Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 14:40 “BU KUTLU YOLDA BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ”
- 14:35 “EMANETİNİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
- 14:06 ARAÇ SAYISI 200 BİNE DAYANDI
- 14:04 GÜBRELEMEYİ İHMAL ETMEYİN!
- 13:11 “GELECEĞİMİZİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
- 13:02 ORDU TURİZMİNE KAZANDIRILACAK
- 12:57 MAHALLELER OTOPARKA KAVUŞUYOR
- 11:54 “TÜKETİCİ ÜRETİM AŞAMASINDA KORUNMALI”
- 11:51 GÜLER, ÜNİVERSİTELİLERLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ
- 11:50 GAR VE İSTASYONLARDA ÜCRETSİZ Wİ-Fİ
- 11:39 “AMACIMIZ, KONFORLU BİR ULAŞIM AĞI SUNMAK”
- 11:24 ORYANTİRİNG HEYECANI ORDU’DA BAŞLIYOR
- 11:12 KADIN SPOR DİBİ MESKEN TUTTU
- 11:12 FB,23. SIRAYA YÜKSELDİ
- 11:11 2.AMATÖRDE 20 GOL ATILDI
UFUKTAKİLER

Geçmişte olduğu gibi yine büyük bedel ödedik.
Giresun, sel ve heyelana yol açan şiddetli ağustos yağışıyla büyük yara aldı. Kentte çok sayıda dere taştı.
En büyük hasar Dereli ilçesinde yaşandı. Sel sularının vurduğu ilçe nehre dönerken araçlar sürüklenip toprağa saplandı.
4 kişi öldü, 2 jandarma şehit düştü, 10 kişi kayıp...
AKP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, Giresun'daki sele ilişkin, "Herkes tabiatı tahrip ediyor. Tabiatı tahrip ettikçe tabiatın dengesi bozuluyor. Tabiat da dönüp insanoğlundan intikam alıyor" dedi.
Tek sorumlu vatandaşmış gibi günah keçisi buluverdi hemen.
Mantar gibi yapılan HES’leri görmezden geldi. Dere yatakları yapılaşırken yetkililer neredeydi diye sormak aklına gelmedi nedense?
Ve asıl acı gerçek, bir numaralı sebep, dereler üzerine birbiri ardına sıralanan ve halen yapılmakta devam eden onlarca HES’ler.
Büyük bir felaketti aslında. Ki; Kimse malını kurtaramadı, ancak canını kurtarabildi ve yüksek yerlere doğru kaçmak zorunda kaldı.
Halk perişan. Evini, işini, eşyalarını dahası canını kaybetmiş aileler kara kara ne yapacaklarını düşünüyor.
Lakin çoğunluk aynı şeyi düşünüp, sözleşmişçesine aynı cümleyi kuruyor. Hidroelektrik santralleri (HES) ile dere yataklarının dar alanlara hapsedilmesi, yapılaşmaya açılan dere yataklarının değiştirilmesi, Karadeniz Sahil yolu nedeniyle deniz ile kara arasına beton setler çekilmesi ve dere yataklarından kum ile çakıl çekilmesinin sel felaketine zemin hazırladığı tespitinde bulundu.
Doğadaki denge yok sayıldıkça bu tahribat ve betonlaşmaya devam edildikçe; doğa taşkın, kuraklık, hava kirliliği, vs. birçok afetler halinde yaşamın içerisinde dile gelecektir.
Bu şu anlama geliyor. Bu durum devam ettiği sürece yeni felaketler yaşanmaya devam edecek, başka canlar yitirecek ve evler ocaklar yıkılacak maalesef.
Ve bunu da unutacağız.
Daha öncekileri unuttuğumuz gibi.
3-MÜJDE
Ülkemiz adına önemli bir müjde açıklandı. Enerjide dışa bağımlılık noktasında Türkiye’nin elini rahatlatacak açıklama Cuma günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı.
Karadeniz’de 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfedildiğini duyurdu Cumhurbaşkanı.
Türkiye, tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdi. 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetti. 2023’te Karadeniz gazının milletin kullanımına açılacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Karadeniz'de bulunan 320 milyar metreküp doğalgazla ilgili “Buradaki mevcut keşif ve potansiyelle inşallah ülkemizin gündeminden cari açık konusunu çıkarıp cari fazlayı konuşacağız" dedi
Hatta; Türkiye'nin artık yeni bir döneme girdiğini vurguladı Albayrak, "Artık 'ne doğu ne batı, yeni eksen Türkiye' söyleminde yeni bir sürece doğru gidiyoruz." ifadelerini kullandı.
“Cari fazla” dedi.
" Yeni eksen Türkiye' dedi.
Hadi hayırlısı…
4- PİRUS ZAFERİ
Pirus zaferi, yıkıcı büyüklükte kayıplar pahasına kazanılan bir zafer. Kazanılan zaferin verilen kayıplardan sonra anlamsız hale gelmesini ifade eder.
Adriyatik Denizi'nin karşısında bugünkü Arnavutluk-Makedonya hattında kurulu Yunan hükümdarlığı Epir'in şan şeref düşkünü kralı Pirus'tan(Pyrrhus) yardım istediler. Yarım adanın lideri olmaya çok hevesli Pirus, bu daveti büyük hevesle kabul etti ve birçok fil ve 25 bin askerden oluşan ordusuyla İtalya'nın güney ucuna geldi. Böylece Pirus'un ordusuyla Romalılar arasında MÖ 280 – 275 yılları arasında 5 yıl sürecek Pirus Savaşları başladı.
Pirus, gözü karalığı ve savaş yeteneğiyle Romalıları önce Heraklia savaşında yendi. Zafere rağmen kendisi de oldukça fazla askerini kaybetti. Ancak, hesapta olmayan bir şey oldu. Romalılar yenilmelerine rağmen çok inatçı ve dirençli çıktı. Üstelik yarım adanın güneyindeki İtalik'ler de Pirus'un hesapladığı gibi ona değil, Romalılara katıldı. Dahası Romalılarda Pirus'un sahip olmadığı kadar insan kaynağı vardı. Kayıplarını anında telafi edebiliyorlardı.
Küçük çaplı çatışmalardan sonra iki ordu arasındaki ikinci büyük savaş Askulum'da meydana geldi. Pirus'un ordusunda o zamanın en etkili askeri gücü olan filler vardı. Romalılar ise daha çok kalabalık bir gerilla ordusu gibiydi. Romalılar, Pirus'un asıl gücü görünen unsurları yanı filleri hedef aldılar. Attıkları kızgın oklar ve uzun mızraklarıyla filleri kızdırıp panikletmeyi başardılar. Dev cüsseli hayvanlar etraflarındaki herkesi ezmeye başlayınca Pirus da büyük kayıp verdi. Zor bela da olsa Romalıları püskürtmeyi başardı ve 'meydan'daki zaferi kazandı.
Antik Yunanlı tarihçi Plutark'ın kaydettiğine göre Pirus bu savaşı kazanırken ordusunun büyük bölümünü kaybettiği için, onu tarihe geçirecek şu sözleri söyledi: "Bir zafer daha kazanırsam tamamen biteceğim. Tanrım, bir daha böyle bir zafer verme" "