Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 13:30 TÜRK FINDIĞI HİNDİSTAN’DA
- 13:21 VALİ EROL, ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERLE İFTAR YEMEĞİNDE BULUŞTU
- 11:47 ÜNYE 57’DE 4 TRANSFER
- 11:46 HALI SAHA HEYECANI YAŞANACAK
- 11:46 52 ORDU İPİN UCUNU ELİNE GEÇİRDİ
- 11:47 AKKUŞ’DA ADRES DEĞİŞMEDİ
- 14:40 “BU KUTLU YOLDA BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ”
- 14:35 “EMANETİNİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
- 14:06 ARAÇ SAYISI 200 BİNE DAYANDI
- 14:04 GÜBRELEMEYİ İHMAL ETMEYİN!
- 13:11 “GELECEĞİMİZİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
- 13:02 ORDU TURİZMİNE KAZANDIRILACAK
- 12:57 MAHALLELER OTOPARKA KAVUŞUYOR
- 11:54 “TÜKETİCİ ÜRETİM AŞAMASINDA KORUNMALI”
- 11:51 GÜLER, ÜNİVERSİTELİLERLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ
İNCEDERE; “EĞİTİMDE EŞİTSİZLİKLER ARTARAK SÜRÜYOR!”

Eğitim Sen Ordu Şubesi Başkanı Ahmet İncedere, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılı değerlendirmesinde bulundu. İncedere, karne heyecanının yaşandığı son günde eğitimde çelişkiler ve eşitsizliklerin arttığına dikkat çekti.
İncedere sendika binasında yaptığı basın açıklamasında; “Eğitim sisteminin yıllardır çözüm bekleyen en temel sorunları, 2015-2016 eğitim-öğretim yılında azalmak bir yana daha da artmış, eğitimde yaşanan çelişki ve eşitsizlikler giderek derinleşmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın çözüm üretmekten çok, yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamaları nedeniyle eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler bu eğitim öğretim yılında da ciddi anlamda mağdur edilmiştir.
AKP hükümeti, eğitim sistemini piyasa ilişkileri içine çekmek noktasında, geride bırakmakta olduğumuz eğitim öğretim yılında çok daha somut ve sonuç alıcı adımlar atmaya başlamıştır. Dört yıldır uygulanan ve eğitim sistemini çökme noktasına getiren 4+4+4 dayatmasındaki başarısızlık, MEB’i yeniden sistem değişikliği arayışına itmiştir. Eğitim politikaları belirlenirken asli bileşenler olan öğretmenler, öğrenciler, veliler ve sendikaların önerilerine yıllardır ısrarla kulak tıkayanların, kamusal eğitimi tasfiye etmek amacıyla yeni sistem önerilerini yandaş medya üzerinden tartışmaya açması dikkat çekicidir” dedi.
Ordu’da bazı okullarda öğretmenlere karşı haksız kararlar alındığını da iddia eden İncedere şöyle devam etti; “İlimizde bazı Okul Müdürleri hiçbir gerekçe yokken öğretmen arkadaşlarımızla ilgili İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayet dilekçesi verilmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise Okul Müdürlerinden muakik ataması yaparak soruşturma açmaktadır. Soruşturma sonucunda da arkadaşlarımız sürgün edilmektedir. Atanan muakikler siyasi iktidar tarafından atandıkları için demokratik davranmamaktadır. Verilen cezalar taraflı ve yanlı yapılmaktadır. Oysa bu tür soruşturmaların İl Milli Eğitim Müdürlüğü Müfettişleri tarafından yapılması gerekmektedir.
2015-2016 eğitim öğretim yılı, özellikle eğitimde 4+4+4 düzenlemesinin ilk sonuçlarının ortaya çıkması açısından önemlidir. MEB’in resmi istatistiklerine de yansıyan bilgiler, kamusal eğitimi tasfiye etmek amacıyla eğitimde yaşanan ticarileşme ve özelleştirme uygulamalarının yoğunlaştığını ortaya koyarken, eğitim sisteminin siyasi iktidar ve MEB işbirliği ile hızla uçuruma doğru sürüklediğini göstermektedir” diye konuştu.
Eğitim Sen’in ve bilim insanlarının başından itibaren sürdürdüğü bütün eleştiri ve itirazlara rağmen hayata geçirilen fakat büyük bir fiyaskoyla sonuçlanan eğitimde 4+4+4 dayatmasının asıl amacının eğitim sistemini “piyasa” ve “inanç istismarı” üzerinden dönüştürmek olduğu kısa süre içinde anlaşılmış bulunmaktadır diyen İncedere daha sonra şunları kaydetti; “4+4+4 düzenlemesinin uygulandığı son dört yıla ilişkin resmi verilere bakıldığında, eğitimde yaşanan ticarileştirme ve dinselleştirme uygulamalarının nasıl iç içe geçmiş bir şekilde hayata geçirildiği, öğrenci ve öğretmenlerin nasıl bir cenderenin içine sıkıştırıldığı görülmektedir.
Türkiye’de yıllardır eğitim sisteminde yaşanan dinselleşmenin önemli bir ayağını oluşturan, dini vakıflar ve kuruluşlar aracılığı ile eğitim adı altında yapılan faaliyetlerin çocuklara yönelik acı ve çirkin sonuçları ülkenin pek çok yerinde birer birer ortaya çıkmaya başlamıştır. Karaman’da Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği’ne (KAİMDER) yakın kişilerin kiraladığı evlerde kalan 9 ve 10 yaşlarındaki 45 erkek öğrencinin üç yıl boyunca etüt öğretmeni tarafından cinsel istismara maruz kaldığı ortaya çıkmıştır. Yıllardır siyasi iktidarın desteği ile hareket eden Ensar Vakfı bünyesinde yaşanan bu üzücü olayın üzerini örtmek için yoğun çaba harcanmasına rağmen, ailelerin şikâyeti üzerine olayın korkunç boyutları ortaya çıkmıştır. Söz konusu istismarların sadece Karaman ile sınırlı olmadığı, ülke çapında yaşanan yaygın bir uygulama olduğu görülmüştür.
“LAİK EĞİTİMİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK TEHDİT MEB VE POLİTİKALARIDIR”
Türkiye’de uzunca bir süredir başta eğitim sistemi olmak üzere, toplumsal yaşamın bütün alanları, okullar, diğer eğitim kurumları ve üniversiteleri de kapsayan bir şekilde siyasi iktidarın hedefleri doğrultusunda yeniden düzenlenmektedir. Eğitim ve toplumsal yaşamın bütün alanlarını dini kural ve referanslara göre biçimlendirmek isteyen merkezi ve yerel iktidar güçleri, attıkları her adımda laik-bilimsel eğitime ve laik yaşam tarzına karşı resmen meydan okumaktadır.
Türkiye’deki bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları nedeniyle gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, bireylerin inançlarını, kimliklerini ve kültürlerini hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşaması mümkün değildir.
Laik eğitimde öğretim programları, MEB’in yapmak istediği gibi dini kural ve referanslara göre değil, bilimsel bilgiler üzerine kurulmak zorundadır.
Yönetici atamalarında yandaş Okul Müdürleri atamasından vazgeçilmelidir. Eğitim Öğretimin tüm kademelerinde ötekileştirmelere son verilmelidir.” (Haber Merkezi)