Fındık sezonu bir yandan hummalı bir şekilde sürerken, bir yandan da üreticiden sanayiciye varıncaya kadar herkesin gözü yeni açıklanacak olan fındık fiyatlarına çevrildi. Gazetemiz editörü Şafak Deliçakar Altınordu ve Gülyalı İlçelerinde bu kez üreticinin nabzını tuttu. Deliçakar’ın fındık üreticileri ile gerçekleştirdiği röportaj ise şu şekilde kaydedildi:

Şafak DELİÇAKAR: 2016 yılı fındık sezonunuz hayırlı ve bereketli olsun. Bu sene fındığın az olduğu söyleniyor. Bu doğru mudur? Malum birkaç gün sonra yükseklerde de fındık hasat işlemine başlanacak. Bölgenizde ve genel de geçirdiğimiz talihsiz afetle birlikte rekoltenin daha da düştüğü ortaya çıktı. Masraflarınızı karşılayabilecek misiniz? Fındığı hemen pazara indirecek misiniz? Nasıl bir fiyat bekliyorsunuz?

Engin BÜLBÜL: Bir kere ben en sondan başlamak istiyorum. Fındık sezon başında en az 15.00 TL olmalı. Bakın Gülyalı ilçesinde fındık neredeyse yok gibi. Hiç bahçeye girmediğimiz yerler bile çoğunlukta. 4/1’in altında aldığımız mahsulümüz inanın masraflarımızı bile karşılamıyor. Ben ilk defa böyle kötü bir sezonla karşılaştım. Bizim parça parça yerlerimiz var mesela. 2-3 bahçeye hiç girmedik.

Çünkü işçilik parasını bile kurtarmıyor. Elimizde kalan az miktarda ki fındığımızı da borçlarımızı ödemek için satmak zorundayız. Bu yüzden iyi bir fiyat bekliyoruz. Borcumuz harcımız olmasa fındığı bekletebilirdik. Ancak 2 yıldır çektiğimiz ekonomik kriz nedeniyle mecburen elimizden çıkarmak zorundayız. Fındık 15.00 Lira’nın altında olursa üretici inanın çok perişan olur.

Ali KESKİN: Bende de bu sene fındık çok az. Bekletme şansım yok, çünkü çocuklarımın borçları ve torunlarımın eğitim masrafları yüzünden satmak durumundayım. Benimde fiyat beklentim 15.00 Lira’nın altında olmamasıdır. Bakın Gülyalı bu sene fındıktan umduğunu bulamadı. Ben diğer ilçelerde ki eş dost akrabalardan aldığım haberlerde de hemen hemen Ordu’nun genelinde fındığın çok az olduğu söyleniyor.

Çoğu yerde bahçeye bile girmeye gerek kalmıyor. Bu yüzden üreticinin bu kavurucu sıcaklarda ki alın terinin karşılığını vermeleri gerekir. Ben yarım asırdan fazla üreticilik yapıyorum, böyle bir kıtlık görmedim. Düğünlerdi, cenazelerdi, afetlerdi derken belimiz iyice büküldü. İnşallah fiyattan da belimizi bükmezler.

Ahmet ÖZTÜRK: Öceli mahallesi, Altınordu ilçemizin en geniş havzalarından birisi. Zaten Altınordu’da da Bayadı ve Teyneli’den sonra 3. Sırada yer almaktadır. Bu üç büyük havzada fındık yok gibi. Masraf ve borçlarımızla kaldık baş başa. Allah sonumuzu inşallah hayırlı eder. Eğer iyi bir fiyat vermezlerse millet perişan olur. Burada en büyük görev yine bana göre hükümete düşüyor. Hükümet fırsatçılara fırsat verdirmez ise üretici de elinde ki fındığı ile bir barça da olsa bazı zaruri ihtiyaçlarını karşılayabilir.

Geride bıraktığımız kötü günleri bir kenara bırakırsak önümüzde ki aylarda da sıkıntılarımızın devam edeceği aşikardır. Biz köyde yaşayan insanlarız. Ömrümüz bahçede geçiyor. Bir yıl boyunca ne yiyip ne içeceğiz? Bahçelemesi, beli, biçmesi, tırpanı, gübresi, ilacı derken dünyanın masrafı çıkıyor. Bugün bir adam yevmiyesi 100.00 Lira’dan aşağı düşmüyor. Gel de şimdi bahçene bakma bakalım.

Evlatlarımın borçları harçları var. Hepsi çocuk okutuyor. Maaşları çocukların eğitim masraflarına bile yetmiyor. Bu yüzden üreticiye hak ettiği değeri ve fiyatı vermelerini bekliyorum. Fındık bizim elimiz, ayağımız. Olmazsa olmazımız. Çocuklarımın ihtiyacına göre fiyatı yakaladığımda götürüp satacağım. Fiyatın 15.00 Lira’nın altında olmamasını bekliyorum. İnşallah beklediğimiz fiyatı açıklarlar.

Uğur ÖKSÜZ: Sayın Deliçakar, inanın bu sene mahsülün 7/1’ini ancak alabildik. Esnafız sonuçta, borç yükü altında ne yapacağız bilemiyorum. Çeklerimiz, senetlerimiz, banka kredilerimiz derken bu fındık hangi derdimize deva olacak. Burada herkes insaflı düşünmek ve davranmak zorundadır. Bakın fındığın masrafı ve eziyeti zaten ortada. Rekoltede beklentilerin zaten son afetle birlikte çok altına düştü. İyi bir fiyat bekliyoruz.

Bu sene TMO’nun ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin de fındık almaya yetkilendirildiğini yine sizin gazeteniz vasıtasıyla okumuştum. Ancak bu iki kurumdan da hala ses soluk çıkmadı. Maalesef ben iyi bir fiyat hangi taraf verirse götürüp satacağım. Malum önümüz kış ve kış şartları da ne olacağı belli değil. Bu sene ihracatçısından tüccarına, üreticisinden manavına kadar herkes ortak bir akılda hareket ederek, kimsenin de zarar etmeyeceği bir şekilde fiyat belirlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Şu anda ki beklentim ise 15-16 Lira olabilir diyorum.