Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca koruma altındaki çocukların ev tipi bakıma geçişini sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında, 973 çocuğun kaldığı son 18 yuva ile yetiştirme yurdunun kapatılması ya da dönüştürülmesiyle, koğuş tipi yurtlar da tarihe karışacak.

Devlet koruması altındaki çocukların ev sıcaklığında, sosyal yaşamdan kopmadan hayata kazandırılmaları amacıyla kurumların dönüşümüne yönelik yaklaşık 5 yıl önce başlatılan çalışmalarda sona gelindi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya, geçen hafta yaptığı açıklamada, çocuk yuvası ve çocuk yetiştirme yurtlarının 2017 sonuna kadar tamamen kapatılacağını veya dönüştürüleceğini bildirmişti. Bakan Kaya'nın açıklamaları sonrasında yıl sonuna kadar kaç kurumun kapanacağı veya dönüştürüleceği de netleşti.


Bakanlıkça şimdiye kadar koruma altına alınan çocukların kaldığı kurumlar yüzde 95 ev tipi bakım modeline dönüştürülürken, faaliyet gösteren sadece 18 yetiştirme yurdu ile çocuk yuvası bulunuyor. Bu kurumlarda toplam 973 çocuk kalıyor.

Verilere göre, Türkiye genelinde 0-12 yaş grubundakilerin bakımının yürütüldüğü 6 yuvada 323 çocuk kalırken, 13-18 yaş grubuna hizmet veren 8 yetiştirme yurdunda 396 çocuk bulunuyor. 0-18 yaş grubu yuva ve kız yetiştirme yurdunda ise 254 çocuğa bakılıyor. Bu kapsamda 4 kuruluş faaliyet gösteriyor.

Bu yıl sonuna kadar söz konusu kuruluşların kapatılması ve dönüştürülmesi sonucunda "koğuş tipi yurt" sistemi de tarihe karışacak. Yurtlarda kalan çocukların tamamı, ev ortamında yaşamlarını sürdürecek.


Dezavantajlı çocuklar için "kurum bakımı" yerine "aile odaklı" yaklaşımı benimseyen bakanlık, "aile yanında destek" veya "koruyucu aile sistemi"ni ön plana alıyor. Bunların mümkün olmaması durumunda ise çocukların ev ortamında yetişmesi sağlanıyor.

Bakanlığın verilerine göre, "Sevgi Evleri" olarak da adlandırılan "Çocuk Evleri Siteleri"nde 5 bin 257 çocuğun bakımı gerçekleştiriliyor. Bu kapsamda 92 kuruluş bulunuyor. Türkiye genelindeki bin 92 "Çocuk Evi"nde ise 5 bin 626 kişiye bakılıyor.

Bu evlerde, her birinde en fazla 5-6 olmak üzere toplamda 10 bin 883 çocuk bulunuyor. Çocukların kardeşlerinden ayrılmak zorunda kalmadan, ev hayatının tüm gereklerini öğrenebilmesine olanak tanıyan ve sayıları her geçen gün artan bu bakım modelinde, sosyal çalışmacı, psikolog, sosyolog ve çocuk gelişimcisi gibi meslek personeli görev alıyor.