Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:51 ŞANLITÜRK: ÖĞRETMEN DEMEK DÜNYA DEMEKTİR!
- 15:49 MHP’DEN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMALARI
- 15:47 RUHSATSIZ SİLAHA 4 YIL HAPİS
- 15:46 MHP, ÜNYE’DE DE DOLU DİZGİN
- 15:43 OBEZİTE AMELİYATI SONRASI İHMALE GELMEZ 5 ÖNEMLİ NOKTA!
- 17:56 BAŞKAN GÜLER HALKI DİNLİYOR
- 14:44 EKİPLER HAZIR!
- 14:32 “ÖĞRETMENLERİMİZ BAŞIMIZIN TACI”
- 13:54 FATSA HATİPLİ’DE YOL SEVİNCİ
- 13:55 ORDU, KIŞ ÇİÇEKLERİ İLE SÜSLENİYOR
- 12:50 ALTINFINDIK , VALİ EROL’U AĞIRLADI
- 12:28 NİZAMETTİN MAHALLESİ’NİN GELECEK 5 YILI PLANLANDI
- 12:26 ÖĞRETMENLERDEN VALİ EROL’ A ZİYARET
- 12:22 “ÖĞRETMENLİK EN KUTSAL MESLEKTİR”
- 12:18 “YASA DIŞI TÜTÜNÜN VERGİ KAYBI 100 MİLYAR LİRA”
ŞEYHOĞLU: TÜM OKULLARIMIZ DONANIMLI HALE GETİRİLMELİ!
Türk Eğitim Sen Ordu Şubesi Başkanı Metin Şeyhoğlu, 2023-2024 eğitim öğretim yılı için, tüm okullarımızın fırsat eşitliği içerisinde gerekli donanıma haiz hale getirilmesinin gerektiğini söyledi.
Başkan Şeyhoğlu, Türkiye Yüzyılının, içeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından evrensel ve çağdaş bir eğitim sistemi ile inşa edileceğine dikkat çekerek, “Hiç şüphesiz ki, güçlü Türkiye, her alanda iyi eğitilmiş bireylerle kurulacaktır” dedi.
Şeyhoğlu, açıklamasında şunları söyledi: “Türkiye Yüzyılı, içeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından evrensel ve çağdaş bir eğitim sistemi ile inşa edilecektir. Hiç şüphesiz ki, güçlü Türkiye, her alanda iyi eğitilmiş bireylerle kurulacaktır. Bunun için de her kademe ve türdeki okulumuzu fırsat eşitliği içerisinde gerekli tüm donanıma haiz hale getirerek, Türk eğitim sistemini alternatif bir model olarak insanlığın hizmetine sunacağız.”
Öğretmenlik mesleğini de küçümseyen eleştirilere de, Memurluğu adeta ülkenin sırtında bir kamburmuş gibi gösteren yaklaşımlardan da artık gına geldiğini kaydeden Şehyoğlu, ” Bir eli yağda bir eli balda olanların, kamu hizmetini yürüten devlet memuruna gelişi güzel konuşmaları kabul edilemez!” diye konuştu.
Şeyhoğlu, açıklamasında şu satırlara yer verdi:
“Türkiye’de kimse iddia edemez ki ancak idealist insanlar öğretmen oluyor. Böyle bir iddiası olan varsa tartışabiliriz tabii ama birçoğu memur olmak için öğretmen oluyor.” ifadesini büyük bir talihsizlik olarak görüyorum.
Pek tabii ki her meslek grubunda istenmeyen örnekler vardır. Ama 1 milyonu aşkın meslektaşımızın birçoğunu “al maaşını salla başını memurlar” olarak değerlendirmek en hafif deyimiyle öğretmenlerimize karşı mazur görülemeyecek bir hakaret ve haksızlıktır.
Sözde öğretmenlerimizi “motive etmek” amacıyla dile getirilen bu ifadelerin, kendilerini her türlü fedakarlık ve gayretle memleketin çocuklarına vakfeden koca bir camiayı inciteceği nasıl görülemiyor?
Yine aynı konuşmada, akademik başarısı en yüksek olan okullarda okuyan başarılı öğrencilerin öğretmenliği tercih etmediği yakınmasında da bulunulmuş! Siz ülkenizde, neredeyse en düşük ücret alan bir meslek grubu haline mahkum ederseniz, gelecek kaygısı taşıyan gençlerimizin öğretmenliği tercih etmesini nasıl beklersiniz?
Öğretmenin niteliğini konuşmadan önce, daha temel mesele, öğretmen yetiştirme sistemidir. Gelin öğretmen liselerini yeniden açalım. Öğretmen olma arzu ve hedefinde olan öğrencilerimiz tercih etsin. Buradan mezun olan öğrencilerimiz eğitim fakültesine yerleşsin. Fakültelerimizin son sınıfını tam zamanlı okul ortamında tamamlasın.
İşte böyle bir süreçten sonra hala “öğretmen olma arzu ve hedefini” muhafaza eden gençlerimiz meslek hayatına başlasın. Siz, sistemi olması gerektiği gibi kurgulamayacak ve gençlerimizi akıntıya bırakacaksınız sonra da kalkıp “öğretmenin niteliği” üzerinden meslektaşlarımızı masaya yatıracaksınız. Buna işgüzarlık denir!
Bir başka gariplik de memura karşı duyulan alerji! Kardeşim, vatandaş kamu hizmetini memur eliyle alır. Vatandaş için devlet memurdur! Her ağzını açanın memuru tahkir eden, memurluğu adeta ülkenin sırtında bir kamburmuş gibi gösteren yaklaşımlardan da artık gına geldi! Bir eli yağda bir eli balda olanların, kamu hizmetini yürüten devlet memuruna gelişi güzel konuşmaları kabul edilemez!
Eğer ki, hizmetin yürütülmesinde bir sorun varsa, bunun sorumlusu memurumuz değil, çağın ve ülkenin ihtiyaçlarına mütenasip bir kamu personel rejimi ihdas edemeyen kamu yönetimidir. Velhasıl, biz işimizi yapıyoruz; herkes işini yapsın!”