HAFTANIN RÖPORTAJINDA A’DAN Z’YE AK PARTİ ORDU MİLLETVEKİLİ OKTAY ÇANAK KONUK OLDU:

AK Parti Ordu Milletvekili Oktay Çanak, Ordu gündemine dair çok önemli açıklamalarda bulundu. Gazetemiz editörü Şafak Deliçakar’a haftanın röportajında konuk olan Milletvekili Çanak, Turizmden sağlığa ve yabancıların Ordu’da mülkiyet edinmeleri konularının yanı sıra sürdürülmekte olan devlet yatırımlarından eğitime, eğitimde Ordu’nun başarı oranından öğretmen atamalarına ve mülakat sorularına kadar bir çok konuda açıklık getirerek haftaya damgasını vurdu.

Milletvekili Çanak ile Deliçakar arasında gerçekleşen haftanın röportajı ise şu şekilde kaydedildi:

Şafak DELİÇAKAR: AK Parti Ordu milletvekili sayın Oktay Çanak bu haftaki haftanın röportajı konuğumuz. Sayın Çanak röportaj sayfamıza hoş geldiniz.

Geçtiğimiz günlerde gazetemize özel fındıkla ilgili yaptığınız açıklamaların ardından size bu kez de Ordu gündeminde yer alan turizm, sağlık ve eğitim konularında görüşlerinize başvurmak istedik. Efendim turizmle başlamak istiyorum. Bu alanda belirlediğimiz hedefler doğrultusunda yapılmakta olan çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Oktay ÇANAK: Turizm alanında sayın valimizin çeşitli ülkeler ile ve yurt içinde de turizm acentaları ve turizm işletmeleri ile birlikte sürdürdüğü çalışmalar var. Yine Büyükşehir Belediyemizin turizm çalışmalarına verdiği önemli maddi ve manevi destekler var. Bildiğiniz gibi Turizm Bakanlığının ilimizde başlattığı kazı çalışmaları sürecinde Büyükşehir Belediyemiz kendi insiyatifini kullanarak kendi bütçesinden önemli bir kaynak aktardı.

Şimdi Ordu’yu biz hep söylüyoruz, Ordu bir sanayi şehri olamaz. Ordu, fındığa bağlı bir tarım şehri de olamaz. Fındık fiyatlarının çok konuşulduğu bir ortamda, Ordu insanına farklı gelirler getirmemiz lazım. Geçen bu konuyu Trabzon milletvekillerimizle de görüştük, tabiat varlıklarımızın birbirine çok yakın olmasına rağmen Ordu Havaalanının açılması ve Büyükşehir olmamızla birlikte kendilerinde ciddi bir turist sayısı azalması ve Ordu’ya yönelişlerinde artılarına da şahit olduklarını ifade ettiler. Böyle bir tespitleri var.

“FİYAT ARTIŞLARINA ESNAFLAR DİKKAT ETSİN!”

Burada önemli olan şu, bunun devam edebilirliği, ki bunu bazı bölgelerde yapamıyoruz. Örneğin turist taksiye bindiğinde 10 Liralık yola 30-40 Lira ödemek zorunda kalırsa artık o bölgeyi tercih etmiyor. Bunlara dikkat etmek lazım! Ordu’lu esnaf kardeşlerimizin de bunlara dikkat etmesi lazım.

“ACENTALAR ORDU’NUN GÜZELLİĞİNİN FARKINA VARDI”

Ordu’muzun tanıtımı noktasında sayın valimizin tanıtım programları da etkili oldu. Bakın şimdi turlar düzenleniyor. Bundan yaklaşık 5 ay önce burada TURSAB bir turizm Çalıştayına benzer bir çalışma yapıldı. Bu iki defa oldu, benimde katıldığım, sayın valimizin ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın, diğer milletvekillerimizin hatta sayın başbakan yardımcımızın katıldığı bir toplantı oldu. Orada bizi hayrete düşüren şu idi, orada ki turizm acentaları ki bunlar çok meşhur, Türkiye ve dünya da bu işi yapan şirket sahipleri, Ordu’da bunlar 2 ve 3 gün yaptıkları gezide ki tespitlerinde Ordu’nun güzelliğinin çok farklı olduğunu söylediler.

Bir Alaçatı, bir Bodrum, bir Çeşme ilçelerinden daha güzel olduğunu anlattılar. Ama buraya ait bir tanıtım olmadığı için, buranın insanların hafızasında çok yer olmadığı için tabi fazla değerlendirme yapılamamış. Yine o toplantıda değişik fikirler verenler oldu. Çok ünlü bir acentanın sahibi şunları söyledi; Ben dünyanın hemen her yerini gezdim. Bütün güzellikleri gördüm ama bir Yason Burnu, bir Ohtamış şelalesini ya da Çambaşı Yaylasını, Perşembe Yaylasını gördüğümde bu yerlerden fark olmadığını hatta farklı olduğunu ifade etti. Onun için bizim bunları çok iyi dikkate almamız lazım. Bunların başında da yol geliyor. Biliyorsunuz Karadeniz yol ağı bakımından Türkiye’nin en zor coğrafyalarından biri. Ordu, 11 deniz iline bedel bir yol ağına sahip olan bir şehir.

“YOL AĞINA ÖNEM VERİYORUZ”

Yeni dönemde bu Ulubey-Gürgentepe-Gölköy, Kabadüz-Çambaşı yolunun, Aybastı-Niksar yolunun, Perşembe Yaylası yolu, Korgan-Kumru yollarını da yapabilirsek işte o zaman ciddi anlamda bir yol alabiliriz. Bizim anayollarımızda batıdan doğuya doğru seyrettiğinden ve kuzeyden güneye iç bölgelere de girildiğinde coğrafyanın zorluğunu da göz ardı etmemek gerekir. Bu noktada Büyükşehir Belediyemiz 350 Trilyon bir kaynakla yol ağlarını 2018 yılına kadar da tamamladıktan sonra diğer alt yapı ve yer altı kaynaklarına yönelecek.

Örneğin bir yayla teleferiği projesi var. Sayın başbakan yardımcımızın da ifade ettiği işte bütün bunlar planlı ve programlı bir şekilde yapılırsa eminim ki Ordu’ya ciddi anlamda bir turist gelecek sonrasında da işletmelerin kendiliğinden oluşacağı bir ortam olacak. Dikkat ederseniz son zamanlarda ki otel artışlarının nedeni de bu alana dayanmaktadır.

Şafak DELİÇAKAR: Arapların, Rusların ve Avrupalıların mülkiyet edinmelerine nasıl bakıyorsunuz?

Oktay ÇANAK: Kontrollü olarak mülkiyet edinmeleri olabilir. Yani bu kontrollü bir şekilde olacak. Burada zaten bir kota olabilir. Onların istediği her yerden yer alabilirler şeklinde de zaten bir genelge gelmez. Biliyorsunuz yabancıların toprak edinme konuları da belli şartlara bağlı.

Şafak DELİÇAKAR: Sağlıkta hastanelerimizin yetersizliği ve sağlık turizminin canlanması yönünde ki görüşleriniz ve çalışmalarınız nelerdir?

Oktay ÇANAK: AK Parti hükümetinin bütün dönemlerine bakıldığı zaman hiç şüphesiz yapılan hizmetlerin en başında sağlık sektörü gelmektedir. SGK, Bağ Kur ve Emekli Sandığı ayrımı varken, bunların devlet hastanelerinin kapılarından döndürüldüğü zaman varken çok şükür şu anda 5 yıldızlı otel özelliğinde ve özel hastanelerde bile şimdi insanlar tedavilerini olabiliyorlar. İnsanlar eskiden aylarca sıra bekliyorlardı. Hatta bazen belli bir konfor için aylarca bekleyen insanlar bile oluyordu. O olumsuz ortamlardan çok şükür bugün bu ortamlara geldik.

Yine hatırlatmakta fayda var. Eskiden bazı hastalıkların tedavileri için insanlarımız İstanbul ve Ankara’nın yolunu tutuyorlardı. Refakatçileri bulabiliyorlarsa eş dost veya akrabalarının yanında kalıyorlardı. Ama şu anda insanlarımız evlerinin yakınında ki devlet hastanelerinde veya özel hastanelerde kalp ameliyatı olabiliyor. Örneğin diyaliz hastaları evlerinden alınabiliyor, ambulans hizmetlerinin yaygın olması yani bunlar sağlık anlamında güzel şeyler.

“DEVLET HASTANESİ VE TIP FAKÜLTESİ YAPILACAK”

Biliyorsunuz ilimizde Aybastı Devlet Hastanesinin ihalesi yapıldı. Ünye Devlet Hastanesi yapıldı ve yaklaşık bir yıl önce hizmete girdi. Biliyorsunuz bu hastanemiz yaklaşık 140 trilyon bir totalde yine yaklaşık 100 trilyonluk bir total ile Fatsa Devlet Hastanemiz hizmete girdi. Şimdi biz başlangıçta 320 yataklı olan sonra revizyonda yapılmak üzere 450 yatağa çıkardığımız bir Ordu Devlet Hastanesi ihalesi yapılmıştı ve biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde de iptal edilmişti. Şu anda Allah izin verirse önümüzde ki 15 gün içersinde de bu 450 yataklı devlet hastanesinin inşaat ihalesini yapmak suretiyle buranında inşaatına başlayacağız. Bu hastanemizi de Sağlık Bakanlığı bizzat kendisi yapacak.

Yine şehir hastanesi ile ilgili ama Tıp Fakültesi olarak hizmet görecek ve üniversitemiz içerisine inşa edilecek 300 yataklı bir hastane de onunda proje ihalesi yapıldı ve yakın bir zamanda da bu hastanemizin de inşaat ihalesine çıkmak suretiyle bu alanda da mesafe kat etmiş olacağız.

“ATAMALARI YAPILDIĞI HALDE DOKTOR GELMİYOR”

Şimdi doktor meselesine gelince Gölköy, Aybastı ilçelerimizin özellikle doktor alanında ciddi sıkıntıları var. Ama biz milletvekili arkadaşlarımızla da görüştük buraya devlet doktorların atanması yönünde yardımcı oldu ve belli bir oranda doktor geldi. Ancak şu da var Aybastı Devlet Hastanesi şu anda geçmiş hastanenin şu anda iki katı. Ama doktor sayısına baktığınızda aynı mahiyette, hemşire ve hasta bakıcısı sayısına bakıldığında da yine aynı mahiyette, Aybastı, Gölköy ve Akkuş’un da şöyle bir sıkıntısı var.

Buralarda açıktan atama kura ile doktor ataması yapılıyor. Buraya kurası çıkan doktor gelmeyince siyasetinde yapacağı bir şey olamıyor. Bu sefer buralar kurada kapanmış gözüküyor. Ama doktor 2-3 ay başlamayınca da buralar doktorsuz kalıyor. Yani bu noktada siyasetinde çözeceği bir şey yok. Yani devlet burada hastaneyi yapmış, kurasını çekmiş, doktor gelmeyince de maalesef bizde çözüm getiremiyoruz. Bu noktada yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ben sağlık bakanımızla görüştüm, belki yeni bir görev düzenlemesi ile gerekirse yasal düzenleme ile bir zorunluluk getirme olabilir. İnşallah bu yolla da doktor açığını kapatabiliriz.

Şafak DELİÇAKAR: Eğitim-öğretim döneminde Ordu’da başarı seviyesinin artırılması yönünde öğrenci ve öğretmenlerimize ne gibi tavsiye ve önerileriniz var?

Oktay ÇANAK: 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından bildiğiniz gibi Türkiye’nin her yerinde belli başlı operasyonlar yapılıyor. Tabi bu operasyonlar içerisinde de bir çok kamu kurumlarında çalışan memur, işçi ve bu işe bağlantısı olan kimler varsa da bunlarla alakalı açığa alma, işten çıkarma ya da tutuklamalar gibi düzenlemeler yapılıyor. Tabi bu milli eğitim camiasını da ciddi anlamda etkiledi.

“BAKANLIĞIMIZ ÖĞRETMEN AÇIĞI KONUSUNDA PLANLI ÇALIŞIYOR”

Şu anki konum içersinde çoğu öğretmende açığa alınmak suretiyle şu anda bazı okullarda eksiklikler doğmuş oldu. Tabi özellikle hükümetimizin ve milli eğitim bakanlığımızın bu konuda ciddi bir çalışması var. Öncelikle bu konuda meseleyi iyi inceleyen gerçekten bir haksızlık yapıldıysa bunlara müdahil olmaya gayret eden bir milli eğitim bakanlığı gayreti içerisinde olduğunu da söyleyebiliriz.

Bir de tabi bu tür hizmetler çok ertelemeye ve ihmale gelmeyen hizmetler. Onun için biliyorsunuz geçen hafta itibarıyla yaklaşık 18 bin öğretmen sınavı yapıldı. Şimdi bu sınavla birlikte İnşallah öğretmenlerimiz görevlerine başlayacak. Bakanlığımız öğretmen açığı konusunda planlı bir çalışma sürdürüyor.

“İLİMİZİN BAŞARI SEVİYESİ ÜZÜNTÜ VERİCİ”

Başarı seviyesi konusunda ise ilimizin 52. Sıralarda olması üzüntü verici. Sanırım İl Milli Eğitim Müdürümüz de, İlçelerimizde ki sorumlu müdürlerimizde bu eksikliğin en aza indirilmesi için gayret edeceklerdir. Demek ki bir eksikliğimiz var. Burada velilerimizin de üzerlerine çok büyük sorumluluk düşüyor. Netice de eğitim okulda değil, ailede başlıyor. Burada artık neler yapılabilir? Bir uzman eğitimci yani arkadaşlarımız bu konuda bunu neye bağlıyorlar. Yani başka illerde durum başka iken Ordu’da neden böyle buna da bakmak lazım. Okullarımızın fiziki ortamları şu anda çok iyi, çok kötü olan ortamlarda bile sınav birincisi olan öğrencilerimiz olmuştu. Bunu da ayrıca görmek lazım. Burada eksikliği arkadaşlarımızın iyi etüt edip, çözmeleri gerekiyor.

Şafak DELİÇAKAR: Mülakatla yapılan atamalara, atanamayan öğretmenlerin mülakat sorularına yönelik tepkilerine ne demek istiyorsunuz?

Oktay ÇANAK: Bütün kurum özellikle bu ortamda yani sıkıntılı memurların oluştuğu bir ortamda tercih edeceği insanlara mülakat yapması, onları görmesi, onları test etmesi, onlarla ilgili bir kanata varılması kaçınılmaz. Onun için burada bunu bir haksızlık olarak görmek doğru değil. Çünkü siz görmeden sadece puanlar üzerinden bir insanı öğretmen yaparsanız, vasfını ve özellikle hiç bilmeden bir okula gönderirseniz, neticede çocuklarımızı teslim ediyoruz, teslim edince de bir vahamet arz edebilir. Onun için o öğretmenlerin bir süzgeçten geçirilip, karşılıklı konuşarak ne olduğu anlaşılması bence önemli.

“MÜLAKAT SORULARINI TARTIŞTIK”

Bu hakim, savcı ve doktor atamaları içinde oldukça önemlidir. Ancak mülakatta haksızlık yapılıyor, belli sorular soruluyor tepkilerini tartışabiliriz. Bunu zaten TBMM’de tartıştık biz. Mecliste muhalefet partilerinden birkaç milletvekili çıktı mülakat sorularından birkaç örnekler verip, bu tür soruların haksız ve hukuksuz olduğunu söylediler.

Ama o gün söz alan Milli Eğitim Bakanımız bu konuda bu tür mülakat sorularının olmadığını, somut örnekler vererek bu tür mülakat sorularının da asla sorulmadığını bununla alakalı da bir karalama algısı oluşturulması gayreti içerisinde olduklarını söyledi. Burada zaten gayet makul ve mantıklı soruların sorulduğunu da sayın bakanımız o gün izah ettiler.

Şafak DELİÇAKAR: Sayın Çanak, sizi haftanın röportajı sayfamızda ağırlamanın keyfini şahsım ve gazetem adına bir şans olarak değerlendiriyorum. İnşallah önümüzde ki süreçte de yine başka gündem konularıyla bir araya geliriz.

Gazetem ve okurlarımız adına da gerek ilimize sağladığınız katkılar gerekse Mecliste ki çalışmalarınız da başarılarınızın devamını diliyor, teşekkür ediyoruz.

Oktay ÇANAK: Sayın Deliçakar, bende başta şahsınıza ve Ordu Yeni Haber Gazetesi ailesinin bu sayfasına konuk olmaktan büyük bir mutluluk duymaktayım. Okur ve takipçilerinize ve bütün hemşerilerimize de sizlerin aracılığı ile sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Bende sizler gibi yeniden yine bu sayfada kavuşmayı arzu ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum.