TBMM Başkanı Numan Kurtuluş, bir takım programlara katılmak üzere Ordu’ya geldi. Kurtulmuş, Ordu-Giresun Havalimanında AK Parti Ordu Milletvekili İbrahim Ufuk Kaynak, MHP Ordu Milletvekili Naci Şanlıtürk, Ordu Valisi Tuncay Sonel, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ve protokol mensupları tarafından karşılandı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, ilk olarak Ordu Valiliğini ziyaret ettikten sonra Ordu'da düzenlenen AFAD Bilgilendirme Toplantısı'na katıldı.

Türkiye'nin risk altında olan bir ülke olduğunu belirten Kurtulmuş, afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmanın birinci öncelikleri olduğunu belirterek birinci önceliklerinin afetler olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Şehirlerimizin afetlere karşı dirençli hale gelmesi için maksimum gayretle çabalarımızı ortaya koyacağız. Mühim olan esenlik içerisinde, huzur içerisinde vatandaşlarımızın yaşamalarının temin edilmesidir. İnsan eliyle ortaya konulan zararların ortadan kaldırılabilmesidir" dedi.

Konuşmasına Ordu'da ve bölgede yaşayan sel afeti nedeniyle geçmiş olsun temennisinde bulunan Kurtulmuş, "Tabii çok yoğun bir yağmurdu. Çok büyük bir felaketle karşı karşıya kalındı ama Allah'a çok şükür bir can kaybının olmaması bu anlamda bir tesellidir ve ayrıca başta Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz, ilçe belediyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşlarımızın tamamının çok ciddi bir koordinasyonla, kısa süre içerisinde hemen duruma müdahale etmiş olmaları sel felaketinden sonra ortaya çıkan zararlarının kısa süre içerisinde karşılanmasına bunların telafi edilmesine vesile oldu.

Büyük bir felaket, maalesef yine izleri oldu ama büyük bir felaket geride kalmış oldu. Tekrar bütün Ordu halkına, bütün Ordulu hemşehrilerimize bu bölgedeki hemşehrilerimize geçmiş olsun dileklerimi ifade ediyorum. Bu olaydan sonraki eş güdüm içerisindeki müdahaleleri dolayısıyla başta Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkürlerimizi ifade ediyorum" diye konuştu.

'RİSKLERE KARŞI ÖNCEDEN HAZIRLIKLI OLMAK ZORUNDAYIZ'

Türkiye'nin risk altında olan bir ülke olduğunu dikkat çeken Kurtulmuş, "Bundan sonra maalesef Türkiye, her bakımdan bir felaket riski altında olan bir ülke. Risklere karşı önceden hazırlıklı olmak zorundayız.

Karadeniz, Doğu, özellikle Doğu Karadeniz için konuşacağımız konulardan birisi de malum her sene karşılaştığımız bu sel felaketleri. Bununla ilgili insani kayıpların en aza indirilmesi, bu felaketlerin sonuçlarının minimum seviyeye çekilebilmesi için insan eliyle ortaya koyulan mahsurlu yanlış uygulamaların da bir an evvel ortadan kaldırılması gerekiyor.

Bunların en başında yanlış şehirleşmeler, dere yataklarına yapılan evler, konutlar hatta iş yerleri bunların tekrar gözden geçirilmesi ve bundan sonraki süreçlerde geliyorum diyen bu felaketlere karşı tedbirli olmak ve felaketler gelmeden evvel şehirlerimizin direncini arttırmak mecburiyetindeyiz" şeklinde konuştu.

'BİRİNCİ ÖNCELİĞİMİZ AFETLER'

Yeni dönemde hükümet olarak afetlerin birinci öncelikleri olduğunu da sözlerine ekleyen Kurtulmuş, "Yeni dönemde biliyorsunuz, hükümet olarak da birinci önceliğimiz afetlere dirençli şehirleri oluşturmaktır. Hükümet de bunu ortaya koyacak ve bizler de bütün burada valilikler, belediyelerimiz, kamu kurum ve kuruluşlarımız büyük bir eş güdüm içerisinde. Şehirlerimizin afetlere karşı dirençli hale gelmesi için maksimum gayretle çabalarımızı ortaya koyacağız. Mühim olan esenlik içerisinde, huzur içerisinde vatandaşlarımızın yaşamalarının temin edilmesidir. İnsan eliyle ortaya konulan zararların ortadan kaldırılabilmesidir.

Yerkürede zaten bugün karşılaştığımız sorunların neredeyse hemen tamamına yakını insanların kendi elleriyle ortaya koymuş olduğu yanlış uygulamaların sonucudur. En başta çevre kirliliği olmak üzere işte aynı şekilde iklim değişiklikleri olmak üzere çok yüksek hava sıcaklıklarına ulaşan dünyanın dört bir tarafındaki iklim değişikliği vesilesiyle bunların hepsi insan eliyle ortaya çıkan sonuçlar.

Bunları da ortadan kaldırmak için şuurlu olmak durumundayız. Hem insan olarak insan toplulukları olarak toplumumuzu en iyi şekilde korumak, güçlendirmek mecburiyetindeyiz. Hem de bu toplumun güçlü, mesut ve müreffeh bir şekilde yaşayabilmesi için çevreyi de çok ciddi bir şekilde korumak mecburiyetindeyiz. Bunun için el birliğiyle gayret edeceğiz" diye de konuştu.