1)   BAŞKAN; HAZIRLIKLIYIZ…

Ordu Büyükşehir Belediyesi Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler merak edilen konuda açıklamalarda bulundu.

“Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda yer alıyoruz. Türkiye’de deprem konusunda en hazırlıklı illerden birisiyiz.”

“3,5 yıldır deprem konusunu meclisimize getirdik.”

“Bizim İmar Dairemiz ve ilgili birimlerimiz çalışmalarını yapıyor.”

“19 ilçede 19 yerleşim yeri seçmiştik. Jeolojik çalışmalarımızda yapılmıştı.”

“11 ilçemizin imar planını yapmıştık. Bu noktada hassasiyetimiz var.”

“Ordu’daki özellikle Altınordu ilçemizde yapı stokunun çoğunun eski olduğunu biliyoruz. Bu anlamda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

***

Umuyoruz…

Diliyoruz…

İnanıyoruz…

İnanmak istiyoruz…

YARDIM  YARIŞI

10 il yıkıldı.

Tarihin en büyük felaketini yaşadık.

Türkiye ayağa kalktı.

Devletiyle, AFAD, KIZILAY, MEHMETÇİK, STK’larıyla, özel sektörüyle ve gencinden yetişkinine, çocuğundan yaşlısına topyekûn.

Tüm şehirler, ilçeler, köyler, kısaca tüm Türkiye seferber oldu. Bir yandan arama kurtarma ekipleri siperlerde enkazdan hayat kurtarmaya çalışırken, bir millet, millet olma şuuruyla yaraları sarmak için iyilikte birbiriyle yarışıyor...

Yaşanan felaket Türk halkının zor günlerde birlik beraberlik ve dayanışma ruhunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Ülkenin dört bir yanından, halkın hemen her kesiminden depremzedelere yardım yağdı.

Binlerce gönüllü de deprem bölgesine gelerek hem yanlarında getirdikleri yardımları depremzedelere dağıttı hem de diğer yardımların dağıtılmasında görev aldı.

Türkiye’nin dört bir tarafından gönderilen yardımları taşıyan araçlar  farklı noktalarından aldıkları yardım kolilerini bir an önce depremzedelere ulaştırmak için çabalıyor.

Birçok sivil toplum kuruluşunun yanı sıra bireysel yardımların çokluğu da dikkat çekiyor.

Sayılamayacak kadar örnekler var. İşte bir kaçı.

Erzurum’da yaşayan 8 çocuk annesi Nazime Kılıç (67), beslediği büyükbaş hayvanı satarak elde ettiği 23 bin lirayı depremzedelere bağışladı.

Kadınlar depremzedeler için kolları sıvadı. Kimi evlerde kimi halk eğitim merkezlerinde toplanıyor. Dikiş makineleri afet bölgesi için çalışıyor, şişler depremzedeler için işliyor.

Erzurum’un Karayazı ilçesinde kırsal mahallelerde yaşayan kadınlar, depremzedeler için tandırlarını yaktı. Ekmek üretiyorlar.

Sinop’ta 9 yaşındaki Elif Erva Koca, telefon almak için bir yıldır biriktirdiği kumbarasındaki parayı depremzedelere bağışladı.

Samsun’un Çarşamba ilçesindeki Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenci ve öğretmenler, 100 varili sobaya dönüştürüp deprem bölgesine hazırlayan öğretmen ve öğrenciler, yoğun çaba sarf ediyor.

Bartın’da iş insanı Kerem Aydın’ın bahçesinden toplayıp depoya bıraktığı 80 ton kivi, deprem bölgesine gönderildi.

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde metal atölyesi çalışanları, ranza üretmeye başladı.

***

Milletimiz yüce bir millet.

Halkımız bu topraklar için üzerine düşen görevleri layıkıyla yerine getirir. Bunu her yaşanan afetlerde kanıtlıyorlar zaten. Bunu bir sorun olarak görmüyoruz.

Asıl soru ne biliyor musunuz?

Coğrafya kaderimiz mi?

Biz bu kadere karşı neden mücadele edemiyoruz?

Kazanlar kimler?

Kaybedenler kimler?

2)  VALİ SONEL

Deprem çalışmalarını koordine etmek için Adıyaman’a görevlendirilen Ordu Valisi Tuncay Sonel, yardım ekipleriyle birlikte bölgede yardım çalışmalarına katıldığı ve elleriyle yemek dağıttığı ortaya çıktı.

Ordu Valisi Sonel'in korumalara, "Gidin benim başımdan. Bugün reklam günü değil, bugün propaganda günü değil. Bugün bu insanlara yardım günü. Bu insanlar yardıma muhtaç, korumaları istemiyorum. Beni Allah korur" diyerek bizzat yardım çalışmalarına katıldığı ve elleriyle yemek dağıttığı ortaya çıktı.

3)   AH İSTANBUL

Korkuyoruz.

Korkmamız da gerekiyor aslında.

Türkiye’yi sarsan deprem felaketi sonrasında gözler İstanbul’a döndü.

Tahmini verilere göre 7,5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul’da yaklaşık 250 bin bina içinde yaşayan milyonlarca kişi büyük risk altında.

Uzmanlar İstanbul'da 2030 yılına kadar 7 ve üzerinde bir depremin olma olasılığının yüzde 64 olduğunu belirtiyor.

İstanbul genelinde resmi kayıtlarda 1 milyon 166 bin bina bulunuyor.

Yaklaşık 250 bin bina hasar görecek.

Bu 140 milyon ton enkaz demek.

Hayatını kaybedecek insanların sayısını düşünmek istemiyorum.

Bugün yada yarın bu deprem bekleniyor.

Ne yaptık?

Ne yapıyoruz?

Ne kadar hazırız?

Kader mi diyeceğiz yine?

Ne zaman  “kaderi değiştirmek” için gerekli adımları atacağız?

Elimiz taşın altına sokmaz, gerekli önlemleri almazsak, masum insanların cansız bedenlerini çıkarmaya devam edeceğiz maalesef.