TEÇ-SEN – Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası, BASK- Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonuna bağlı sendika üyeleri Bolu Mengen’den Ankara’ya 4 gün süren bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüşe Ordu’dan da yoğun bir katılım sağlandı.

Ulus Meydanında toplanan sendika üyeleri adına yapılan ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi; “Kıymetli kamu çalışanları; Kamu çalışanlarının çeyrek asırdır çözüm için bekletilen ve hasır altı edilen sorunlarının çözülmesi, duymayan kulakların duyması ve görmeyen gözlerin görmesi için aşçılar diyarı Mengen’den Ankara’ya yürüyoruz.

Bu yürüyüş, memuruyla emeklisiyle tıkanmış, tükenmiş ve yoksulluk deryasında boğulan, insanca yaşamak istiyorum diyen Devlet memurlarının yürüyüşüdür. Bu yürüyüş onurlu bir mücadelenin yürüyüşüdür.

YHS’NİN KALDIRILMASI İÇİN YÜRÜYORUZ.

Aşçısı, bekçisi, hizmetlisi, kalorifercisi, terzisi, berberi, güvenlik görevlisi, bahçıvan, teknisyen yardımcısıyla 22 meslek gurubunu içine alan aslen teknik hizmetler sınıfında olması gerekirken 1965 yılından bugüne kadar yardımcı hizmetler sınıfı adıyla devam eden, “Her İşi Yapması beklenen ve hatta her işi zorla da olsa yapan” verilen her işi “görevim değil!” diyerek itiraz ettiğinde de sürüm sürüm sürümdürülen, modern köleliğin adı olan , yasal hiçbir hakkı olmayan, 58 yıllık yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılması ve bu kadroda görev yapan kamu çalışanlarının ise eğitim durumlarına uygun kadrolara atanması için Ankara’ya yürüyoruz.

3600 EK GÖSTERGENİN 1.DERECEYE GELEN KAMU ÇALIŞANLARINA VERİLMESİ İÇİN YÜRÜYORUZ.

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanımız Vedat BİLGİN tarafından seçimden önce sözü verilen ve seçimden sonra ilk meclis toplantısına kanun teklifi olarak getirileceği devlet erkanı tarafından beyan edilen, ancak ilk meclis toplantısında gündeme dahi alınmayan 3600 ek göstergenin 1 dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına verilmesi ve verilen tüm sözlerin yerine gelmesi için Ankara’ya yürüyoruz.

DEVLET MEMURLARINA BAYRAM İKRAMİYESİ VERİLMESİ İÇİN YÜRÜYORUZ.

Ülkemizde işçilerimize 1957 yılından beri ikramiye ödenmektedir. 66 yıldır işçilerimize ikramiye ödemesi yapılmaktadır. Emeklilerimize de 2018 yılında ödenmeye başlayan “bayram ikramiyesinin” devlet memurlarına neden ve niçin verilmediğini idrak edemiyoruz. Anlamıyoruz. Bayramlarımız sadece işçilere veya emeklilerimize mi bayram? Memurlarımıza bayram değil mi? bu ikircikli duruma son verilmelidir. Çeyrek asra dayanan bu talep hala çözüm bulmamıştır. Bir arpa boyu yol kat edilmemiştir.  Biz bugün görevde olan devlet memurlarına da “Bayram İkramiyesi” verilmesi için Ankara’ya yürüyoruz.

EĞİTİM ÖĞRETİME HAZIRLIK ÖDENEĞİNİN EĞİTİM ÇALIŞANLARININ TÜMÜNE VERİLMESİ İÇİN YÜRÜYORUZ.

Okul ve kurumların yeni eğitim yılına hazırlanması ile ilgili; yaz döneminde okulların badana boyasının yapılması, kalorifer tesisatlarının bakım ve onarımı, sıra-masa, kapı pencere tamir, onarım ve bakımlarının yapılması, bahçe ve peyzaj düzenlemelerinin yapılması, okul güvenliğinin sağlanması, göreve başlama-ayrılma evraklarının ve özlük dosyalarının oluşturulması, maaş, ekders, plan ve bakanlıktan gelen politikaların eksiksiz uygulanması v.b. tüm iş ve işlemleri… kısacası okulların yeni eğitim öğretim yılına hazırlanmasıyla ilgili tüm işleri eğitim çalışanları olarak bir ve beraber yaparken “Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği”nden kapsam dışı bırakılan eğitim çalışanlarının da “Öğretim yılına hazırlık ödeneği kapsamına alınması için Ankara’ya yürüyoruz.

YOKSULLUK SINIRINININ ÜZERİNDE BİR ÜCRET VERİLMESİ İÇİN YÜRÜYORUZ.

Ailelerimizin karamsar olduğu, geleceğimizin teminatı gençlerimiz umutsuz olduğu ve doğacak çocuklarımızın borçlu olduğu bir ülkeden sokakta yüzlerin güldüğü, umutların yeşerdiği, hayallerin kurulduğu, hedeflerin peşinden koşulduğu bir ülke hepimizin hayalidir. 

Ancak, Yüksek ve yapışkan enflasyon, fiyat belirsizliği, kur atakları, konut fiyatlarında aşırı değerlenme, kiraların önlenemez yükselişi, eğitimden sağlığa, ulaşımdan gıdaya, enerjiden akaryakıta gelen zamların durdurulamayışı, alım gücünün her geçen gün düşüşün önlenememesi nedeniyle memur ve emeklilerimiz geçinemez, geleceği düşünemez, dar boğazdan çıkamaz hale gelmiştir.

Ev kiraları ortalama 10.000 liranın üzerinde seyretmekte olup yükseliş her geçen gün devam etmektedir. Devlet memurlarının ücret skalası yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Bugün yoksulluk sınırı 34.000 liradır. En düşük devlet memurunun ücreti 34.000 liranın üzerine çıkarılmalıdır. Bu ücret emeğin gerçek karşılığıdır. Ücret artışları 6 ayda bir değil mutlaka aylık enflasyon oranında yapılmalıdır. Gelir vergileri %15’e sabitlenmeli, sosyal yardımlar adıyla ödenen ücretlerin günün koşullarına uygun hale getirilmelidir. Büyükşehir, taşra ayrımı yapılmaksızın memurlarımıza mutlaka kira yardımı yapılması için Ankara’ya yürüyoruz.

SENDİKAL BARAJLARIN KALDIRILMASI İÇİN YÜRÜYORUZ.

Bağımsız Memur Sendikalarını ve üyelerini baskı altına almaya amaçlayan, sendikalara özgürce üye olmayı engelleyen, yeni sendikaların kurulmasını önleyen ve sendikal tekelleşmenin önünü açan %2 sendika barajın kaldırılması için Ankara’ya yürüyoruz. “Başaracağız! Çünkü Başka Planımız Yok!”