Karadeniz Bölgesi’nin en stratejik tarımsal ürünü olan fındıkta son haftalarda yaşanan fiyat düşüşü, üreticiyi zor durumda bıraktı. Eylül ayında kilogramı 360 TL seviyelerine kadar çıkan fındık, Kasım başı itibarıyla 280 TL’ye kadar geriledi. Sert düşüşler, hem üreticinin psikolojisini hem de geçim kaynaklarını tehdit eder hale geldi.
“BU DÜŞÜŞ BİZİM İFLASIMIZ”
Yıllardır bölge ekonomisinin bel kemiği olan fındıkta böyle bir fiyat hareketi son yıllarda nadiren görülüyor. Üreticiler, artan maliyetler ve düşen fiyatlar karşısında tepkili. Birçok çiftçi, “Bu düşüş bizim iflasımız demek. Mazot, gübre, işçilik derken kazancımız kalmadı” diyerek yaşadıkları sıkıntıyı dile getiriyor.
MALİYETLER ARTIYOR, KAZANÇ ERİYOR
Tarım sektöründeki genel maliyet artışı fındık üreticisini de derinden etkiliyor. Üreticiler, 1 kilo fındığın maliyetinin 200 TL’yi aştığını belirtiyor. Satış fiyatının 280 TL’ye kadar gerilemesi ise üreticinin eline geçen kârı neredeyse sıfırlıyor. Uzmanlar, mevcut fiyat seviyesinin sürdürülebilir olmadığını ve birçok üreticinin üretimden çekilme riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguluyor.
İHRACAT VE PAZAR PAYI TEHLİKEDE
Türkiye’nin dünya fındık pazarındaki liderliği de bu dalgalanmadan etkilenebilir. Uzmanlara göre fiyatlardaki istikrarsızlık ihracatçıları da tedirgin ediyor. Eğer düşüş trendi devam ederse: İhracatçılar zarar edebilir, Üreticiler üretimden çekilebilir, Arz-talep dengesi bozulabilir, Türkiye’nin küresel pazar payı riske girebilir.
ACİL MÜDAHALE ÇAĞRISI
Karadeniz’de “yeşil altın” olarak anılan fındığın geleceği, üreticiler ve ihracatçılar için endişe kaynağı haline geldi. Bölge ekonomisinin temel direği olan bu stratejik ürün için uzmanlar, devletin TMO’yu devreye sokup 195 TL olan fiyatı 400 TL olarak güncellemesini talep ediyor.
Bu arada uzmanlar, üreticilere çağrıda bulunarak ihtiyacının yoksa fındığınızı pazara indirmeyin uyarısında bulundular.