ORDU MİLLETVEKİLLERİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI, ALTINORDU BELEDİYE BAŞKANI, ORDU VALİSİ, ALTINORDU KAYMAKAMI, SESİ ÇIKMAYAN BAZI MAHALLE MUHTARLARI, PARTİ İL BAŞKANLARI, STK’LAR, GÖZÜNE PERDE İNEN GAZETECİLER…

                “Yıkılan 19 Eylül Stadyumu’nun olduğu alana yapılacak olan Millet Bahçesi Projesi’nde çalışmalar sürerken 417 araçlık otopark sayısı her kesimden tepki görmüş ve araç sayısının artırılması için çeşitli çağrılar yapılmıştı.

Edinilen bilgiye göre, 417 araçlık otoparkta herhangi bir artışa gidilmedi. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ordu Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı ve Afiş Gazetesi imtiyaz sahibi İsmet Duman, şu ifadelere yer verdi; “Yıkılan stadyuma yapılacak olan otopark araç sayısının 400’lerde kalmasına seyirci kalan Ordu’nun ekabir takımı hala neyi seyrediyorsunuz? Neden bakar kör oldunuz?

Bu otopark, Ordu’nun 40-50 yıllık otopark sorununu çözecek iken, hala neden 3 maymunu oyuyorsunuz? Aşılması gereken bürokratik engel ise vali, milletvekilleri, belediye başkanları sizler ne iş yaparsınız?  Bunun şahsi ya da siyasi bir mesele olmadığını bile bile neden kılınızı  kıpırdatmazsınız? Sizlerden istenilen teknolojik bir yatırım değil, basit bir otopark inşaatı. Bu neyin acelesi, bu nasıl bir ‘yaptım oldu’ mantığıdır.

Otopark araç kapasitesini artırmak bu kadar mı zor? Yarın vatandaşın karşısına çıkıp, ‘biz yerin altına 417 araçlık otopark yaptık’ derken hiç mi utanmayacaksınız? Stat yıkılmadan önce, çevresi zaten 300 araç kapasiteliydi. Diğer bir husus ise birbirine neredeyse bitişik nizamda 4 cami olduğu ve hiçbir vakit cemaatin dolduramadığı camiler olmasına rağmen ve 5 vakit namazını kılan vatandaşların bile lokalizasyon hatası olduğunu söylemelerine rağmen bu ısrarcılık niye?

Cami yapılsın ama oraya değil. Tekrar söylüyorum; Allah rızası için, neden acele ile hareket ediyorsunuz. Bunun bir hata olduğunu çok geçmeden önümüzdeki daha ilk yıllarda anlayacaksınız. Ama maalesef iş işten geçmiş olacak ve yeni arsalar, yeni arayışlar olacak ve bu da ülke ekonomisine zarar verecek, külfet yaratacak, hesapsız inşaatlarla halkın yaşam konforunu kısıtlamış olacaksınız.

Halkın nabzı olan ve toplumla köprü vazifesi gören biz gazetecilere inanmıyorsanız şayet, neden sahaya inip gerçeği kendi gözünüzle görmüyor, kulağınızla işitmiyorsunuz? Bu bir hizmet değil tek kelime ile rezalettir. Bu yara yıllar sonra kanayacak, şimdi tuz bastığınız için merhem olamayacaksınız” dedi.