Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 11:52 ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLER İFTARDA BULUŞTU
- 17:34 ŞEHİT AİLELERİ BU BAYRAMDA DA YALNIZ BIRAKILMADI
- 15:27 ŞEHİTLERİMİZ DUALARLA YAD EDİLDİ
- 16:25 AK PARTİ’NİN OYU ARTTI!
- 16:24 YILMAZ: TOPLU SÖZLEŞME KANUNU REVİZE EDİLMELİ!
- 16:24 “İSLAM ÂLEMİNİN BAYRAMINI TEBRİK EDİYORUM”
- 16:23 “RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN”
- 15:32 URALOĞLU: TEDBİRLERİMİZİ ALDIK
- 15:04 “BİZ SADECE MİLLETİN YARDIM ELİYİZ”
- 13:48 CHP’Lİ GÜRSOY’DAN BAYRAM MESAJI
- 13:47 MHP’DEN RAMAZAN BAYRAMI KUTLAMALARI
- 13:46 “BAYRAMDA DİYABETLİ HASTALAR İÇİN BESLENME ÖNERİLERİ”
- 11:57 2.AMATÖRDE 27 GOL ATILDI
- 11:57 ÜNYE GÜCÜ FK KUPASINI ALDI
- 11:57 EYÜPSPOR SÜPER LİG BİLETİ KESTİ
HAMİT EKİZ’İN DÜNYASI…

Gençlerin paradan daha çok icraatlarına bakmaları gerektiğine dikkat çeken müzisyen Hamit Ekiz, gençlere bazı tavsiyelerde bulundu.
“Neyseniz o olun…”
Gençlerin, insanların taklitten uzak, neyse o olmaları gerektiğine değinen müzisyen Hamit Ekiz, ”Müzik dünyasının ihtiyar delikanlısıyım. 36 yıldır müzisyenlik yapıyorum. 73 yılında İstanbul’da doğdum. Liseyi burada okudum. Ticaret Lisesini bitirdim. Daha sonra, 96 yılında konservatuar açıldı. Oraya yazıldım. 97 yılında işe girdim. O zaman enstrüman çalan azdı. Şimdi ise yok yok” dedi.
Elimizi attığımız her yerde müzisyen var diyen Ekiz, sözlerine şöyle devam etti; Eskiler daha çok bilir. Müzisyeni ararken, iyi ya da kötü olmasına bakılmıyordu. İşimiz görülsün denirdi. Ama iyi kötüye bakarken, kötüsü bile iyiden daha iyi idi. Şimdiki camiada şöyle bir şey var. Biz onlara göre ihtiyar olduk.
En önce onlar, bizim seviyemize gelmeleri için onların kırk fırın ekmek yemeleri lazım. Neden? Müzisyen kabiliyetli ve profesyonel olabilir ama karakter ve tecrübe çok daha önemlidir. Program var dediğimiz zaman, delikanlının dediği şey, “Ne kadar alacağız ?” sorusudur. En önce sen icraatını yap, ondan sonra parana bak” diye konuştu.
Ben bugünlere, tırnaklarımla kazıya kazıya geldim diyerek sözlerini sürdüren Ekiz; “Bu meslekte unutamadığım anım çok. Düğüne gittik. Murat diye piyanist bir arkadaşım var. Orkestra kurduk. Canlı bir ekiple harman düğününe gittik. O ara yemek arası verildi.
Yukarıda oturup sohbet ederken, Murat’ın kulağının yanında bir şey gidip geliyor. Kulağına eliyle götürüp getirirken bir yakaladı, “Şimdi gördün mü nasıl yakaladım seni” dedi. Elini bir açtı sarıcalı. Sarıcalı deyip elini salladı. Tesadüf, kafası ile kuyruğu birbirine girmiş. İkiye bölünmüş hayvan. Elini sokmamış. Böyle bir anım var arkadaşımla. Gençlere ise şöyle bir mesajım var. Boynuzun kulağı geçmesi için, tecrübe gerekiyor. Kademe kademe yetişmeleri lazım.
Sabırlı olmalılar. Herkesin kendi dünyasını yansıtması lazım. Taklitten uzak olmalılar. İsterim ki, gençler en önce parayı değil, icraat yapsınlar. Benimle daha düne kadar rakı içen insanlar, şimdi doksan dokuzluk tespihle geziyor. Özün ne ise o olacak. Dönemi oynamamak gerekir. Neysem oyum” diye de konuştu. (Haber: Mert Can ERSOY)