Ulubey’de Aile İşletmesi ile besicilik yapan İbrahim Yeşiltaş, hayvancılığın bitme noktasına doğru gittiğini söyledi. 

Özellikle yem, aşı, veteriner hizmetlerinin maliyetlerini etkilediğini, mazot ve elektrik zamlarının bellerini büktüğünü, vekâlet yoluyla kesildiği iddia edilen kurbanlıkların besiciyi batma noktasına getirdiğini belirten Yeşiltaş, “Bu gidişle yakında süt sağacak hayvan kalmayacak. Bu şartlarda besici batar” dedi.

Artan girdi maliyetleri besicileri de perişan etti. Ulubey’de besicilik ile uğraşan İbrahim Yeşiltaş, Kurban Bayramı öncesi artan maliyetlere tepki gösterdi.
“DESTEKLEME YOK, ÇİFTÇİ VE BESİCİ PERİŞAN”

Besicilerin artan maliyetler karşısında hayvan sayısını azalttığını belirten Ulubeyli besici Yeşiltaş, “Yem fiyatlarının artışı, et fiyatlarının artışını ortaya çıkardı. Geçen yıl 60 bin liraya aldığımız yem bu yıl 380 bin lira. Aradaki fark uçurum. Buna göre et fiyatı yine de ucuz. Tavuk etinin 40 TL olduğu piyasada, et fiyatının 110 TL gibi rakamlarda konuşulduğunu hep birlikte görüyoruz. Bizlerde besici olarak zarardayız. Sıfırdan hayvan yetiştiremeyeceğiz ama elimizde olana, malımıza da batmamak için sahip çıkmak zorundayız. Bakanlık bir takım açıklamalar yapıyor yem fiyatları, destekler gibi ama ne yazık ki bunlar bize yansımıyor. Zarar kar payını aşıyor. Destekleme yok, çiftçi ve besici perişan” dedi.

“İL VE İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ KRİTERLERİ AÇIKLASIN”

Yaklaşan Kurban Bayramı öncesi, kurbanlık satışlarında da büyük bir düşüş olduğunu savunan Yeşiltaş, “Serbest piyasadaki kasaplık hayvanlar ile kurbanlıklar arasında büyük bir piyasa farkı yok. Ama işin garip tarafı kurbanlık hayvanların belirli bir kriteri olmasına rağmen, çok tuhaf gelişmeler duyuyoruz. Diyanet, İl ve İlçe Müftülüğü özellikle kurbanlık hayvanların ne şartlar taşıması gerektiğini kamuoyuna sürekli deklare etmeli ama ne yazık ki bu olmuyor. Her şeyi Cumhurbaşkanından beklemek doğru değil, bizlere yerel yönetimler de sahip çıkmıyor. Herkes önüne geldiği gibi yetişmiş bir hayvanı kesiyor ancak her hayvanın da kurbanlık olmayacağını bilmiyor” ifadelerini kullandı.

“DİYANET NE KESİYOR?”

Vekaletle kurbanlık fiyatlarının da şaşkınlık verici olduğunu da dile getiren Yeşiltaş, “Türkiye Diyanet Vakfı yurtiçine ve yurt dışına 2 bin liralık maliyetle kurban kesimi yapıyor, bunun yanında bir sürü dernek ve vakıflar da aynı hizmeti veriyor. 2 bin liraya bizlerde kurban kesebiliriz ama hangi hayvanı kesiyoruz? 100 kiloluk bir hayvanı 2 bin liradan kestiğiniz zaman 14 bin lira eder ama besici 14 bin liraya 180- 200 kiloluk hayvanı kesiyor. Et ve Süt Kurumu'nda etin kilosu 100 TL, Diyanet bu hayvanları nereden alıyor? Diyanet ne kesiyor? Dolayısıyla yemle kıyaslandığı zaman üretici elbirliği ile batıyor” şeklinde konuştu.

“BU ŞARTLARDA BESİCİ BATAR”

Besici Yeşiltaş açıklamasını şöyle tamamladı: “Hiç kimse bu şartlarda kar ettiğini söyleyemez. Geçen yıla oranla kurban kesiminde bile %50 düşüş var. 50 yaş altı kurban kesiminde çok tereddütlü. Mutlaka inanç ve ibadet noktasında bakılıyor ama kurbanı geleneksel gören bir kesim de var. Borcu da olsa parasıda olmasa o kurban kesilecek. Bir de çok yokluktan kurban kesemeyen insanlar var artık. Bu zamana kadar ben küçük bir aile işletmesi olarak kurbanlık hayvanlarımın %70‘ini satardım ama ne yazık ki bu yıl satılmıyor. Alım gücü de yok. Bu şartlarda birçok besici batar.”