Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 14:40 “BU KUTLU YOLDA BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ”
- 14:35 “EMANETİNİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
- 14:06 ARAÇ SAYISI 200 BİNE DAYANDI
- 14:04 GÜBRELEMEYİ İHMAL ETMEYİN!
- 13:11 “GELECEĞİMİZİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
- 13:02 ORDU TURİZMİNE KAZANDIRILACAK
- 12:57 MAHALLELER OTOPARKA KAVUŞUYOR
- 11:54 “TÜKETİCİ ÜRETİM AŞAMASINDA KORUNMALI”
- 11:51 GÜLER, ÜNİVERSİTELİLERLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ
- 11:50 GAR VE İSTASYONLARDA ÜCRETSİZ Wİ-Fİ
- 11:39 “AMACIMIZ, KONFORLU BİR ULAŞIM AĞI SUNMAK”
- 11:24 ORYANTİRİNG HEYECANI ORDU’DA BAŞLIYOR
- 11:12 KADIN SPOR DİBİ MESKEN TUTTU
- 11:12 FB,23. SIRAYA YÜKSELDİ
- 11:11 2.AMATÖRDE 20 GOL ATILDI
KOÇ; ''ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRMEKTEN BIKTIK!''

TEÇ-SEN (Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası)Ordu Şubesi, İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eğitim çalışanlarının sorunları ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
TEÇ SEN Ordu Şubesi Başkanı Nihat Koç; ''24 Haziran seçimleri öncesi Milli Eğitim Bakanlığı'nda kamuda görev yapan genel idari hizmetler, yardımcı hizmetler, teknik hizmetler sınıfında görev yapan eğitim ve kamu çalışanlarının ortak taleplerini iktidara talip olan aday ve siyasi partilere hatırlatmak. Vaatlerde dahi üvey evlat durumuna düşmüş 1 milyon kamu çalışanın ortak sesi olmak adına 81 İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde aynı anda basın açıklamaları yapıyoruz'' dedi.
Başkan Nihat Koç, burada yaptığı açıklamada; ''24 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine çok kısa bir süre kaldı. Bu süreçte iktidar ve iktidara aday Siyasi Partiler ve Cumhur Başkanı adayları seçilmeleri halinde yerine getirecekleri taahhüt ve projelerini kamuoyuyla paylaşmaya başlamışlardır. Eğitim çalışanları ve sendika olarak bu süreci yakinen geleceğe dönük olarak açıklanan vaatlerde 2 buçuk milyon memurun tamamını ilgilendiren ortak konularda bir tane düzenleme veya iyileştirme dahi olmadığı görülmektedir.
Seçim sürecinin başladığı günden bugüne kadar, Emekli 12 milyon vatandaşımız bayram ikramiyesi ile sevindirilmiş 2 buçuk milyon memur buruk kalmıştır. Öğretmen, polis, hemşire ve din görevlisi 1 buçuk milyon kamu çalışanına 3600 Ek Gösterge verileceği müjdesinde bile, geriye kalan bir milyon devlet memuru, üvey evlat gibi görülmüş kapsamın dışında bırakılmıştır. 3600 Ek Gösterge verileceği açıklanan yaklaşık Bir Buçuk Milyon Öğretmen, Polis, Hemşire ve Din görevlisinin emekli maaşlarında 433 lira ile 641 lira arasında, emekli ikramiyesinde ise 17-19 bin lira arasında bir iyileşme olacaktır.
Bu düzenlemenin hayata geçmesiyle çalışırken alınan ücret ile emeklilik aylığı arasında fark düşürülmüş olacak ve emekliliği gelmiş ama düşen ücretler nedeniyle emekli olamayan kamu çalışanları gönül rahatlığıyla emekliliğe ayrılabilecektir. Peki, geriye kalan 1 milyon memur ne olacak” diye konuştu.
Bu haliyle boynu bükük bir şekilde sabredebildiği yere kadar çalışmaya mahkum olacaktır diyen Koç; “İlan edilen 3600 Ek gösterge artışının kapsamı, bu haliyle memurlar arasında adaletten uzak, ayrımcı bir tutum olacaktır. Kamuda ücret adaletini sağlayacak, memurlar arasında oluşan üvey evlat muamelesine son verecek, kurumsal güveni yeniden tesis edecek taleplerimiz ise şunlardır; Ek Gösterge artışı sadece bazı unvanlar ile sınırlı tutulmamalı, 657 tabi personelin tümüne, Eğitim durumlarına göre verilmelidir. Çünkü Ek ödeme artışı sadece bazı unvanlara yapılırsa emekli maaşları arasında farklılıklar orantısız bir şekilde açılacaktır. 3600 Ek Göstergeye kavuşan personellerden emekliliği gelmiş olanlar daha rahat emekli olabilecek ve yerlerine yeni istihdam yaratılabilecek bir alan oluşacaktır. Bu artış aynı zamanda Kamuda Emekli sayısını artırarak, gençler için yeni istihdam alanları açılmasını da sağlayacaktır.
Buna göre; ilkokul ve Ortaokul Mezunlarına 2000, Lise ve Dengi Okul mezunlarına 2200, Ön Lisans Mezunlarına 3000 ve Üniversite Mezunlarına 3600 Ek Gösterge verilmesiyle Kamuda görev yapan tüm Memurların ek gösterge artışları sağlanmış olacak, böylece ek gösterge artışından tüm memurlar eşit ve adil bir şekilde faydalanmış olacaklardır.
Yine Emeklilerimize verilen Bayram ikramiyesi, toplumun neredeyse her kesimini memnun etmiştir. Ama Çalışanlarımız bu konuda bayram edememiş buruk kalmıştır. Emekli Vatandaşlarımıza yaşatılan çifte bayramın bu bayramdan başlayarak memurlara da yaşatılmasını istiyoruz. Eğitim Çalışanları olarak biz, Ülkemizin Ekonomik ve Sosyal yapısını ihtiva eden kurumların tümünün adil ve hesap verebilir bir yapıya kavuşmasını istiyoruz.
Adalet eğer Mülkün Temeli ise bugün ki haliyle ve her türlü denetimden ve Adaletten uzak sözlü sınav uygulamasının kamunun tümünden arındırılmasını istiyoruz. Kamuda yapılan görevde yükselme sınavlarında ve ilk atamalarda sözlü sınav uygulamaları sona erdirilmelidir. Ülkemizde sözlü sınavın ne demek olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Sözlü sınav demek bize göre torpil demektir. Bu uygulama ve sonuçları kamuoyu vicdanında da derin yaralar açmaktadır. Kamuda ehliyet ve liyakati ölçmenin yolu eğer istenirse çok basittir.
Bunun için yazılı sınav puanları ve güvenlik soruşturması yeterlidir. Sözlü sınav sadece temsil kabiliyeti isteyen unvanlarda gerektiğinde uygulanmalıdır. Sınavın yapılış şekli de kayıt altında, ölçülebilir ve adil bir şekilde kurgulanmalıdır. Kamuda liyakati ancak bu şekilde yeniden tesis edebiliriz. Her Eğitim Öğretim Yılı başında Öğretmen arkadaşlarımıza 657 Sayılı Kanunun Ek-32. Maddesi gereği "Eğitim Öğretime Hazırlık Ödeneği" ödenmektedir” şeklinde konuştu.
Koç, daha sonra şunları kaydetti; “MEB Merkez ve Taşra teşkilatlarında 1 milyondan fazla personel görev yapmaktadır. Eğitim öğretime hazırlık ödeneği 930 bin personele verilirken 75 bin kişiye hak görülmemektedir. Bu durum kurum içinde aynı amaca hizmet eden eğitim çalışanları arasında ayrımcılık hissi uyandırmaktadır. Yine 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun Ek 1. maddesi kapsamında Kamu İdarelerinde istihdam edilen personel ile 2828 sayılı sosyal hizmetler kanunu çerçevesinde istihdam edilen personele öğrenim durumu itibariyle elde ettiklere unvanlara atanma hakkı verildi.
Bu hakkı elde eden personelimiz adına bu durum mutluluk vericidir. Yerinde bir düzenleme olmuştur. Ancak bu durum aynı haktan faydalanmak isteyen engelli personel ve yardımcı hizmetler sınıfında ki personel açısından da emsal oluşturmuştur. Artık bu konuda Engelli Personel ve Yardımcı Hizmetler sınıfında görev yapan personellerinde beklentilerin karşılanması iyice zaruri hale gelmiştir. Bu konuda tüm personeli de kapsayacak yeni bir düzenleme yapılması kaçınılmaz olmuştur. Kamuda görev yapan memurların öğrenimlerine uygun kadrolara atanması, kamu personelinin performansını ve kamunun hizmet kalitesini de olumlu yönde etkileyecektir.
Bu itibarla "bir defaya mahsus tüm kamu çalışanlarına, öğrenim durumu itibariyle elde ettikleri kadrolara atanma" hakkı verilmesi yerinde ve kapsayıcı bir düzenleme olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığında genel idari, Teknik ve Yardımcı Hizmetler sınıflarında görev yapan Eğitim Çalışanlarının gerek personel eksikliğinden, gerek ikili eğitim yapılmasından, gerekse aşırı iş yükünden dolayı çalışma saatleri, diğer kurumlarda aynı kadroda görev yapan kamu çalışanlarına nazaran değişiklik göstermektedir.
Kanun gereği haftalık çalışma saati 40 saat olarak belirlenmiş olmasına rağmen, eğitim çalışanlarının çalışma saatleri, günlük 10-12 saate, haftalık 50-60 saate ulaşmaktadır. Ve Arada oluşan fazla çalışma karşılığı hiçbir ücret ödenmemektedir. Uluslararası çalışma Hukukuna göre fazla mesailerin ücret yoluyla karşılanması esas olmasına rağmen ülkemizde eğitim çalışanları yaptıkları fazla çalışma karşılığında ücret alamamaktadır. Devlet Memurları fazla mesai ücreti 2018 yılı için, saat başı 1,97 liradır. Eğitim Çalışanlarının fazla mesaileri karşılığında bu komik rakam bile onlara çok görülmektedir. Bu itibarla; Eğitim Çalışanlarının yaptıkları fazla çalışma karşılığı ücretleri hafta içi saat başı 17 lira, hafta sonu ise iki katı olarak ödenmeli, kamudaki angaryaya son verilmelidir.”