Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 16:02 Erkılınç: Kurumumuz resmî ilan hakedişlerinin garantörüdür
- 16:01 HALK EKMEK FABRİKASI AÇILIYOR
- 15:29 ÜRETİCİLERE GEBE DÜVE DAĞITILDI
- 13:44 BAŞKAN GÜLER’DEN GÜRGENTEPE VE GÖLKÖY’E ÇIKARMA
- 13:25 ORDU’DA ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ OPERASYONU
- 13:25 DİKKAT: KIŞ LASTİĞİ UYGULAMASI
- 13:13 OKULLARIN YOLU ASFALTLA BULUŞTU
- 13:14 YILMAZ: BÜTÇE YENİDEN REVİZE EDİLMELİ!
- 13:04 MAVİ KUMBARALAR HER YERDE
- 12:57 SANCAKTAROĞLU: İHALELERDE COĞRAFİ KOŞULLAR GÖZ ÖNÜNDE TUTULSUN!
- 12:54 1 MİLYON MÜKELLEF E-DEFTER SİSTEMİNE DÂHİL OLUYOR
- 12:43 HİNDİSTAN, TÜRK FINDIĞINI SEVDİ
- 12:44 BAŞKAN GÜLER’İ DUYGULANDIRAN FOTOĞRAF
- 12:35 ORTA KORİDOR İKLİM DOSTU OLACAK
- 12:11 KARŞIYA CAMİİ VE ÖRNEK CUMA SABAHI BULUŞMASI
“ÇABA GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Ordu İl Engelli Meclis Başkanı Ümit İşbakan 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeni ile basın açıklamasında bulundu. Başkan İşbakan konu ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engellilerin, anayasal haklara erişilebilirlik ve bağımsız yaşama dair taleplerinin, gerçekçi ve sürdürülebilir bir engelli politikasının seslendirildiği evrensel bir mücadele günüdür. Biz engelliler, engelli yakınları ve engelli haklarını savunan sivil toplum örgütleri olarak, bu özel günü kutlama değil, bir savunuculuk fırsatı olarak görüyoruz.
Engelli nüfusuna dair güncel ve kapsamlı veri yok
Engelli nüfusu net olarak bilinmemekle birlikte, Türkiye’de engelli sayısına ilişkin belirli araştırma sonuçları mevcuttur. 2002 yılında TÜİK tarafından bu sayının nüfusu yüzde 12,29 olduğu ifade edilmiştir. Ancak, sonraki yıllarda tüm nüfusu kapsayan bir araştırma veya sayım yapılmadığı için bizler an itibariyle güncel engelli sayılarını bilemiyoruz.
2022 bütçesinde engelliler düşünülmedi
Milyonlarca engelli eğitim, sağlık, istihdam ve erişilebilirlik gibi yaşamsal haklara ulaşamazken; merkezi bütçenin sadece yüzde 1,6’sı engellilere ayrıldı.Bu yaklaşım engellilerin ve ailelerinin toplam nüfus içerisindeki ağırlığı ile orantılı olmadığı gibi var olan sorunlara da kalıcı ve yapısal çözümler öngörülmediğini göstermektedir.
İstihdam engelliler için yaşamsal en temel haktır
Pandemi sürecinde hem özel sektörde hem de kamu alanında engelli istihdamının azaldığı bir dönem yaşıyoruz. TÜİK’in Temmuz 2020 istihdam verilerine göre, Türkiye’de işgücüne katılma oranı yüzde 49,5 iken, çalışabilen engellilerin işgücüne katılım oranı ancak yüzde 22 dir. Bugün için sayısı 8 bini geçen kamudaki boş engelli kotaları daha fazla beklenmeden doldurulmalıdır. Engellilerin istihdamı ve kendi işini kurmasına yönelik verilen yasal desteklerin engellilere ulaşması için gerekli düzenlemeler acilen gözden geçirilmelidir. Tüm işyerlerinde engelli çalıştırma oranı en az yüzde 6 olarak belirlenmelidir.
Engellilerin kriz ve salgın karşısında korunması için gerekli tüm tedbirler alınmalıdır Engelliler tıbbi cihaz, medikal, ortez, protez ve ilaçlara erişiminde ciddi zorluklar yaşamaktadır. Bu konuda gerekli önlemler alınmalıdır.
Eğitimin engelli haklarına uyum programından geçirilmesi şarttır
Özel eğitim okullarında, özel eğitim sınıflarında ve kaynaştırma eğitiminde okul, sınıf ve eğitimcilere kapsamlı bir engelli haklarına uyum programı uygulanmalıdır.
Okul ve sınıfların erişilebilirlik mevzuatından uzak olduğu, müfredat içeriğinde ve sunumunda engellinin esas alınmadığı için engelli öğrencilerin eğitiminde ciddi aksamalar yaşanmaktadır. Sadece engellilere eğitim veren öğretmenlerin değil bir bütün olarak topluma yön veren tüm eğitim camiasının engelli haklarının farkındalığı için uyup programına alınması için planlama yapılmalıdır.
Seyahat hakkı korunmalı
Engellilerin ücretsiz seyahat hakkının uygulamasında dönem dönem ayrımcılığa maruz kaldığı, yakın dönemde TCDD sorununda da gözlemlenmiştir.
Yine engellilerin araç alımındaki yasal olarak ÖTV muafiyeti hızla işlevsiz hale getirilmektedir. 2020 yılı içinde araçlardaki ÖTV oranları yüzde 150’lere varan oranlarda artırılırken engellilerin araç alma kotası sadece yüzde 9,13 oranında artırılmıştır. Bu haksızlık neredeyse engellilere ÖTV’siz araç alma hakkını ortadan kaldırmıştır. Bunun derhal düzeltilmesi gerekir.
Aileler desteklenmeli
Bakanlığın idari kayıtlarında “Ağır Engelli” olan kişi sayısı 764 bin 271 kişi olmasına rağmen bu kişilerin bakımı nedeniyle yıllar itibariyle 5510 Sayılı Kanun Md:28/8’den faydalanan kadın sigortalıların sayısı sadece 1757’dir. Engelli bakımını ailelere bırakan ve gittikçe özelleştiren bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Bu bağlamda engelli hizmetlerinde kamunun boşluğunu bin bir emekle dolduran ebeveynlerin sadece maddi olarak değil sosyo-psikolojik olarak da desteklenmesi gerekmektedir. Engelli aylıklarının ve engelli bakım ücretlerinin belirlenmesinde ailenin değil engellinin kendi geliri baz alınmalıdır. Engellilik toplumsal bir sorundur ve karşımıza çıkan engeller de toplumsaldır. Engelliler ve aileleri bu toplumun bir parçasıdır ve sosyal politikaların önemli bir başlığını oluşturur. Asgari ücret bile açlık sınırının altındayken evde bakım ödeneği ve engelli aylıklarının asgari ücret seviyesine gecikmeden getirilmelidir. Bu bir lütuf değil sosyal adaletin, yurttaş olmanın ve toplum olmanın bir gereğidir.
Erişilebilirlik ve Evrensel Tasarım esas olmalı
Engelli haklarının esaslarından birini oluşturan erişilebilirlik başlığında bir seferberlik başlatılmalıdır. Kentsel dönüşüm tartışmalarında ve bütçelerinde engelliliğin evrensel tasarım yaklaşımı ile mutlak kapsamlı bir başlık olarak yerini almasını bekliyoruz. Deprem, yangın ve diğer toplu felaket anlarında engellilerin karşı karşıya bırakıldığı riskleri öngörmeyen bir kentleşme ve yapı politikası insan odaklı değildir. Herkes saniyeler içinde bulunduğu binayı terk etmek durumunda kalırken engelliler ve aileleri o binalara giriş ve çıkışlarda yaşamsal sorunlar yaşıyorlar. Bu kapsamda sadece merkezi yönetim bütçelerinde değil yerel yönetim bütçelerinde de engellilik yaklaşımı dikkate alınmalıdır. Bu sadece engellilerin talebi değil insan onuruna yakışır bir sosyal çevre düzenlemesinin de gereğidir.
Her 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde aynı benzer sorunları ifade etmekten ve yıllarca çözümü çok da güç olmayan bu sorunları tartışmaktan engelliler ve aileleri olarak çok yıpranıyoruz. İnsan onuruna yakışır bir iş, eğitim, sağlık ve ulaşım hakkı için erişilebilirlik mevzuatının ve BM Engelli Hakları Sözleşmesinin gereklerinin yerine getirilmesini bekliyoruz.
Bizler engelin bedende olmadığını, toplumsal engeller azaltıldığında ortaya çıkan potansiyeli yaşayarak gören bir kitleyiz. Ülkemizde yurttaş olarak haklarımızın uygulanması için çaba göstermeye devam edeceğiz.