Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:02 Erkılınç: Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür
- 16:01 HALK EKMEK FABRİKASI AÇILIYOR
- 15:29 ÜRETİCİLERE GEBE DÜVE DAĞITILDI
- 13:44 BAŞKAN GÜLER’DEN GÜRGENTEPE VE GÖLKÖY’E ÇIKARMA
- 13:25 ORDU’DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU
- 13:25 DİKKAT: KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI
- 13:13 OKULLARIN YOLU ASFALTLA BULUŞTU
- 13:14 YILMAZ: BÜTÇE YENİDEN REVİZE EDİLMELİ!
- 13:04 MAVİ KUMBARALAR HER YERDE
- 12:57 SANCAKTAROĞLU: İHALELERDE COĞRAFİ KOŞULLAR GÖZ ÖNÜNDE TUTULSUN!
- 12:54 1 MİLYON MÜKELLEF E-DEFTER SİSTEMİNE DÂHİL OLUYOR
- 12:43 HİNDİSTAN, TÜRK FINDIĞINI SEVDİ
- 12:44 BAŞKAN GÜLER’İ DUYGULANDIRAN FOTOĞRAF
- 12:35 ORTA KORİDOR İKLİM DOSTU OLACAK
- 12:11 KARŞIYA CAMİİ VE ÖRNEK CUMA SABAHI BULUŞMASI
“SUYU TASARRUFLU KULLANMALIYIZ”
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su azlığı sınıfına giren ülkeler arasında yer alan Türkiye’nin kişi başına yıllık su tüketiminin 1.313 metreküp olduğunu hatırlatarak “2030 yılına kadar ülke nüfusumuzun 100 milyona varacağı tahmin edildiğinde kişi başına kullanılabilir su miktarımız 1.120 metreküpe düşebilir ve ülkemiz suyu kıt ülkeler sınıfında yer alabilir. Su kaynakları ülkelerin en önemli doğal zenginlikleri arasında bulunuyor. Suyu tasarruflu kullanmak durumundayız” dedi.
Bayraktar, su varlığı, kullanımı ve deprem bölgesindeki tarımsal sulama hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Birleşmiş Milletler-Su (UN-Water) tarafından organize edilen 22 Mart Dünya Su Günü kutlamalarının bu yıl “Ortaklıklar ve İşbirliği Yoluyla Değişimi Hızlandırmak” temasıyla gerçekleştirildiğini ifade eden Bayraktar, açıklamasına şöyle devam etti:
“Belirlenen tema ile su ve temiz suya ulaşım için artık hızlı hareket edilmesi gerektiği, bu konuda kişi, aile, toplum ve devlet olarak herkesin üzerine düşeni yapması gerektiği belirtiliyor.
Dünya Su Konseyi suyun dünya genelinde giderek azalan bir kaynak olduğunu, 2,2 milyar kişinin suya ulaşamadığını, 4,2 milyardan fazla insanın ise temiz su bulamadığını bildiriyor.”
“Su zengini ülke değiliz”
“Dünyada toplam su miktarı yaklaşık 1 milyar 4 milyon kilometreküptür. Bu miktarın yüzde 2,5’i nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunuyor. Tatlı suyun ise yüzde 69,5’i buzullarda, geri kalanı ise göller ve nehirlerdedir. Ülkemizin ise 18 milyar metreküp olarak belirtilen yer altı su potansiyeli ve 94 milyar metreküp yüzey suları ile birlikte yılda 112 milyar metreküp tüketilebilir su potansiyeli vardır.
Dünyada nüfus artışına paralel olarak artan gıda ihtiyacı ile birlikte tarımsal su ihtiyacı da artıyor. Tarımsal ve evsel su talebinin artması yanında gelişen sanayi sektöründe de su talebinin artması su kullanımında sektörler arasında rekabete yol açıyor.”
Tarımsal üretim ve su
“Günümüzde dünya genelinde tarımsal arazi alanını artırmak yerine, birim alanda daha fazla ürün alma düşüncesi hâkimdir. Bunu sağlamanın yollarından en önemlisi üretimde yeterli su kullanımıdır. Ülkemizde ise üzerinde tarım yapılabilecek arazilerin hemen hemen tamamı kullanıma açılmıştır.
2022 yılı verilerine göre ülkemizde ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar (brüt) tarım arazisinin 6,96 milyon hektarında sulama altyapısı tamamlanmış durumdadır. 1,54 milyon hektar alanda ise sulama altyapısı tamamlanmamıştır.
Net sulanan alan ise yaklaşık 5,9 milyon hektardır. Yine 2022 yılı verilerine göre DSİ sulamalarında kapalı sistem sulama yapılan net alan 1,5 milyon hektardır.
Bu veriler ışığında ülkemizde sulamaya açılan alanların büyük bir kısmında hala geleneksel yüzey sulama yöntemleri uygulandığı görülüyor. Salma, tava ve karık sulama yöntemleri ile sulanan alanlarda yaşanan çok düşük su uygulama randımanları nedeniyle su kaynakları etkin kullanılamamakta ve çevre problemleri ortaya çıkmaktadır. Günümüzde sınırlı su kaynaklarının tüm sektörlerde çevre ile uyumlu bir şekilde etkin kullanılması gerekiyor.
Yüzey sulama yöntemlerinin seçimi; sulama şebekesinin altyapı yetersizliği, eksik yayım faaliyetleri, ekonomik nedenler veya su kullanıcılarının tarımsal uygulamalarda tercihini geleneksel yöntemlerden yana kullanmasından kaynaklanıyor.
Ülkemizde halen daha olması gerektiği seviyeye gelemeyen ve önemli bir miktarda su tasarrufu sağlayan basınçlı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için teşvik ve hibeler artırılmalı, üreticilerimiz açısından daha cazip hale getirilmeli ve modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması için gerekli çalışmalara ağırlık verilmelidir.”
“Üreticilerimiz daha az su isteyen ürünlere yöneliyor, yetersiz sulamaya bağlı verim düşüklüğü ise tüketici fiyatlarına olumsuz yansıyor”
“Ülkemizde ve dünyada iklim değişikliğinden dolayı meydana gelen yağışların normallerin altında gerçekleşmesi su arzını önemli ölçüde etkiliyor. Neticede ev, sanayi ve tarımda suya erişim sekteye uğruyor. Hidrolojik kuraklık sonucu göller ve akarsular kuruyor, barajlarda su seviyeleri azalıyor, yeraltı su seviyeleri geriliyor, içme suyu konusunda dahi endişeler yaşanıyor. Yeterli sulama yapılamaması durumunda ise birçok üründe verim kaybı yaşanabiliyor.
Su yetersizliği ürün tercihlerini de etkiliyor, üreticilerimiz daha az su isteyen ürünlere yöneliyor. Bilinçsiz ve yetersiz sulamaya bağlı üretim düşüklüğü gıda arzının gerilemesine neden oluyor ve neticede ise yaşanan bu olumsuz durum tüketici fiyatlarına olumsuz yansıyor.”