Bugün on bir ayın sultanı ramazanı şerifin ilk günü. İnşallah rabbim  bir keder  vermezse siz değerli okurlarımızla birlikte olacağım.  Ramazan-ı Şerif ayındaki ilk konumuz insanlığın yaratılışındaki  ana gayeyi bilmek, bulmak ve hayatının gidişatını ona göre düzenlemek olacaktır.

Şöyle bir düşünürsek yeryüzünde en aciz yaratılmış olan insanın bile gayesiz,  amaçsız bir şeyler yaptığını göremezsiniz. Örneğin bir iğne yapılırken bile mutlaka bir amaca yönelik davranan insanoğlu, nafakasını ve tüm ihtiyacını  karşılayan,bir beklentisi olmaksızın bizleri rızıklandıran Allah’ın varlığını bildiği halde,  yaratılmışlar içersinde acizliğinin farkına varmadan yaşanılan hayatlarının kendilerine bir şeyler kazandırmadığını, dünyaya ait ihtiras ve hırslarının sonunun olmadığının  hikayelerini çevremizdeki insanlardan  duymuşuzdur.

         Kainatta ki her şey insanlığın hizmetine sunulduğu halde insanoğlu bir vazifeyle görevlendirilmiş olmasın. Öyleyse insanlık Allah’ın kendisine bahşettiği akil nimeti sayesinde  yalnız başına kaldığı zaman kendi kendine şu soruları sormalıdır.    

         “Ben kimim; nerden ve niçin geldim, nereye gideceğim?“ Sorusunu aklıselim kimseler kendilerine sorarak dünyadaki yaratılış gaye ve amaçlarını yakalamış olurlar.21.yüzyılı yaşadığımız dünyamızda ataları müslüman, dedeleri müslüman ve yedi ceddi Müslüman olan bir milletin çocukları ve torunları olarak sorumluluklarımız bir kat daha artmaktadır. İşte aklı başında olan kimseler bu soruların cevabını Kur’an-ı Kerim’de acık ve net olarak bulmaktadırlar. Ayet-i Kerimede; “Sizi boşuna mı yarattık ve sonunda bize döndürülemeyeceğinizi mi sandınız?....” (1)  ifadesi yaratılıştaki gerçeği biz mü’minlere göstermektedir.

         Yaratılışımızdaki gayeye ulaşan mü’minler yaşadıkları toplumlarda sosyal çevresiyle barışık mahallesinde, köyünde,şehrinde herkesim tarafından sevilen sayılan saygı duyulan,  akil adamdır sözünün aynası olmuş mü’minler en üst düzeyde hürmet ve saygı görmüşlerdir.

Hz. peygamber(s.a.v.): “Ahirette insan şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe Allah’ın huzurundan ayrılamaz ;ömrünü nerede tükettiğinden, gençliğini ne şekilde yıprattığından,malını (servetini) nereden kazandığından ve nerelere harcadığından, bildikleriyle amel edip etmediğinden.”(Tirmizi,Kıyamet”1) Görüyoruz ki Kur’an ve Sünnete baktığımızda kişi bir gayeye matuf yaratılmıştır.Aklı selim hiçbir Müslüman inkar içersinde olmamalıdır.   Eşimize, çocuklarımıza, torunlarımıza örnek birer ebeveynler olarak hayatımızı sürdürmeliyiz.  

Kolaylıklarla dolu dinimizin  Müslümanlara sunduğu imkanları zorlaştırarak işin içinden çıkılmaz hale getirmemeliyiz,mutlaka doğru bilgiyi doğru insanlardan öğrenmeliyiz.

Şükrünü eda etmekten aciz kaldığımız ramazan günlerini oruçlarla ,iftarlarla  teravih namazlarıyla ,ailecek kalkacağımız sahurlarla, ibadetlerimizle gönül birliği inşa edelim.

Kardeşlik ruhu ve bilinci içerisinde, hoş görüyü esirgemeden Haydin ilk iftarda orucumuzu açmaya…

ÖZLÜ SÖZ: Üç şeyi az yapın, bir şeyi çok: Az yiyin, az konuşun,az uyuyun.Çok düşünün.(Mevlana) (Haber Merkezi)