Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:02 Erkılınç: Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür
- 16:01 HALK EKMEK FABRİKASI AÇILIYOR
- 15:29 ÜRETİCİLERE GEBE DÜVE DAĞITILDI
- 13:44 BAŞKAN GÜLER’DEN GÜRGENTEPE VE GÖLKÖY’E ÇIKARMA
- 13:25 ORDU’DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU
- 13:25 DİKKAT: KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI
- 13:13 OKULLARIN YOLU ASFALTLA BULUŞTU
- 13:14 YILMAZ: BÜTÇE YENİDEN REVİZE EDİLMELİ!
- 13:04 MAVİ KUMBARALAR HER YERDE
- 12:57 SANCAKTAROĞLU: İHALELERDE COĞRAFİ KOŞULLAR GÖZ ÖNÜNDE TUTULSUN!
- 12:54 1 MİLYON MÜKELLEF E-DEFTER SİSTEMİNE DÂHİL OLUYOR
- 12:43 HİNDİSTAN, TÜRK FINDIĞINI SEVDİ
- 12:44 BAŞKAN GÜLER’İ DUYGULANDIRAN FOTOĞRAF
- 12:35 ORTA KORİDOR İKLİM DOSTU OLACAK
- 12:11 KARŞIYA CAMİİ VE ÖRNEK CUMA SABAHI BULUŞMASI
“DEPREM OLMADAN HAZIRLIK YAPMALIYIZ”
Karadeniz Teknikerler Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Ordu Teknikerler Derneği Başkanı Musa Kıranlı, “Deprem olduktan sonra değil olmadan önce hazırlık yapmalıyız” dedi.
Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır diyen Kıranlı, depremle ilgili yapılması gerekenleri sıraladı:
Deprem Bölgeleri Haritasına göre, yurdumuzun %92'sinin deprem bölgeleri içerisinde olduğu, nüfusumuzun %95'inin deprem tehlikesi altında yaşadığı ve ayrıca büyük sanayi merkezlerinin %98'i ve barajlarımızın %93'ünün deprem bölgesinde bulunduğu bilinmektedir. Dolayısıyla Ülkemiz deprem kuşağında yer alması nedeniyle her daim depremle yüzleşmek zorundayız. Depremin ne zaman olacağı belli değil ama ne yapacağı bellidir.
Bu korkunç afet sonrasında ORDU Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu olarak bizlerinde yürekleri yandı ve yaralarımız sarılıncaya dek yanmaya devam edecektir. Ankara genel merkez dahi Edirne’den Kars’a tüm tekniker derneklerimiz hassasiyet göstermişler ve bölgeye nitelikli insanlar ve enkaz çalışmalarında gerekli el ve iş aletleri ile bizzat müdahalede bulunmuşlardır.
Asrın felaketi sonrasında hemen bölgeye giden Sayın Valimiz Tuncay Sonel ve Başkanımız bakanımız sayın Dr. Mehmet Hilmi Güler ile Ünye belediye başkanımız sayın Hüseyin Tavlı başta olmak üzere tüm gönüllü kahramanlarımıza bizlere yaşattıkları gurur için minnettarız. Allahım hepinizden herkesten binlerce kez razı olsun.
Yaşamlarını yitiren şu anda kırk binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiştir, Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar, enkaz altında olanlara da Allahtan yardım diliyorum…
Maalesef yaşadığımız depremler sonrasında her kafadan bir ses çıkmakta ve her konuda çok bilen bir insan topluluğu olduğumuzdan bir bilgi kirliliği ortada dolaşmaktadır ki belki depremin olmasını önleyemeyiz. Elbette takdir Allah’ındır ancak alacağımız tedbir ve önlemler ile öncelikle can kayıplarını ve sonrasında mal kayıplarını önleyebiliriz.
Ay’ı yeniden keşfetmemize gerek yok, işin nasıl yapılacağının yolu yöntemi belli, yeter ki onlara harfiyen uyalım, uygulayalım ve gerekli denetimi yapalım. Yapılardaki tüm uygulamaların kamu (belediye) tarafından anında denetlenip raporlanması ve sorumlu imza ile yapıma müsaade edilmesi gerekir. Proje uygun mu? Kullanılan demir evsafa uygun mu? Usulüne uygun döşenmiş mi? Dökülen beton nitelikli mi? Beton Sulaması yapılıyor mu? Kalıp kaç günde sökülüyor? Yapı betonarme ise temelden başlayarak, katlar için döşenen ve dikilen kolon ve kiriş demirleri uygun mu, bunların bağlantıları normal mi? Tünel-kalıp sistemi ile yapılıyorsa radye temel için gerekli beton ve demir örme işlemleri usulüne uygun mu?
Yapım aşamasının her kademesinde teknik elemanlar görevlendirilmeli ve yapılan işler denetlenip imza altına alınmalı. Kontrol mühendisleri, şantiye şefiyle birlikte inşaatın başında bulunup, gözlem yapıp numune almalı ve gerekli incelemeleri yaptırdıktan sonra, uygunsa imza atıp yapıma devam ettirmeli. Yapı sektörü, imar ve inşaa işlerinde mühendisler ve mimarlar ile birlikte mutlaka sahada işin başında tekniker bulundurmalıdır. Küçük bir inşaat da bile durum böyle olmalıdır. Mutlaka tekniker meslektaşlarımız yapı kontrollerinde sahada görevlendirilmelidir.
Doğal olayları önleme, durdurma gibi gücümüz olmadığı gibi inatlaşmanın da lüzumu yoktur. Burada önemli olan yaşadığımız olaylardan aklımızı kullanarak ders ve önlem alabilmektir. Bir müsibet bin nasihattan iyidir derler büyüklerimiz.
Çok basit gelebilir ama nasıl ki arabalarda ilk yardım çantası gibi şehirlerimizde ilk yardım depoları yapılmalı, deprem, savaş vb başka doğal afetlerde dayanıklı yapılar içinde aklınıza gelebilecek her türlü malzemeler ile donatılmalı, bu depolardaki malzemeleri kullanabilecek gönüllü listeleri oluşturulmalı ve eğitilmelidir.
Tüm dünyanın kabul ettiği asrın en büyük felaketini yaşadık, acımız çok büyük. Ama sözün bittiği yerde değiliz; bu felaketten gerekli dersleri çıkaracağız.
Belki söylenecek çok söz var ama şimdi söz söyleme inatlaşma zamanı değil. Sadece 11 ilimiz Güneydoğu bölgemiz değil tüm Türkiye olarak enkaz altındayız. Devletin tüm kurumları ile birlikte millet olarak deprem bölgesinde günlük yaşamı normale çevirmek için alt ve üstyapı sorunlarını çözmek için ne gerekiyorsa yapmak için bir aradayız.
Devletimiz, milletimiz 7 den 70 e herkes tek yürek, birlik beraberlik, dayanışma içerisinde bu acıyı hep beraber paylaşarak atlatacağız. Amma bir daha böyle acılar yaşamamak, enkaz altında kalmamak için gerçekleri konuşmak, sorgulamak, olanlardan ders almak, tedbir almak, eksiklerimizi dile getirmekten de çekinmemeli, aklımızdaki sorulara cevap almalıyız.
DEPREM kuşağında olmamıza ve gerçekleşen onca depremle yıkılıp mahvolmamıza rağmen, yeterince ibret ve gerekli önlemleri aldık mı? Almadık, alamadık ki hâlâ orta ölçekli depremlerle bile binaların enkazı altında can veriyoruz. illa da birlik olmak için böylesine yıkılmak mı gerekiyordu?
1999 depreminden ders alıp neden her ilde depolar, hangarlar yaptırıp içine neden depremde kullanılacak malzeme doldurulmadı?
Çok önemli bir bilgi olduğu için paylaşmak zorundayım. Deprem ve diğer benzer doğal afetlerde tabiii yapının önemi var ancak esas mesele yapıdan ziyade, zemin - yapı uyumudur. Depreme karşı en dayanıksız zeminler Alüvyal toprak ve dolgu zeminlerdir.
Yerleşim bölgeleri titizlikle belirlenmelidir. Belediyeler, küçüklük ve büyüklüklerine göre hazırlayacakları master planlarla mevcut yapılaşma ile yeni imara açılan yerleşim yerlerini, kısa, orta ve uzun vadede yeniden depreme göre yapılandırmalıdır. Jeolaglar,
yer bilimciler, deprem bölgesinde artçılar bitmeden, zemin yerine oturmadan inşaa olmaz diyor, Özellikle deprem fay hatları üzerinde bulunan yerleşim yerlerinde birinci önceliği bu olmalıdır.
Sallantı ve yeryüzü çatlamasına bağlı olarak binaların ve dikili yapıların zarar görmesi depremlerin en temel sonuçlarından biridir. Zemini sağlam olmayan su seviyesinde dolgu ve kaygan bölgeler, tarım arazileri, dere yatakları vs imar’a açılmamalıdır. Konutlar gevşek toprağa sahip meyilli arazilere, dolgu zeminlere yapılmamalıdır.
Yine Allah muhafaza eylesin, Karadeniz, ziyadesi ile Ordu, Ünye ve Fatsa’yı ele alırsak sahil yolumuzun birçok kısmı dolgu, yine sahilimizdeki çoğu belediyeye ve özel işletmelere ait sosyal tesisler dolgu alanlar üzerindedir. Bu tür zeminler depremin en şiddetli şekilde hissedileceği ve tahrip olacağı yerlerdir.
Gerçeklerden kaçınılmaz, korkunun ecele faydası olmaz. Olmaz demeyelim. Tedbir almak zorundayız. Doğaya, bilime saygılı olup, depreme dayanıklı binalar yapmaktan başka çaremiz yoktur.
Deprem artık bir Türkiye gerçeği olup bina yapılacak zeminlerde mutlaka jeoloji mühendislerince hazırlanan zemin ve temel parametlerini raporlanması ve denetlenmesi gerekmektedir.
Yerel yönetimler şehri planlarken sanayi, tarım, sağlık, eğitim, sosyal tesis, barınma konut alanlarını imar planlarında projelendirirken zemin standartlarını imar planlarına ve plan notlarına yazmalıdır. Yapılar deprem etkilerine karşı dayanıklı inşa edilmeli, Mevcut binaların dayanıklılıkları, güçlendirme ve kentsel dönüşümlerde ise Devlet desteği ve yerel idare desteği ile artırılmalıdır.
İnşaatlar insanların yaşayacağı alanlar olduğu için insan sağlığı her şeyden önemli olması gerekir. Sağlam inşaat için hiç bir masraftan kaçınılmamalıdır. Şehir hastanelerinde uygulanan deprem izalatorleri tüm yeni yapılacak binalarda uygulanmalıdır. Sulu zeminlerde fore kazık uygulanmalıdır.
Türkiye’nin yüksek teknik eğitim görmüş bugün ülke genelinde Edirne’den Kars’a 4 milyon teknikerler olarak Tekniker kimliğimiz dışında hiçbir kimlik taşımaksızın aldığımız teknik eğitim bilgi ve ruhumuz bedenimiz ile tüm yurttaşlarımızın yarları sarılıncaya kadar hepimiz tüm tek yürek bir can olup, bin nefes alacağız… Bu zor günlerde hep birlikte saracağız yaralarımızı… Biri ağlarken diğeri gülmez.
Yine tarhananı, dondurmanı yiyeceğiz Maraş’ım. Yine kaysını yiyeceğiz Malatya’m. Yine künefeni yiyeceğiz Hatay’ım. Yine çiğ köfteni yiyeceğiz Adıyaman’ım. Yine sahilinde yüzeceğiz İskenderun’um, Arsuz’um. Devletimiz milletimiz elele saracağız yaralarımızı Nurdağ’ım, Islahiye’m. Yeniden dirileceğiz Türkiye’m.
Memleket İsterim, Ne Zengin Fakir, Ne Sen Ben Farkı Olsun; Kış günü Herkesin Evi Barkı, sofrasında bir tas sıcacık çorbası olsun. Allahım bu kış günlerinde garip gureba’ya yardım etsin. Hayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, enkaz altındakilere güç versin. Bir daha böyle felaketler acılar yaşatmasın.
Bu korkunç afet sonrasında ORDU Teknikerler Derneği Yönetim Kurulu olarak bizlerinde yürekleri yandı ve yaralarımız sarılıncaya dek yanmaya devam edecektir. Ankara genel merkez dahi Edirne’den Kars’a tüm tekniker derneklerimiz hassasiyet göstermişler ve bölgeye nitelikli insanlar ve enkaz çalışmalarında gerekli el ve iş aletleri ile bizzat müdahalede bulunmuşlardır.
Yine Asrın felaketi sonrasında hemen bölgeye giden Sayın Valimiz Tuncay Sonel ve Başkanımız bakanımız sayın Dr. Mehmet Hilmi Güler ile Ünye belediye başkanımız sayın Hüseyin Tavlı başta olmak üzere tüm gönüllü kahramanlarımıza bizlere yaşattıkları gurur için minnettarız. Allahım hepinizden herkesten binlerce kez razı olsun.
Yaşamlarını yitiren şu anda kırk binin üzerinde yurttaşımız hayatını kaybetmiştir, Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar, enkaz altında olanlara da Allahtan yardım diliyorum…
İnşaat yapımına karar verildiği an her şey ince ince elenip sık dokunması gerekir. İnşaatların çöküşünde ki en büyük sebep inşaatta kullanılan malzemede ucuza kaçmaktır.
İnsanlar inşaat yaptırırken inşaatı yapacak kişi veya müteahhide ilk sordukları İnşaatımı kaça yapacaksın?
Kimse sormuyor ki inşaatımda kullanacağın beton sınıfı ne? Ne kadar demir kullanılacak? Herkes binanın dış mantolamasına görselliğine bakıyor..
Evet; Depremin olmasını önleyemeyiz ancak yılların birikimleri ile aldığımız binaların sağlamlığını, riskli olup olmadığı hakkında bilgi ve sonrasında güçlendirme onarım yaptırma imkanımız vardır. Bakınız bir araba aldığımızda aracımızın yıllık ve ya periyodik kontrolleri var ve bunu yaptırırken maalesef binalarımızın kontrol ve bakımlarını yaptırmıyoruz.
Ülkemizin kalkınmasında, yapı sektöründe, sağlıktan gıdaya toplumu ilgilendiren her konuda teknik eğitim almış nitelikli elemanlar topluluğu Teknikerler olarak kamuoyuna faydalı olma adına memleketin kalkınması ve toplumun sağlıklı ve modern yapılarda yaşaması için siz değerli hemşerilerimizin ve deprem bölgesindeki tüm yaralar sarılıncaya dek yurttaşlarımızın yanındayız…
Yine tarhananı, dondurmanı yiyeceğiz Maraş’ım. Yine kaysını yiyeceğiz Malatya’m. Yine künefeni yiyeceğiz Hatay’ım. Yine çiğ köfteni yiyeceğiz Adıyaman’ım. Yine sahilinde yüzeceğiz İskenderun’um, Arsuz’um. Devletimiz milletimiz elele saracağız yaralarımızı Nurdağ’ım, Islahiye’m. Yeniden dirileceğiz Türkiye’m.
Telaş etmeye, acaba benim binam depremde yıkılır mı? gibi sorularla aklınızı karıştırmayınız. Kendi meselelerinden daha çok memleketi ile birlikte yaşadığı bölgesine ve toplumun sorunlarıyla ilgilenen Karadeniz Teknikerler Federasyonu Ordu Teknikerler Derneği olarak afetin yaşandığı ilk günden bugüne milletimiz için çalışmalara ve yardımlara katılmaya çalışıyoruz. 16 Şubat 2023 Perşembe günü dernek merkezimizde yapılan toplantımızda hazırlamış olduğumuz 12 soruluk testi çözerek, yaşadığınız binayı tanıyabilir ve ne yapmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz…
Aşağıdaki testi çözerek durumunuzun ivediliği konusunda bir değerlendirme yapabilirsiniz.
1- Binanızın bulunduğu yer:
- Kayalık zemin: 0
- Yüksek ve tepelik yer: 1
- Eğimin yüzde 20’den fazla olduğu yamaçlar: 2
- Çevresine göre çukur yerler: 3
- Dere yatağı ve dolgu zeminler: 4
- Sulu zeminler: 5
2-Binanız betonarme ise yaşı:
- 1-10 yıl: 0
- 10-11 yıl: 1
- 11-20 yıl: 3
- 21-30 yıl: 4
- 31 yıl ve üstü: 5
3- Binanızın taşıyıcı sistemi:
- Çelik ya da ahşap bina: 0
- Betonarme bina: 1
- Tuğla örgü yığma bina: 2
- Taş örgü yığma bina: 3
- Kerpiç örgülü bina: 4
-Kerpiç örgülü toprak damlı bina: 5
4- Binanızda bodrum kat ve rutubet sorunu var mı?
- Bodrum kat var, hiç rutubet olmuyor: 0
- Bodrum kat var, kışın rutubetli: 1
- Bodrum kat yok, rutubet yok: 2
- Bodrum kat var, sürekli rutubet var: 3
- Bodrum kat var, su birikiyor: 5
5- Binanız, zemin kat dahil kaç katlı?
- Tek katlı: 0
- İki katlı: 1
- Üç katlı: 2
- Dört-beş katlı: 3
- Altı-sekiz katlı: 4
- Dokuz kat ve üstü: 5
6- Binanızın zemin katı nasıl?
- Üst katlarla aynı: 0
- Üst katlardan daha içerde, ancak duvarlar kapalı: 1
- Kat yüksekliği diğer katlardan fazla, ancak duvarlar kapalı: 2
- Normal katlarla aynı, ancak duvar yok: 3
- Normal katlardan daha içerde, ancak duvar yok: 4
- Kat yüksekliği normal katlardan fazla, ancak duvar yok: 5
7-Bina çıkmaları nasıl?
- Binada hiç çıkma yok: 0
- Sadece balkonlar çıkma: 1
- Binanın bütününde 80 cm’e kadar kapalı çıkma var: 3
- Açık çıkmalar duvarlarla kapatılmış: 4
- Binanın bütününde 80 cm’den fazla çıkma var: 5
8-Binaya herhangi bir müdahale yapıldı mı?
- Binanın herhangi bir yerinde değişiklik yapılmadı: 0
- Binanın iç duvarlarında kaldırılan bölümler var: 1
- Binanın iç duvarlarında birden fazla kaldırılan bölüm var: 2
- Dış duvarlarda pencere açıldı veya pencereler büyütüldü: 3
- Binanın bütününde ilave pencere yapıldı ya da duvarla kaldırıldı: 4
- İç bölme ve duvarlar komple kaldırıldı (1 kat bile olsa): 5
9-Binanın kullanım amacı değiştirildi mi?
- Bina yapım amacına göre kullanılıyor: 0
- Konut amaçlı yapıldı, normal katlar atölye olarak kullanılıyor: 1
- Zemin kat konut amaçlı yapıldı, dükkan ya da atölye olarak kullanılıyor: 2
- Binaya sonradan asansör montajı yapıldı: 3
- Sonradan çatı arasına bir tondan fazla kapasitesi olan su deposu yapıldı: 4
- Binaya sonradan asansör ve su deposu yapıldı: 5
10 -Binanızda şu ana kadar...
- Herhangi bir tamirat yapılmadı: 0
- Titreşimli bir aletle tamirat yapıldı: 1
- Yapının taşıyıcıları titreşimli bir aletle tamir edildi: 2
- Kolon ve kirişlere delik ve benzeri müdahale yapıldı: 3
- Kat ya da döşeme ilavesi yapıldı: 4
- Binada küçük de olsa yangın çıktı: 5
11-Binanızdaki daha önceki hasar ya da çatlaklar...
- Binanızda gözle görülür çatlak yok: 0
- Balkon döşemesinde ya da köşelerinde çok ince çatlak var: 1
- Çıkmalardaki dış duvarların kolon ve kirişlerin birleştiği yerde çok sayıda hasar var: 2
- İnce çatlaklar var ya da pencere altı ve hizasındaki duvarda yatay çatlaklar var: 3
- Dış duvarlarda, yatay ve düşey bina yüksekliğince çatlama var: 4
12- Bina şekli, plan şeması:
- Kare ya da çokgen: 0
- Dikdörtgen: 1
- Yıldız şeklinde: 2
- Binada derin boşluklar var: 3
- Bitişik bloklar aynı kat seviyesinde değil: 4
- Bitişik bloklar aynı yükseklikte değil: 5
DEĞERLENDİRME
Her soruya verdiğiniz yanıtların karşılığındaki değerleri toplayın...
İŞTE SONUÇ:
0-6 puan arası: Binanızda ciddi bir deprem riski yok.
7-12 puan arası: Binanızda düşük deprem riski bulunuyor.
13-20 puan arası: Orta deprem riski söz konusu, yapı uzmanlarca incelenmeli.
21-60 puan arası: Binanız, deprem etkilerine açık bir yapıya sahip.