Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:02 Erkılınç: Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür
- 16:01 HALK EKMEK FABRİKASI AÇILIYOR
- 15:29 ÜRETİCİLERE GEBE DÜVE DAĞITILDI
- 13:44 BAŞKAN GÜLER’DEN GÜRGENTEPE VE GÖLKÖY’E ÇIKARMA
- 13:25 ORDU’DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU
- 13:25 DİKKAT: KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI
- 13:13 OKULLARIN YOLU ASFALTLA BULUŞTU
- 13:14 YILMAZ: BÜTÇE YENİDEN REVİZE EDİLMELİ!
- 13:04 MAVİ KUMBARALAR HER YERDE
- 12:57 SANCAKTAROĞLU: İHALELERDE COĞRAFİ KOŞULLAR GÖZ ÖNÜNDE TUTULSUN!
- 12:54 1 MİLYON MÜKELLEF E-DEFTER SİSTEMİNE DÂHİL OLUYOR
- 12:43 HİNDİSTAN, TÜRK FINDIĞINI SEVDİ
- 12:44 BAŞKAN GÜLER’İ DUYGULANDIRAN FOTOĞRAF
- 12:35 ORTA KORİDOR İKLİM DOSTU OLACAK
- 12:11 KARŞIYA CAMİİ VE ÖRNEK CUMA SABAHI BULUŞMASI
YILMAZ: ENGELLİLERE HERKESİN YAKIN İLGİSİ GEREKİYOR
Türkiye Kamu-Sen Ordu İl Başkanı Hasan Ali Yılmaz, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Başkan Yılmaz, yayınladığı mesajda; “Engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Toplumun ayrılmaz bir parçasını oluşturan, günlük yaşamda karşılaştıkları güçlükleri yakından izlediğimiz engelli vatandaşlarımıza ilişkin konular, her kesimin yakın ilgisini gerektirmektedir” dedi.
Başkan Yılmaz, açıklamasının devamında ise; “Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, iyileştirme, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiye engelli denilmektedir.
Bu bakımdan sağlık, yalnızca hasta veya engelli olmamak değil fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam anlamıyla iyi olmak anlamı taşımaktadır. Bu değerlendirmelere göre ülkemizde resmi olmayan rakamlara göre 9 milyon dolayında engelli vatandaşımızın olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız.
Bu rakam bizlere, ülkemizde her yüz kişiden on üçünün çeşitli nedenlerle fiziksel, zihinsel ya da ruhsal yönden kendi kendine yetemeyecek durumda olduğunu ortaya koymaktadır.
Bu denli yüksek oranda engelli vatandaşımızın olmasına rağmen, gündelik yaşamda ve çalışma hayatında engelli vatandaşlarımızla aynı yoğunlukla karşılaşmıyoruz. Sosyal hayattaki fiziki ortamların, çalışma yaşamındaki alanların engelli vatandaşlarımıza hitap etmediği açık bir gerçektir. Bu alanların yetersizliği ne acıdır ki, engelli vatandaşlarımızın toplumdan soyutlanmasına ve kaderleriyle baş başa kalmalarına neden olmuştur.
Toplumun ayrılmaz bir parçasını oluşturan, günlük yaşamda karşılaştıkları güçlükleri yakından izlediğimiz engelli vatandaşlarımıza ilişkin konular, her kesimin yakın ilgisini gerektirmektedir. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarına karşı göstereceğimiz ilgi ve üreteceğimiz çözümler, insanımıza ve toplumumuza duyduğumuz saygının en önemli göstergelerinden birini oluşturmaktadır.
Engelli insanların yaşadıkları sorunlar sadece kendilerinin değil; ailelerinin, çevrenin, toplumun, kısacası tüm insanların ortak sorunudur. Bir insanın engelli olmasının; onun diğer insanlar gibi yaşaması, sıkıntı ve zorluklara rağmen başarılı olması için yaşama sevincini hiçbir şekilde kaybetmemesi gerekmektedir.
Cumhuriyetin başından 1980 yılına kadar engelliler vergiden muaf tutulmuşken, bugün vergi ödemektedirler. Engelli vatandaşlarımızın sosyal yaşama ve çalışma hayatına kazandırılması için çıkarılan kanunlarda belirlenen istihdam zorunluluğu alt sınır üzerinden uygulanmaktadır. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda belirtilen %3 engelli çalıştırma zorunluluğu engellilerin işe alınması için azami bir sınır teşkil etmemeli, aksine asgari bir sınır olarak belirlenmelidir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen 21 bin engelli memur varken, bir o kadar da engelli memur kadrosu açığı bulunmaktadır. Toplam kamu istihdamı ile kıyaslandığında kanun gereği kamuda çalıştırılması gereken %3 oranında engelli sayısı 93 bin 360 kişi olmalıdır. Kamu istihdamında dahi engelli çalıştırma zorunluluğu, alt sınırdan uygulanırken özel sektörden engelli istihdamını artırmasını beklemek doğru bir yaklaşım olmayacaktır.
Engellilere; sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan toplumsal hayat içerisinde hak ettiği yerin verilmesi, hayatını sürdürebilmeleri ve aktif bir şekilde çalışma hayatı içinde olabilmeleri için bir an önce bu düşmanca zihniyetin yok edilmesi ve göstermelik olmayan, gerçek çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Ayrıca Devlet, öncelikli olarak tüm engelli vatandaşlarımızın kendi kendilerine yetecek ve her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde bir gelire kavuşturulmasını sağlamak zorundadır. Bununla birlikte fiziki alanları ve işyerlerini de engelli vatandaşlarımıza göre dizayn etmeli, engelli vatandaşlarımıza yeni engeller çıkarılmamalıdır. Bizler de engelliliği acınacak bir durum olarak görmekten vazgeçip her sağlıklı bireyin, bir gün engelli hale gelebileceği gerçeğini kabul ederek bu bilinçle hareket etmeliyiz.
Engelli kamu görevlilerimizi, sorunlarının çözümü için Türkiye Kamu-Sen çatısı altında birleşmeye davet ediyoruz. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nün engelli vatandaşlarımızın her türlü sorununun çözüldüğü, önlerine konulan her türlü engelin kaldırıldığı uygulamalara vesile olacak uygulamalara imza atıldığı bir dönemin başlangıcı olmasını diliyor, tüm engelli vatandaşlarımızı hayatımızın her alanında görebilmeyi ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.