Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?
- 12:47 ŞANLITÜRK: NEVRUZ, TÜRK’ÜN BAHAR BAYRAMIDIR!
- 12:47 ORDU YAT VE DENİZ SPOR KULÜBÜ BAŞKANINI SEÇTİ
- 11:48 “GRİP ZATÜRREYE DÖNÜŞÜRSE HAYATİ RİSK OLUŞTURABİLİR”
- 11:45 SARAYCIK’TA IŞIL IŞIL OLDU
- 11:42 GENÇLERE YENİ SİSTEMİ ANLATACAK
- 11:30 2024 YILI İŞSİZLİK RAKAMLARI AÇIKLANDI!
- 11:24 RAMAZAN ETKİNLİKLERİ SÜRÜYOR
- 11:17 OBB İLE ODÜ ARASINDA 'ANNE ÜNİVERSİTESİ’ PROTOKOLÜ
- 11:14 TÜRKİYE’NİN FİBER OPTİK AĞI, GENİŞLİYOR
- 10:44 SPOR DALI EĞİTİMİ PROJESİ DEVAM EDİYOR
- 10:42 ORDU 67’DE SESSİZLİK HAKİM
- 10:41 SÜPER LİG’DE YAPRAK DÖKÜMÜ
- 10:40 KRALLIK YARIŞINDA KIYASIYE ÇEKİŞME
- 10:40 BÜKÜLMEYEN BİLEKLER ŞAMPİYON OLDU
- 09:42 GAZİ VURUŞU
“PERFORMANSA HAYIR, MESLEĞİME DOKUNMA”

Türk Eğitim-Sen, Eğitim-Sen, Eğitim-İş ,TEÇ-Sen Ordu Şubeleri, “Öğretmene Performans Değerlendirmesi” için Altınordu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü hizmet binası önünde biraraya gelerek tepki eylemi düzenlediler.
Sloganlar eşliğinde yapılan eylemde ortak bir basın açıklaması yapıldı.
Öğretmen Performans Değerlendirme Sistemine Hayır! ve Direne direne kazanacağız, Öğretmene dokunma değer ver sloganlarının öne çıkan eylemde sendika temsilcileri; “Velinin, öğrencinin ve toplumun gözünde öğretmenin mesleki saygınlığını arttırarak sağlanabileceği açıkken, öğretmeni her an 'diken üstünde' tutacak bu yöntem asla kabul edilemez” dediler.
Ortak yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi; “Eğitim sistemimiz kangren haline gelmiş birçok sorunu barındırmaktadır. Asıl görevi bu sorunlara çözüm bulmak olan Milli Eğitim Bakanlığı her uygulaması ile “eğitim sisteminin en önemli bileşeni” olan öğretmenlerimizi hedef tahtasına koymaktadır. Üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte yetersiz kalan MEB, eğitimdeki yanlış politikaların sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı üzerinden atmaya ve sorumluluğu öğretmenlere yıkmaya çalışmaktadır. Öğretmenleri ALO 147, BİMER, CİMER gibi uygulamalarla veliyle ve öğrenciyle karşı karşıya getiren, sürekli baskı altında tutan MEB, son olarak ise9 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi ”hedefleri arasında eğitimde performans değerlendirme uygulamasına da yer vermiştir. 12 ilde pilot uygulaması tamamlanan öğretmen performans sistemi için yönetmelik taslağı yayınlanmış, yakın zamanda da yürürlüğe gireceği ifade edilmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından öğretmenlerin mesleki yeterliliklerini arttırmak için uygulanacağı iddia edilen performans değerlendirme sistemi eğitimin hiçbir sorununu çözemeyeceği gibi tam tersine yeni sorunların doğmasına sebep olacaktır.
Öğretmenlerin performansı için yapılacak değerlendirmede ortaya çıkacak olan performans notu okul müdürü, zümre öğretmenleri, zümre dışı öğretmenler, veliler, öğrenciler ve öğretmenin öz değerlendirmesi sonucunda elde edilecektir. 4 yılda bir yapılacak sınav notu da o yıl değerlendirmeye eklenecektir.
Eğitimin niteliği hiçbir bilimsel karşılığı olmayan performans değerlendirmesi ile değil, öğretmene değer vererek, velinin, öğrencinin ve toplumun gözünde öğretmenin mesleki saygınlığını arttırarak sağlanabileceği açıkken, öğretmeni her an 'diken üstünde' tutacak bu yöntem asla kabul edilemez.
MEB'in performans değerlendirme uygulaması öğretmenlerin birbirine ve öğrencilerine karşı güvensizliğini arttıracak, sürekli performans baskısı ve tehdit altında çalışmasının önünü açacaktır!
Performans değerlendirmesiyle öğretmenlerin yaptıkları işin niteliğinden çok ‘yüksek performans’ üzerinden bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının tamamen bozulmasına neden olacaktır. Öğretmenlik rekabetle değil dayanışma ile yapılacak bir meslektir. Deneyimlerimizle biliyoruz ki mesleki dayanışma zümre ve okul başarısını artıran önemli bir etkendir.
MEB’in uygulamaya çalıştığı performans değerlendirme yönteminin dünyanın hiçbir yerinde yakın bir örneği yoktur.
“Performans değerlendirmesi” bahanesiyle öğretmenleri; öğrenciler ve velilerle karşı karşıya getirecek, öğrenci ve veliyi 'memnun edilecek müşteri' ; öğretmeni ‘satış görevlisi’ olarak gören bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir!
Bilimsel ve objektif karşılığı olmayan performans değerlendirme sonuçlarının “görevde yükselme yer değiştirme, sözleşmenin yenilenmesi, hizmet puanına katkı, ücretlerin belirlenmesi, gibi” alanlarda kullanılması birçok mağduriyetin doğmasına ve hak kayıplarına sebep olacaktır. Özel sektörün işten çıkarmalarda hukuki belge olarak kullanmaya devam ettiği performans sisteminin ileriye dönük olarak iş güvencemizi de tehdit edeceğini göz ardı edemeyiz. Bu sistemin amacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda değişiklik yaparak öğretmenlerin iş güvencesini ortadan kaldırmak olduğu görülmektedir. Öğretmenlik mesleğinin itibarına ve geleceğine sahip çıkmak için bu sisteme geçit vermeyeceğimizin altını çiziyoruz.
Öğretmenlik mesleği; öğretmen yetiştirmedeki eksiklikler, atanma sorunları, çalışma koşulları, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, yetersiz maaşlar nedeniyle giderek değersizleştirilmiştir. Öğretmenlik mesleğini daha da değersiz hale getirecek olan eğitimde performans değerlendirme uygulamasına karşı hiçbir ayrım gözetmeksizin bütün eğitim çalışanları ve sendikalar ortak mücadele yürütmelidir.
Öğretmenlerin ve tüm eğitim çalışanlarının hakları için farklı sendikalarda mücadele yürüten bizler, mesleğimizin geleceğini tehdit eden “performans değerlendirme” sistemine karşı birlikte mücadele etme ve bu uygulamayı durdurma yönünde ortak bir kararlılık içindeyiz. Tüm öğretmenlerimizi sendika ayrımı yapmaksızın çalışmalara katkı sunmaya ve haklarımız için birlikte mücadele etmeye davet ediyoruz. Birleşerek, mesleğimize yapılamaya çalışılan bu saldırıyı durduracağımıza inanıyoruz.”