadı hem de çocuklar için neler yapabileceklerini konuştu.
 
“Deprem en çok da çocuklarımızda travmatik etki bıraktı”
 
Afetlerin dünün tecrübesi, bugünün planlaması, geleceğin olasılıkları ile zaman ve mekân fark etmeksizin hayatımızın bir parçası olmaya devam edeceğini belirten Türk Kızılay Genel Müdürü Dr. İbrahim Altan, “Ülkemiz geçmişte Marmara Depremi, Batı Karadeniz Sel Felaketi, Manavgat Orman Yangınları ve daha birçok afetle karşı karşıya kaldı. Bu sene yaşamış olduğumuz Kahramanmaraş Pazarcık Depremi ile de asrın felaketine şahit olduk. Geride bıraktığımız bu zor ve karanlık günler yediden yetmişe herkesi etkiledi ve şüphesiz ki en çok da çocuklarımızda travmatik etki bıraktı. Depremden sonra yavrularımız bambaşka bir boyutla karşı karşıya kaldı. Yavrularımızdan kimi, enkaz altındaki ailesini bekledi, kimi de olan bitenden habersiz bir şekilde etrafındaki acının feryatlarını dinledi. Kimi yavrumuz ise yaşadığı şehri bırakıp ailesiyle başka yerlere göç etti.” dedi.
  
Yaşanan bu elim olay sonucu, ülkemizin dört bir yanında yaşayan çocukların en sevdiği oyuncaklarını ve biriktirdiği harçlıklarını bağışladığını aktaran Genel Müdür Altan, “Çocuklarımız yaş grubu fark etmeksizin acıda ve dayanışmada bir arada olduğumuzu gösterdi. Bizlerde birlik ve beraberlikle bu zorlu sürecin yaralarını ve izlerini iyileştirmek için devletimizle birlikte gece gündüz fark etmeksizin çalıştık. Çalışmaya da devam ediyoruz. Kara gün dostu olan Kızılayımız, depremin ilk anından itibaren afetzede çocuklarımızı yalnız bırakmadı. Psikososyal destek çadırları, çocuk dostu mobil araçları ve toplum merkezleri ile çocuklarımıza hizmet verdik. Bu kapsamda 92 bin 740 çocuğumuza ulaştık. Bunlara ek olarak yalnızca afet bölgesinde yaşayan çocuklarımızla çalışmalarımızı sınırlandırmadık. Yaşadığı şehirden ayrılmak zorunda kalıp başka illere göç eden afetzede çocuklarımızın da bu zorlu süreçte destekçisi olduk. Afet bölgesi dışında bulunan toplum merkezlerimizle de 10 binden fazla çocuğumuza ulaşıp psikososyal destek sağlamaya devam ettik.” ifadesinde bulundu.
 
“Anaokulundan itibaren afetler ve koruma bilinci eğitimleri veriyoruz”
 
Gerçekleştirilen çalışmaların afetten sonraki süreçte de devamlılık gösterdiğini dile getiren Altan, “Bu sene temmuz ayında düzenlediğimiz Heybeliada ve Çamkoru Kamplarımızda 540 afetzede çocuğumuzu misafir olarak ağırladık. Çeşitli etkinlikler düzenleyerek çocuklarımızın sosyalleşmelerine, birbirleri ile kurdukları bağları güçlendirmeye yönelik olanaklar sağladık.  Kamplarımızda gerçekleştirdiğimiz; afet malzemelerini tanıma ve çadır kurma eğitimi ile birlikte ilk yardım seminerleri vererek; gelecekte yaşanabilecek afetler ve beklenmeyen durumlara karşı çocuklarımızı güçlü yarınlara hazırladık. Yaşadığımız tüm bu zorlu süreç, afetlere hazırlıkta önlem almanın ve eğitimin önemini bir kez daha bizlere gösterdi. Bizler geçmişte de edindiğimiz tecrübeler ışığında bu önemi anaokulundan itibaren çocuklarımızın eğitim hayatının içine aldık. Afetler ve koruma bilinci eğitimleri, afet malzemeleri tanıma ve çadır kurma eğitimleri ile son 3 yılda toplamda 1278 eğitim gerçekleştirdik. Bu eğitimler kapsamında 195 bin 694 öğrencimizle ulaştık, daha fazla çocuğumuzu afetlere hazırlamak için ulaşamaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
 
Altan ayrıca düzenlenen bu çalıştayda, geçmişin yanlışlarını tamir etmeye çalışan bir nesli değil, geleceğe sağlam adımlar atıp bu zorlu süreçlerin üstesinden ayağa kalkacak bir nesli hedefleyerek yol haritası çıkarılması gerektiğini vurguladı.