Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 14:40 “BU KUTLU YOLDA BİRLİKTE YÜRÜYECEĞİZ”
- 14:35 “EMANETİNİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ”
- 14:06 ARAÇ SAYISI 200 BİNE DAYANDI
- 14:04 GÜBRELEMEYİ İHMAL ETMEYİN!
- 13:11 “GELECEĞİMİZİ HEP BİRLİKTE İNŞA EDECEĞİZ”
- 13:02 ORDU TURİZMİNE KAZANDIRILACAK
- 12:57 MAHALLELER OTOPARKA KAVUŞUYOR
- 11:54 “TÜKETİCİ ÜRETİM AŞAMASINDA KORUNMALI”
- 11:51 GÜLER, ÜNİVERSİTELİLERLE İFTARDA BİR ARAYA GELDİ
- 11:50 GAR VE İSTASYONLARDA ÜCRETSİZ Wİ-Fİ
- 11:39 “AMACIMIZ, KONFORLU BİR ULAŞIM AĞI SUNMAK”
- 11:24 ORYANTİRİNG HEYECANI ORDU’DA BAŞLIYOR
- 11:12 KADIN SPOR DİBİ MESKEN TUTTU
- 11:12 FB,23. SIRAYA YÜKSELDİ
- 11:11 2.AMATÖRDE 20 GOL ATILDI
“SANDIĞA ŞAİBE DÜŞERSE, DEMOKRASİYE ŞAİBE DÜŞER”

Ordu Barosu tarafından düzenlenen 14. Karadeniz Baro Başkanları Toplantısı'nın sonuç bildirisi açıklandı. Ordu Barosunun ev sahipliğinde gerçekleştirilen, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu ile 21 ilin baro başkanlarının katıldığı toplantının 6 maddelik sonuç bildirisi yayımlandı.
Bildiride erken seçimin demokratik teamüllere uygun, güvenliğinin sağlandığı, tarafsız ve eşit sonuçlanması için tüm kurumların olduğu kadar baro ve mensubu avukatların da her türlü katkıyı vermeye hazır oldukları belirtildi.
Bildiride ayrıca; "Bu bağlamda yargısal faaliyet yürüten il ve ilçe seçim kurullarında gözlemci sıfatı da dahil olmak üzere görev almaya hazırız. Kaldı ki savunma makamını temsil eden avukatların yargısal faaliyette bulunan bu kurullarda bulunmasının bir gereklilik olduğu da açıktır" denildi.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimini takiben ilan edilen, darbe girişimi ve terörle sınırlı olması gereken OHAL yönetim biçiminin olağan yönetim biçimine dönüşmesinden kaygı duyulduğuna dikkat çekilen bildiride, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"OHAL'i takiben KHK yoluyla yapılan düzenlemelerin kalıcı olmasının hak ihlallerini artırdığı ve hak arama özgürlüğünün kısıtlanmasına sebebiyet verdiği, hukuk güvenliği, adil yargılanma hakkı ve adalete erişim konusunda ciddi engeller oluşturduğu kamuoyunun bilgisindedir. OHAL İnceleme Komisyonu'na on binlerce kişinin hak ihlali iddiası ile başvurduğu, komisyonun yapısının bu büyük başvuru grubunun taleplerini karşılayabilecek sayısal niteliği taşımadığı ve bu hali ile komisyonun kendisinden beklenen işlevi gerçekleştiremediği ve etkisiz kaldığı aşikardır."
Bildiride, toplantıya katılan baro başkanlarının, TBB tarafından barolarla uygulanmasına karar verilen uzlaşmaya ilişkin, Avukatlık Kanunu'nun 35/A maddesine işlerlik kazandırılarak yargısal sürecin daha ekonomik ve hızlı yürütülebileceği ve bu uygulamanın ısrarla sürdürülmesi konusunda mutabık olduğu vurgulandı.
Avukatlık mesleğine her yıl on bine yakın hukuk fakültesi mezununun katılmak üzere staj başvurusu yaptığına işaret edilen bildiride, şu ifadeler kullanıldı:
"Hukuk eğitimi veren fakültelerin sayısının çokluğu, bu çokluğun hukuk eğitiminin nitelik ve nicelik olarak kalitesini düşürdüğü görülmekle, hukuk eğitimi veren fakültelerin ivedilikle akademik kalitelerinin sorgulanarak, staja başlangıçta ve mesleğe kabulde sınavın uygulamaya konulmasının bir zorunluk olduğunu beyan ederler. Yargının en önemli bileşenlerinden olan hakimlik ve savcılık mesleğine kabulde avukatlık görevini yürüten nitelikli meslektaşlarımızın seçilmesi kadar, sınavların adil ve objektif olarak yapılması da bir başkaca önemli talebimizdir."
Öte yandan toplantıya katılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, "Çok az vakit var ama hem meslektaşlarımıza hem de vatandaşlarımıza açık sandık güvenliği eğitimini çok kısa sürede planlayacağız. Çünkü sandığa şaibe düşerse demokrasiye şaibe düşer" dedi.
Seçim güvenliği için tüm vatandaşların tatmin edilmesini talep ettiklerini aktaran Feyzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuda Türkiye Barolar Birliğine ve barolara bir görev verilecek olursa biz hazırız. Eminim meslektaşlarımız da tüm siyasi partilere sandık güvenliği konusunda görev sunmaya, hizmet vermeye hazırdır. Türkiye Barolar Birliği olarak biz sandık güvenliği noktasında meslektaşlarımıza zaten hep düzenli eğitimlerimizi verdik. Yine vermeyi planlıyoruz."
Vatandaşlardan, seçime, cumhurbaşkanı adayı veya milletvekili adayı olarak girecek herkesten Türkiye'de kuvvetler ayrılığını tartışmasız şekilde talep etmelerini isteyen Feyzioğlu, "Çünkü yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrılması, bir demokrasinin vazgeçilmez koşuludur. Bu çerçevede şunu bilmenizi istiyorum; Türkiye'nin on binlerce namuslu, güvenilir, fedakar, çalışkan avukatı, hakimi ve savcısı vardır. Adalet mülkün, yani ülkenin temelidir ve bu ülkede bu fedakar, namuslu, çalışkan avukat, hakim ve savcıların çalışmalarıyla ayakta durmaktadır." ifadelerini kullandı.
Sisteme dair sorun olduğunu öne süren Feyzioğlu, "Çünkü kişilerin cesareti, fedakarlığı, sistemdeki sorunların giderilmesine yetmemektedir. Sistem, siyasi iktidarın, HSK'nin oluşumuna doğrudan müdahale etmesine maalesef açıktır. HSK'nin bu siyasi iktidarın takdirine bağlı olarak oluşması, avukatlar, hakimler, savcılar yargılamalarda en doğrusunu da yapsalar, vatandaşlarımızın yargılamalar üzerinden kutuplaşmasına sebebiyet vermektedir. Yargı üzerinden kutuplaşma sürdürülebilir değildir." diye konuştu.
Sürecin birleştirici olmasını dileyen Feyzioğlu, siyasetçilerin birbirlerine yönelik, insanları kutuplaştırıcı ve düşmanlaştırıcı söylemlerine tahammüllerinin olmadığını söyledi.