Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:02 Erkılınç: Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür
- 16:01 HALK EKMEK FABRİKASI AÇILIYOR
- 15:29 ÜRETİCİLERE GEBE DÜVE DAĞITILDI
- 13:44 BAŞKAN GÜLER’DEN GÜRGENTEPE VE GÖLKÖY’E ÇIKARMA
- 13:25 ORDU’DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU
- 13:25 DİKKAT: KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI
- 13:13 OKULLARIN YOLU ASFALTLA BULUŞTU
- 13:14 YILMAZ: BÜTÇE YENİDEN REVİZE EDİLMELİ!
- 13:04 MAVİ KUMBARALAR HER YERDE
- 12:57 SANCAKTAROĞLU: İHALELERDE COĞRAFİ KOŞULLAR GÖZ ÖNÜNDE TUTULSUN!
- 12:54 1 MİLYON MÜKELLEF E-DEFTER SİSTEMİNE DÂHİL OLUYOR
- 12:43 HİNDİSTAN, TÜRK FINDIĞINI SEVDİ
- 12:44 BAŞKAN GÜLER’İ DUYGULANDIRAN FOTOĞRAF
- 12:35 ORTA KORİDOR İKLİM DOSTU OLACAK
- 12:11 KARŞIYA CAMİİ VE ÖRNEK CUMA SABAHI BULUŞMASI
KARLIBEL: FINDIĞA KALICI ÇÖZÜM BULUNMALI
Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Adil Levent Karlıbel, Türkiye’de fındık sektörünün üretimden ihracata kadar birçok sorunla karşı karşıya olduğunu ve biran önce kalıcı çözüm üretilmesi gerektiğini belirtti.
Fındık sektöründe yaşanan sorun ve çözüm önerileri ile ilgili açıklama yapan
Başkan Karlıbel; “Türkiye’de fındık sektörü üretimden ihracata kadar bir dizi sorunla karşı karşıyadır. Ancak yıllardır kalıcı bir çözüm üretilmemiş ve net bir fındık politikası uygulamaya alınmamıştır” dedi.
“İLK AŞAMA ÜRETİMDİR”
Üretimde Doğu ve Batı Karadeniz arasında dönüm başı verimlilikteki fark neredeyse üç kat olduğunu vurgulayan Başkan Karlıbel, “Elbette bahçe bakımı ve doğru tarım bu farkı azaltabilir. Bu aşamada üreticinin en büyük güvencesi Ziraat Odaları ve Tarım İl müdürlükleridir. Her köyün sorumluluğu Uzman ziraat mühendislerine paylaştırılmalı, ÇKS sistemine dayalı olarak ürün kaynağı ve vasfı ile üreticinin verimliliği ve devamlılığı takip edilmeli, aksamalara müdahale edilmelidir. Bu sorumluluk ziraat odalarında olmalı, onların öneri ve talepleri dikkate alınmalıdır. Ama bu verimlilik farkının en büyük nedeni aslında zor arazi koşullarıdır.
Bu nedenle fındıkta alan bazlı ve ürüne dayalı destekler konusunda çok yönlü düşünmek ve doğru karar vermek gerekir.
Doğu Karadeniz’de fındık üreticisi özellikle %35 eğim üzerindeki arazilerde mutlaka alan bazlı desteklenmelidir. Türkiye genelinde arazi faktörü göz ardı edilerek destek uygulanırsa bu Karadeniz fındık üreticisinin sonu olur.
Doğu Karadeniz’de ana tarım ürünü olan fındık sadece Karadeniz insanının geçim kaynağı değil Doğu Karadeniz’in toprak muhafızıdır. Sadece bu nedenle dahi alan bazlı olarak desteklenmek zorundadır. Bu kaynak erozyonla mücadele kapsamına da alınabilir” diye konuştu.
“İKİNCİ AŞAMA FINDIK TİCARETİDİR”
Manav olarak tabir edilen fındık tüccarlarının aslında birer lisanslı depo olduğunu kaydeden Karlıbel, “Mutlaka kapasiteleri ölçüsünde teminat mektubu ile lisanslanmalı ve depo teknik standartları belirlenmelidir. Manavlar yine revize edilmiş ÇKS sistemine dayanarak ürünü takip etmeli ve tanımlamalıdır. Üreticiden alınan her ürün karşılığında menşei sertifikası verilirse ortak portalda hem üretici performansı takip edilebilir hem de ihracatına kadar legal ortamda ürün takibi mümkün olur. Bu AB ve ABD normlarına uyumu getirecektir. Fındık mali takip altında olmalı, stok afları gibi ürüne zarar verecek illegaliteden uzaklaşılmalıdır. Lisanslı depolar kurularak “elüs” ticaretine zemin hazırlanmalıdır. Bu depolar 60 bin ton ürün stoklamaya hazır olmalıdır” açıklamasında bulundu.
“ÜÇÜNCÜ AŞAMA İŞLEME VE İHRACATTIR”
Fındık fiyatı Temmuz ayında açıklanmalıdır ya da yıllara sari olarak $ bazında beş yıllık fiyat deklare edilmelidir açıklamasında bulunan Başkan Karlıbel, şunları söyledi: “İşleme tesislerinden çıkıntı denilen kalitesiz ve vasıfsız ürün satın alınarak yağlığa ayrılmalı ve bu yolla piyasadaki kalitesiz mal uygun fiyata çekilmelidir. ARGE desteklenmelidir. Yeni ve büyüyen dünya piyasasının inovatif ürüne ihtiyacı vardır.
Yıllık ortalama 800 bin ton olarak tahmin edilen rekolte çok değildir. Bunun 550 bin tonu ihracata gitmektedir. Kalanının iç pazarda yeni ürünlerle tüketilmesi işten bile değildir. Bunun için çaba gösterilmelidir. Fındık sebze meyve hallerine girmeli manav ve marketlerin raflarında kabuklu olarak yer almalıdır. Ekmek katkısı, yemek sosu, enerji barı veya öğrenci atıştırmalığı olarak resmi kurumlarca okul ve yurt menülerinde değerlendirilmelidir. TL ihracat yapan, ürün bedelini bir aylık dönem yerine yasal süreye dayanarak 6 aylık dilimlerle getiren yabancı ortaklı şirketler gözlemlenmelidir. “İyi Tarım” sadece kendilerine has gibi gerçekle ilgisi olmayan ve haksız rekabet yaratan sloganların kullanımına izin verilmemelidir.
Bugünlerde çok önemli bir fırsatı kaçırıyoruz. Henüz pazara inen fındık 100 bin tonu bulmadı. Reel rekolte 600 bin ton civarı gerçekleşecek gibi. Doğru kararlarla fındığın 4 $ fiyata yaklaşması mümkün. TMO mart ayına kadar asla fındık satmamalı ve fındık tacirine sadece üreticiye ödenmek şartıyla gösterge faizinin altında faizle kredi kaynağı yaratılmalıdır. OTSO olarak Bu başlıklar altında çalışmalarımız devam ediyor. Ama yalnız kalmamalıyız, bu sadece bizim değil tüm doğu Karadeniz’in sorunudur.”