Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 15:54 VALİ EROL, SERGİ AÇILIŞINA KATILDI
- 15:21 “BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN DEVAMINI DİLİYORUM”
- 15:17 OBB BESİCİLERİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
- 14:56 3 BİN SÜRÜCÜYE CEZA KESİLDİ
- 14:54 TAŞIT-KİLOMETRE İSTATİSTİKLERİ AÇIKLANDI
- 14:37 UYUŞTURUCU TACİRLERİNE OPERASYON
- 14:36 JANDARMA 1 HAFTALIK BİLANÇOYU PAYLAŞ
- 14:27 ÜNYE’DE YAKUT OPERASYONU
- 14:21 ZENGİN’DEN TAYİN VE GÖREVDE YÜKSELME AÇIKLAMALARI!
- 13:42 HARÇLIKLARI İHTİYAÇ SAHİPLERİNE AŞ OLACAK
- 13:36 “FATSA İÇİN BÜYÜK BİR AİLEYİZ”
- 13:30 TÜRK FINDIĞI HİNDİSTAN’DA
- 13:21 VALİ EROL, ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERLE İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU
- 11:47 ÜNYE 57’DE 4 TRANSFER
- 11:46 HALI SAHA HEYECANI YAŞANACAK
“HAKKINIZI KORUYUN…”

Kent Konseyi Ordu eski Başkanı, Avukat Atila Tatar uyardı. “Yasal düzenlemelere ve işten çıkarmaların yasak olmasına rağmen, bazı işyerleri ve işverenler gerçekte olmamasına rağmen haklı fesih ya da çalışan istifa etmiş gibi göstererek hukuka aykırı şekilde işten çıkarma işlemi yapmıştır. Bu işlemlere karşı çalışanlara işyerinin yasal koşulları uygun ise işe iade davası da dâhil olmak üzere başta kıdem, ihbar tazminatı olmak üzere işçi alacaklarına ilişkin haklarını iş mahkemelerinde talep ve dava konusu yapabilirler” dedi.
Malum, korona virüsü tüm dünyada olduğu gibi, bizi de vurdu. İşsiz kalanlar, zorla işten ücretsiz izne çıkarmalar, ölümler vb. her konuda sıkıntı yaşıyoruz ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu konunun birde hukuki boyutu var. Bunun için, Ordu Kent Konseyi eski başkanı, Avukat Atila Tatar ile sohbet ettik.
Mert Can ERSOY: Korona virüs sürecinde ilimizde bazı resmi ve özel iş yerlerinde çalışanların zorla izne çıkarıldığı konuşuldu. Bu konu hakkında neler söylemek istersiniz ?
Atila TATAR:2019 yılı aralık ayında Çin’in Vuhan kentinde başlayan salgın sürecinin dalga dalga tüm dünyaya yayılması ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından 11/03/2020 tarihinde küresel salgın (pandemi) olarak ilan edilmesinden sonra, süreç her anlamda yeni bir boyuta evrilmiş oldu. Bu kapsamda ülkemizde de 17/03/2020 tarihinde başlayan salgına karşı bir dizi önlem alınmıştır. Temeli insan sağlığı amaçlı olmasına rağmen uluslar arası ve ulusal düzeyde alınan önlemlerin iş hayatına yönelik birçok olumsuz etkileri ortaya çıkmıştır. Seyahat kısıtlamaları, işyeri kapatmaları ve sokağa çıkma yasakları zaten uzun süredir ekonomik sorunlar yaşayan reel sektörü, iyice işin içinden çıkamaz hale getirmiştir. Hiçbir şekilde öngörülemeyen ve yakın tarihimizde örneği olmayan süreç birçok işyerinin kapanmasına dolayısıyla çalışanların da işten çıkarılmasına sebep olmuştur. Sürecin oluşturduğu yeni yaşam tarzından olumlu yönde etkilenen sektörler ve iş kolları içerisinde dahi, az sayıda olsa da bu durumu bahane ederek çalışanlarını işten çıkaran işverenler olmuştur. Çalışanların önceye dayalı kazanımları ile ilgili yasal hakları ve işçi alacaklarına ilişkin hakları talep edilebilir, yerine getirilmezse dava konusu yapılabilir durumdadır. Bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de salgının ekonomik hasarlarının azaltılması, iş hayatına etkilerinin telafi edilmesi ve çalışanların işsiz kalmaması için önlemler alınmıştır. Bu kapsamda nakit yardım, düşük faizli kredi vergi ve sigorta ödemelerinin ertelenmesi, kısa çalışma ödeneği şartlarının günün koşullarına uygun kolaylaştırılarak kapsamının genişletilmesi haklı fesih hükümleri ve istifa dışında işten çıkarmaların yasaklanması ve ücretsiz izne ayrılanlara devlet desteği kararları alınmış ve uygulanmıştır. Kısıtlamaların kaldırılması ve YENİ NORMAL ticari hayatın başlaması ile birlikte ticari hayatta toparlanma süreci başlamıştır. Ancak buna karşılık yaşanılan süreçte başta turizm ve ulaşım sektöründe faaliyet gösteren birçok işletme, büyük hasarlar almıştır.
Mert Can ERSOY: Bu anlamda alınması gereken önlemler nelerdir ?
Atila TATAR: Yasal düzenlemelere ve işten çıkarmaların yasak olmasına rağmen, bazı işyerleri ve işverenler gerçekte olmamasına rağmen haklı fesih ya da çalışan istifa etmiş gibi göstererek hukuka aykırı şekilde işten çıkarma işlemi yapmıştır. Bu işlemlere karşı çalışanlara işyerinin yasal koşulları uygun ise işe iade davası da dahil olmak üzere başta kıdem, ihbar tazminatı olmak üzere işçi alacaklarına ilişkin haklarını iş mahkemelerinde talep ve dava konusu yapabilirler. İlimizde de resmi ve özel kurumlar, şirketler işyerlerinde çalışanlar bu süreçten benzer şekilde etkilenmiş, iş akışındaki yavaşlama ve durma sonuçlarına bağlı olarak tamamı ya da bir kısım çalışanlar ölçeğinde kısa çalışma ödeneği ya da ücretsiz izin seçenekleri kullanılmıştır. Bunlar içerisinde özellikle ücretsiz izin seçeneğine ilişkin ödeneğin kısa çalışma ödeneğine göre daha düşük olması, kısa çalışma ödeneğinden her işyerinin yararlanamaması kamuoyunda tartışma konusu olmuş, özellikle ücretsiz izin uygulamalarında çalışan aleyhine haksız sonuçlar doğuran örnekler sıklıkla yaşanmıştır.
Mert Can ERSOY: İnsani olarak ne tür kazanılmış haklarımız var?
Atila TATAR: Yaşanılan süreçte gerek resmi kuruluşlar gerek biz hukukçular ve gerekse mali müşavirlerin katkılarıyla yazılı ve görsel basın aracılığıyla konunun ilgilileri bilgilendirilmiş, mevcut alınan kararlar ve sonrasındaki hakları ile ilgili bilinçlenmeleri sağlanmaya çalışılmış, kazanımları ile ilgili yapmaları gerekenler hususunda bilgilendirilmiştir. Ancak elbette bu bilgi ve bilinçlendirme süreci dışında kalan çalışan kesimin bulunması olasıdır.
Mert Can ERSOY: Eklemek istedikleriniz nelerdir?
Atila TATAR: Yaşanılan süreç, sadece fiziksel sağlığımızın korunması noktasında değil birey ve devletler olarak ekonomik sağlığımızın korunması noktasında da daha tedbirli ve güçlü olmamız gerektiğini en önemlisi bundan sonraki benzer süreçlere hazırlıklı ve öngörülü olmamız gerektiğini bize öğretmiş oldu.