Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 11:52 ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER İFTARDA BULUŞTU
- 17:34 ŞEHİT AİLELERİ BU BAYRAMDA DA YALNIZ BIRAKILMADI
- 15:27 ŞEHİTLERİMİZ DUALARLA YAD EDİLDİ
- 16:25 AK PARTİ’NİN OYU ARTTI!
- 16:24 YILMAZ: TOPLU SÖZLEŞME KANUNU REVİZE EDİLMELİ!
- 16:24 “İSLAM ÂLEMİNİN BAYRAMINI TEBRİK EDİYORUM”
- 16:23 “RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN”
- 15:32 URALOĞLU: TEDBİRLERİMİZİ ALDIK
- 15:04 “BİZ SADECE MİLLETİN YARDIM ELİYİZ”
- 13:48 CHP’Lİ GÜRSOY’DAN BAYRAM MESAJI
- 13:47 MHP’DEN RAMAZAN BAYRAMI KUTLAMALARI
- 13:46 “BAYRAMDA DİYABETLİ HASTALAR İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ”
- 11:57 2.AMATÖRDE 27 GOL ATILDI
- 11:57 ÜNYE GÜCÜ FK KUPASINI ALDI
- 11:57 EYÜPSPOR SÜPER LİG BİLETİ KESTİ
ODÜ YENİ AKADEMİK YILA MERHABA DEDİ

Ordu Üniversitesi Cumhuriyet Yerleşkesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu’nda “Ordu Üniversitesinin 11. Akademik Yıl Açılış Töreni” gerçekleşti.
Akademik yıl açılış töreni saygı duruşu ve Müzik Bölümü öğrencilerinin oluşturduğu koroyla birlikte İstiklal Marşı okunmasının ardından başladı. Törene, Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Hilmi Güler, Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çiçekli, Adalet Komisyonu Başkanı Mesut Bilen, ODÜ Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. M. Fikri Balta, Prof. Dr. Ş. Metin Kara ve Prof. Dr. Tevfik Noyan, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Şaban Karataş, bürokratlar, daire müdürleri, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile akademisyen ve öğrenciler katıldı.
Ordu Üniversitesi tanıtım filminin izlenmesinin ardından Üniversitenin kuruluşundan bugüne kadar geçen süreci davetlilere aktaran Rektör Yarılgaç, akademik yıl açılış konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “ 10 yılı geride bıraktık. 11. eğitim ve öğretim yılına başlamanın heyecanını yaşıyoruz. 2006’da yüzlerle ifade ettiğimiz akademik ve idari personel sayımız bugün binleri aşmış durumda. Bu yıl, toplam öğrenci sayımız 22 bin; doluluk oranımız % 97,5. Üniversitemize olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Bizler de genişleyen ailemizin ihtiyaçlarına cevap vermek adına tüm çabamızı sarf ediyoruz. Yeni hizmet binalarımız hem içinde bulunduğumuz yerleşkede hem de diğer yerleşkelerimizde hızla yükseliyor. Ziraat ve İlahiyat Fakültelerinin yeni hizmet binası, yeni kütüphane binamız, çocuk gelişimi için yapımı devam eden binamız bu yerleşkede ve diğer yerleşkelerimizde binalarımız eğitim ve öğretime hazır hale getirildi, hazır hale getirilmeye devam ediliyor. Öğrenci sayımızın artması münasebetiyle ihtiyaca cevap veremeyen binalarımızda da tadilatlar yaparak her yerleşkemizi, her binamızı eğitime ve ihtiyaca cevap verecek şekilde düzenledik.
Üniversitemizdeki hem öğrenci ve akademisyen sayımızdaki hem de yapı işlerindeki dikkate değer bu hızlı gelişim, yürütülen azimli bir çalışmanın doğal neticesidir. Nesillerin yetiştirilmesi için kararlılıkla yürüttüğümüz çalışmalar, yıllar içerisinde muhakkak olumlu sonuçlar veriyor.
Yüzyıllar öncesinden bugünlere, kendisinden sonraki her ulusa ve çağa seslenen Yusuf Has Hacib şöyle diyor: ” Bilgiyle gökyüzüne bile yol bulunabilir.” Bizler akademisyenler olarak kendimize pozitif bilimleri rehber edinen insanlarız. Bilimin ışığında kendimize ve yetiştirdiğimiz nesillere yol bularak ilerliyoruz. Bilim bizim için vazgeçilmez bir rehber. Dolayısıyla bizler eğitim verdiğimiz gençlerimize bilimin kabul edilebilir tek gerçek olduğunu aşılamalıyız.
15 Temmuz gecesi hiç kimsenin aklının ucuna bile getiremeyeceği olaylara şahit olduk. 40 yıl sonrasını hesap eden, ülkemizin her yerine ve devletin her kurumuna sinsince yuvalanmış, takıyye ahlaksızlığıyla hareket eden, tarihe sırt çevirerek Haçlıları ve onların zihniyetini öven, müstemlekeci bir zihniyete sahip, vatanı işgale açık hale getirmeyi kendine görev bilmiş, akıl fukarası bir yapının vatana ihanetini gördük. Bu süreçte yaşadıklarımız, duyduklarımız, ihanet edenlerin itiraflarından öğrendiklerimiz; bize bilginin, aklı ve vicdanı hür hareket edebilmenin önemini ve gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.
Nesillere şekil vermekle yükümlü insanlar olarak gördük ki bilimin, aklın, liyakatin, vicdanın yolundan asla ayrılmamalıyız. Genç nesilleri; sorgulayan, bilimin ışığında yürüyen, her koşulda vatanın istikbalini düşünen fertler olarak yetiştirmeliyiz.
Öte yandan törende konuşma yapan Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Hilmi Güler, Türkiye’nin kritik bir bölge olduğunu söyledi. Güler, “ Petrol ve doğalgaz boru hatları ile geçiş coğrafyasında bulunuyor. Şimdi buna demiryolu eklendi. Bakü-Tiflis- Ceyhan boru hattı. Şimdi de fiberde bir köprü durumunda. Yani enerjide, elektrik hatlarıyla, doğalgaz hattıyla, demiryoluyla, fiber optik ile bir köprü durumunda. Bu yüzden şöyle bir analiz yapmak gerekiyor. Ya kaynak coğrafyası olacaksınız ya da geçiş coğrafyası. Türkiye bir geçiş coğrafyası kaldı ki kaynakları da gayet yüksek. Örneğin Karadeniz başlı başına bir hidrat yatağı, taşlaşmış katılaşmış doğalgaz kaynağı. Yani petrol doğalgaz bitse dahi bunlar devreye girecek. Bunun dışında yenilenebilir enerji konusunda müthiş bir bölge buna rağmen Ordu’nun dağlarında bir tane rüzgar tribünü görülmüyor. Biz Rusya’dan aldığımız doğalgazın yarısını elektrik üretmede kullanıyoruz. Halbuki elektrik üretmede kullandığımız bu gazın yerine rüzgardan, güneşten, biyogazdan elektrik elde etsek o kadar gazın yarısını almamış olacağız. Dolayısıyla enerjide bağımsızlık dediğimiz şey gerçekleşmiş olacak.” dedi.
Güler, bilgiye hiçbir dönemde bu kadar yakın olunmadığını belirterek “Şu anda endüstriyel 4.0 akımı diye bir akım var dünyada. Bu akımın birinci dönem dediğimiz kısmı buhar dönemiydi. Bu dönemin bitişinde elektrik dönemi başladı yani ikinci dönem, burada da üretim kütle üretimine dönüştü yani eskiden tek tek yaptığımız şey yüzlerce binlerce üretilmeye başladı. Üçüncü dönem elektrikle birlikte bilgisayar dönemi burada da otomatik üretimler başladı. Ve şimdi tamamen akıllı makineler ve internetle birlikte dördüncü dönemdeyiz. Bu kadar ilerlemiş bir dünyada biz hedefe çok yakınız çünkü o makinelerin programları bir kağıt kalemle yazılıyor. Yani matematik bilen bir insan kağıdın üzerine yazacağı programla bu sistemi harekete geçirebilir. Bir akıllı telefonu değerli kılan içindeki programdır. Bu programı yazmada bu üniversite çok önemli bir rol oynayabilir. Bu 4.0 dediğimiz dönemde her şey değişti. Dağdaki çobanla bu amfideki öğrenci aynı fırsata sahip. İstediğiniz bilgiye anında ulaşmak mümkün. Bilgiye bu kadar yaklaşılmış bir dönem yok. Bilgiye kim daha çabuk ulaşırsa o kazanıyor. Bilgi eşittir güç. Biz bu bakımdan avantaja sahibiz çünkü genç bir nüfusumuz var, geçiş coğrafyasındayız. Önümüzde parlak bir gelecek var bu geleceği birlikte sürdürmemiz lazım. Önemli olan hedef ve hedefin ölçülebilirliğidir.” dedi.
Güler, gelecekle ilgili önemli gelişmelerin olduğu enerji, sosyal bilimler, eğitim konusunda çok ciddi çalışmalar yapılabileceğini söyleyerek özellikle Ordu Üniversitesindeki fakültelere uygun çok önemli ortak çalışmalar yapmak mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
(HABER MERKEZİ)